Ordu Üniversitesi (ODÜ) Meslek Yüksek Okulu Gemi Makinaları Bölümü Öğretim Görevlisi, Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul eski Bölge Müdürü, E.Dz.Yzb. Özcan Gürsoy, Ordu'da bir serbest bölge kurulması gerektiğini söyledi.
Halen yapım aşamasında olan Dereyolu"nun faaliyete geçmesinin ardından bölgenin İç Anadolu'ya, oradan Akdeniz'e hatta GAP'a bağlanacağını, bu durumda Kafkasya ve Orta Asya'nın ekonomik ilgi alanına gireceğini belirten Gürsoy, halen Doğu Karadeniz'in iç bölgelere bağlantısının 2 bin metreden fazla rakımıyla Trabzon-Erzurum bağlantılı Zigana Geçidi, 900 metre rakımlı Samsun-Amasya bağlantılı Karadağ Geçidi"nden sağlandığını, Ordu-Mesudiye- Sivas üzerinden bağlantılı olacak olan Dereyolu"nun ise en fazla 600 metre rakımıyla daha kısa ve güvenli bir güzergah olacağını kaydetti.
Bu tabloya bakıldığında Ordu'nun önümüzdeki yıllarda tam bir ihracat merkezi olmaya aday olduğunu vurgulayan Gürsoy, "İç Anadolu ile birlikte, Kafkasya, Orta Asya ve Orta Doğunun da adeta bir terminal kapısı haline gelecektir. İç anadolunun önemli ekonomik merkezleri olan Kayseri, Sivas, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Adana, Tokat, Konya, Malatya hatta daha doğudaki kimi illerimiz yeni bir ticaret yoluna kavuşacaktır. Dereyolu adeta çağdaş bir ipek yolu olacak diyebiliriz" dedi.
"ÖNCE LİMAN"
Ordu'nun şu anda bile ihracat potansiyeli açısından Karadeniz Bölgesinde ilk sıralarda, ülke genelinde ise ilk beşlerde bulunduğunu dile getiren Gürsoy, büyük bir limana ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Önümüzdeki 10-20 yılda dünya konteynır yük taşımacılığının bir kaç kat artmasının beklendiğini belirten Gürsoy, "Bu ticaret trafiği içerisinde önümüzdeki yıllarda Dereyolu projesiyle hinterlandı güneye açılacak olan Ordu limanı Doğu Karadeniz için önemli bir terminal noktası olacaktır. Bu maksatla ivedilikle gerekli alt yapı çalışmalarına başlanmalıdır. Ancak yapılacak olan organize liman tesisleri uluslararası standartları karşılamalı, geri alanlarındaki depolama ve lojistik tesisleri ve imkanlarıyla özellikle Novorossisky gibi limanlarla boy ölçüşebilecek bir altyapıya sahip olmalıdır" diye konuştu.
"SERBEST BÖLGE ORDU'YU SIÇRATIR"
Dereyolu"yla birlikte ortaya çıkacak olan liman ihtiyacının yanında ikinci etapta düşünülmesi gereken konunun Ordu Serbest Bölgesi olduğunu belirten Gürsoy, şöyle konuştu: "Bilindiği üzere serbest bölgelerin kurulmasıyla amaçlanan; bölgede yatırım ve üretimin arttırılması, yabancı sermaye ve teknoloji girişinin hızlandırılması, yatırımcının ihtiyaç duyduğu ara mallarının kolaylıkla ve süratle temini, dışardan gelen malların transit olarak diğer ülkelere satımı ve en nihayetinde yeni istihdam imkanlarının oluşturulması ve Türk ihraç ürünlerinin daha kolay ve hızlı dışsatımının sağlanmasıdır.
Her ne kadar, beklenen hedeflere ulaşılmasında Rize ve Trabzon gibi serbest bölgelerin pek başarılı oldukları söylenemezse de Ordu'ya kurulacak olan bir serbest bölgenin de aynı neticeyi vereceğini iddia edemeyiz. Zira, Dereyolu ile bölgenin hinterlandı çok genişleyecek ve hem İç Anadolu'ya, hem de Ortadoğu ve Akdeniz'e kadar uzanacaktır.
Özellikle İç Anadolu'daki yatırımcılarımız ve hatta Kafkasya ve Orta Asya ile iş yapan yabancı firmalar için bile çok cazip bir terminal noktası olacaktır. Bir örnek vermek gerekirse, Karadeniz'e dökülen Tuna Nehri Doğu Avrupa üzerinden Karadeniz"in Avrupa'ya bağlantısını sağlamakta ve bu nehrin Romanya'da denize döküldüğü Sulina Limanı 1870 yılında Osmanlı Devleti tarafından serbest bölge haline getirilmiş ve halen verimli bir şekilde faliyet göstermektedir.
Dereyolu"yla birlikte serbest bölge ile desteklenmiş uluslararası standartlarda bir liman, 81 il içerisinde sosyoekonomik kalkınmışlık sıralamasında 60.'lıklarda bulunan Ordu İline ve bölgeye gelecekte önemli bir sıçrama yaptırabilir."