Rektör Prof. Dr. Tarık YARILGAÇ, son günlerde kamulaştırma haberleri ile gündeme taşınan VE ardından ‘Tıp Fakültesi Ünye’ye mi taşınıyor’ sorusu ile kamuoyunu meşgul eden Ordu Üniversitesi hakkındaki iddialara basın aracılığı ile cevap verdi.
Rektörden İtiraz ve Uyarı Geldi
Ordu Üniversitesi Rektörlüğü’nce beş yıldan buyana kamulaştırılamayan Cumhuriyet Yerleşkesi’ne bitişik arazi ile ilgili basında çıkan haberleri, Rektör Prof. Dr Tarık YARILGAÇ durumu üzüntü ile takip ettiklerini ifade ederek, gündeme dair sorulara açıklık getirdi:
Yarılgaç açıklamasında;
“Son günlerde basına sıkça konu olan Cumhuriyet Yerleşkesi alanının büyütülmesi için 2008 yılından beri süregelen kamulaştırma faaliyetlerinde süreç; 07.09.2011 tarihli Üniversitemiz Yönetim Kurulu kararı ile başladı. Söz konusu taşınmazlar için kamu yararı kararı alınarak 24.10.2011 tarihli 2011/2394 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile de bu taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
Basında iddia edildiği gibi ODÜ MÜLK SAHİPLERİNİ atlayıp direkt mahkeme yoluyla TAŞINMAZ MALİKLERİNE dayatma yapmamıştır…
Üniversitemiz bütün yapılması gerekenleri yasada belirtildiği üzere zamanında ve yerinde gerçekleştirmiştir. Bakanlar Kurulu Kararı’ndan sonra ODÜ bünyesinde Kıymet Takdir Komisyonu kurulmuş, bu komisyon taşınmazlarla ilgili gerekli inceleme ve araştırmayı yaptıktan sonra bedel tespiti yapmıştır. Bunun üzerine, 27.04.2012 tarihinde bu taşınmazların acele kamulaştırılması için Ordu 1. ve 2. Asliye Hukuk mahkemeleri nezdinde davalar açılmıştır.(Bu komisyonun raporu mahkeme dosyalarının içerisindedir.)
Ordu 1. ve 2. Asliye Hukuk Mahkemeleri kararları ile söz konusu taşınmazların mahkeme tarafından belirlenen bedelleri bir bankaya yatırılmış, daha sonra kamulaştırma yasası hükümlerine göre taşınmaz malikleriyle üniversitemiz tarafından kurulan Uzlaşma Komisyonu, taşınmazları satın almak için görüşmüş ancak anlaşma sağlanamamıştır.(Uzlaşma tutanakları mahkeme dosyasında mevcuttur.)
İstimlâk edilen ve mahkemece belirlenen fiyatlar üzerinden parası ödenmeyen mülk sahiplerinin 83 bin metrekarelik alan için kurumumuza ihtarname çektiği ve buna rağmen paralarının ödenmediği iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Kaldı Ki; taşınmaz maliklerinin kamulaştırma davası açma gibi bir hakkı yoktur. Taşınmaz maliklerinin dava açma yetkisi eski kamulaştırma kanununda yer almakta iken, şu anda yürürlükte bulunan kamulaştırma kanununda dava açma yetkisi kamu kurumlarındadır.
Açtığımız bu davayla ilgili Ordu Belediyesi’nin mahkemeye göndermiş olduğu yazıda; taşınmazların olduğu bölüm imara kapatıldığı ve arazilerin üniversite alanı olarak kabul edildiğinin bildirilmesi üzerine, mahkeme, taşınmazları, arsa olarak değerlendirmiştir.”
