Daha önce birçok defalar yazmıştım. Son olarak bir defa daha yazıyorum.
Aslında bu sene patoz konusunda çok ümitliydim. Ordu şehir merkezinde fındık patozlarının yasaklandığı bildirimmiş idi. Hatta Cumhuriyet Mahallesine bu yasaklama ile ilgili kocaman bez afişler asılmış idi.
Ordu Valiliği bu yasaklama ile üzerine düşeni yaptı. Çevre Kurulunu Nisan ayında toplayarak yasaklama kararı alarak bu kararın uygulanması konusunda Belediye'ye yazı yazdı. Bütün bu yazışmalar bende mevcut. Çünkü bu sorun ile ilgili ağbim Orhan Yücel'de birçok yazılar yazdı.
Her yazısında Ordu Valiliği duyarlılık göstererek alınan kararların fotokopisini bize ulaştırdı. Daha Cuma günü Orhan Yücel günlük yazı yazdığı köşesinde bu sorunu tekrar dile getirdi ve Valilik alınan kararların fotokopisini tekrar bize iletti.
Burada hir hakkı iade etmem gerekiyor. Bu konu ile ilgili Belediye Başkanı'mızın da yakın çabasını belirtmek boynumun borcu.
Cumhuriyet Mahallesine ilk patoz girdiğinde ben kendilerini telefonla aradım.
Hemen Zabıta Müdürü'ne talimat vereceklerini ifade ettiler. Ama Zabıta maalesef görevini yapmadı. Belediye Başkanı'nı dün akşam ikinci defa aradım. Yine Zabıta Müdürü'ne talimat vereceklerini söylediler. Ama yine yasak ihlal edildi ve saatlerce mahallede patoz çalıştı.
Hem de tam iftar saatlerinde. Burada ben Belediye Başkanı'mıza teşekkür ediyorum Ama aynı teşekkürü Zabıta Müdürlüğüne edemiyorum. Zabıta Müdürlüğü Belediye Başkanı'na bağlı olduğuna göre bu konuda Sayın Başkanı'mızdan konunun takibini de rica ediyorum.
Eğer şehirde yaşıyor isek, bırakın köy hayatı yaşamayalım. Hiç kimsenin şehirde yaşayıp ta bizlere köy hayatı yaşatmaya hakkı olmaması gerekir. LÜTFEN KENDİ KOYDUĞUMUZ YASAĞA SAHİP ÇIKALIM.
Belediyenin uyarılarını hiçe sayan harman sahipleri mahalle halkına da saygı göstermeden, çevre sağlığımızı tehdit etmeye devam ediyorlar. Zabıta Müdürlüğü harman sahibi ile hiç muhatap olmadan patozlara gereken cezayı uygularlar ise bu sorun çözülür.
Ben daha ne yazayım? Mahallede yaşayan diğer sessiz çoğunluk hala sessizliğini sürdürebiliyorlar, iftar saatinde patozun toz ve sesinden rahatsız olup Belediye'ye tepkilerini iletmiyorlar ise, bu sessiz insanlara sadece üzüntülerimi ifade edebilirim.