ODÜ Yönetimince yapılmakta olan kamulaştırma sürecinde bugün gelinen nokta:
“Mahkeme Üniversitemizin kamulaştırmadan vazgeçme kararını reddetmemiştir” sözleri ile kamulaştırma davasında bugün gelinen noktayı özetleyen Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık YARILGAÇ, ODÜ’nün kamulaştırmadan vazgeçiş sebeplerine ise şu ifadeler ile değindi;
“Dava neticesinde Ordu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ara kararında Bilirkişiler tarafından belirlenen bedellerin bankaya yatırılması kararı vermiştir. Ancak bedeller kamulaştırma bütçemizde belirlenen bedellerden çok yüksek olduğu için mahkeme tarafından bankaya yatırılması istenen bedeller, tarafımızdan bankaya yatırılamamıştır. Gazetede iddia edildiği gibi mahkeme Üniversitemizin kamulaştırmadan vazgeçme kararını reddetmemiştir, böyle bir durum söz konusu değildir.
Sonuç olarak şunu özellikle vurgulamak istiyorum; bu fiyatlarla ODÜ olarak kamulaştırmayı yapamayacağımızdan, kurum olarak bankaya parayı yatıramadığımız için zaten dava düşmüştür. Siz ve kamuoyu da takdir eder ki; ortalama 440.00TL’den 70 dönüm bir toplum alanı yapma gücümüz Üniversitemiz bütçesi ile mümkün değildir. Buradan hareketle bu şartlarda böyle bir kamulaştırma yapmamız kurumumuz için doğru da değildir.
Kamulaştırma ile ilgili araştırmalarımız üniversitemizin gerek şehrimize gerekse ülkemize daha fazla fayda sağlayabilmesi yönünde sürmektedir. Ayrıca kurumsal anlamda mutlaka kamulaştırmayı şurada yapmamız gerekiyor diye bir prensibimiz yok. Üniversitemizin dolayısı ile devletimizin kaynaklarını en verimli şekilde nasıl kullanırız, Üniversitemizin geleceğini oluşturduğumuz alanlarda şehrimize nasıl daha fazla ivme, vizyon veya rol model oluşturabiliriz, öncelikle bunun çabası üzerindeyiz.
“Tıp Fakültesinin Ünye’ye yapılacak olması sadece bir spekülasyondan ibarettir”
Sizler de takdir edersiniz ki; kamulaştırma çalışmaları hakikaten üniversitemizin gelişimi açısından büyük engel teşkil etmektedir. Ancak son günlerde Tıp Fakültemizin Ünye’ye yapılacağı gibi bazı spekülasyonlar gazetelerde yer almaktadır.
Üniversitemizin ve Tıp Fakültemizin ekonomimize, ilimizin kalkınmasına ve istihdamına olan katkılarını hepimiz biliyoruz. Saygıdeğer basın mensuplarımızda biliyor ve bunu manşetlerine hatta köşe yazılarına itinayla taşıyorlar.
Bu noktada şunu açık yüreklilikle belirtmek isterim; mevcut Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak kullandığımız binanın yetersizliğini, hasta yoğunluğunu ve akademisyenlerimizin kısıtlı alanlarda çok şeyler başarmaya çalışmaları da göz önünde bulundurulduğunda Ordu’nun temel ihtiyacı olan tam teşekküllü bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni bir an önce Ordu’ya kazandırmamız ve hizmete sunmamız en acil ihtiyaçlarımızdan birisi olarak öne çıkıyor.
“Elbirliği-Güç birliği olmazsa bu İlde bu üniversite de kalkınamaz”
Bizler Ordu Üniversitesi Yönetimi, akademik ve idari personeli olarak Sağlık Bakanlığı tarafından üniversitemiz bünyesine kazandırılacak olan 600 yataklı Eğitim ve Araştırma Hastanesinin arazisinin kamulaştırılması, projenin bir an önce uygulamaya koyulması konusunda üzerimize düşen her türlü çabayı gösteriyor, üzerimize düşen görevi büyük bir özveri ile yerine getiriyoruz. Ancak aynı duyarlılığı ve hassasiyeti üniversitesiyle, tarımıyla, ulaşımıyla, turizmiyle, sanayisiyle, ticaretiyle, bürokratıyla, mülk sahipleriyle, siyasetçisiyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, 7’den 70’e tüm Ordu Halkı da göstermeli ve taşın altına göstermelik elini değil yüreğini koymalıdır. İlimizin tüm ilçeleriyle, üniversitemizin tüm birimleriyle gelişmesi ancak elbirliği-güç birliği politikası ile mümkündür" dedi.