Ergenekon soruşturması tutuklu iken avukatlarının itirazı üzerine İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliyesine karar verilen Ankara Ticaret Odası Başkanı Başkanı Sinan Aygün, dün Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi"nden çıktı. Aygün ATO'nun olağanüstü toplantısında bir konuşma yaptı.
İşte Aygün'ün konuşması:
Allah sizi var etsin. Bugün 15"inci gün. Bu kadar süre sonra aranızda olmak beni mutlu etti. Bir süreç geçirdik. Sizlerden 14 gün ayrı kaldık. Ayrılık bugün son buldu. Bugün bunu gözlemliyorum. Gerçekten bu ülkeye bir şeyler yapmaya çalışan biri olduğumu gördüm ve mutlu oldum.
Bu süreçte kendimi şöyle avuttum; Türkiye Cumhuriyeti devletinin misafiri oldum. Dostlarımı tanıdım. Sizlerle kazanmayı bilmişim. Ben demokratik düzenin ülkemiz için tek seçenek olduğuna yürekten inanan ve 11 yıldır ATO"da bu anlayışla başkanlık yapan biriyim. Hiçbir zaman demokrasi dışı bir şey yapmadım. Anayasa karşıtı bir anlayış içinde olmadım.
Türk adaletine güveniyorum ve aklanacağıma inanıyorum. Benimle ilgili iddiaları yargının boşa çıkaracağından ve aklanacağımdan hiç şüphem yok. Türk yargısına sonuna kadar güveniyorum. Çünkü darbecilik, darbe kelimelerinin benim lügatimde olmadığını ve bunun en çok Türk iş alemine zarar verdiğini bilen bir insanım.
Bunun akabinde siyasetçilere bir şey olmadığını gördüm. Çünkü olan bizim tezgahlarımızdaki mallarımıza oldu. Benimle ilgili iddiaları yargının boşa çıkaracağından ve aklanacağımdan hiç şüphem yok. Türk yargısına sonuna kadar güveniyorum.
Çünkü darbecilik, darbe kelimelerinin benim lügatimde olmadığını ve bunun en çok Türk iş alemine zarar verdiğini bilen bir insanım. Bunun akabinde siyasetçilere bir şey olmadığını gördüm. Çünkü olan bizim tezgahlarımızdaki mallarımıza oldu. Hiçbir zaman darbeci olmadım. Darbelerin hep karşısında oldum.
Hep benim yanımda olduğunuz. Ben de kendimi şöyle avuttum. Devlete 14 gün konuk oldum. Gerek Ankara gerek İstanbul Emniyet Müdürlüğünde bize çok iyi baktılar. Ayağımıza kadar yemek getirdiler. Daha sonra Metris ve Kandıra cezaevlerinde de aynı şey oldu.
Askerlikte hiç olmazsa eğitim yapıyordum yediğim yemeği hak ediyordum. Ama bu 14 gün içinde hiçbir şey yapmadan sırt üstü yattım. Devletimden helallik istiyorum. İnşallah devlete bu borcumu en kısa sürede öderim. Ve görev yaptığım 11 yıllık süre zarfında meclis üyelerimin başını hiç öne eğmedim. Yalan haberden, iftiradan hakkımda dava açılmadı.
Gözaltının son akşamı parmaklığın arasından televizyonda benim bırakılacağıma dair son dakikayı gördüm. İnfaz memurunu çağırıp parmakların arasından kafamı çıkarttım ve Beni ne zaman serbest bırakacaksınız diye sordum. Onlarda Bize henüz bilgi gelmedi dedi.
Kendilerine hala resmi bir yazı gelmediğini söyleyince yanlışlık olduğunu düşünmeye başladım. Bir süre sonra geldiler faksın ellerine ulaştığını söylediler ve serbest bırakıldım. Sonra o koğuşun yağsız kapısı açıldı, gardiyan, "Başkanım hayırlı olsun" dedi. Sonra çıkınca nasıl gideceğim dedim? Taksiye biner giderim dedim. Dışarı çıktım ki 8-10 araç beni bekliyor.
Tüm dostlarım, meclis üyelerimle Ankara'ya girdim. Benim için önemli olan yargı sürecinde, şu an karşınızda tutuksuz bir sanık olarak duruyorum ama yüce yargının doğruyu bulacağına inanıyorum çünkü hiçbir zaman darbeci olmadım darbenin karşısında oldum. Bunu da herkese bu şekilde söylemeye devam edeceğim. Türkiye'nin hukuk devleti olması için de sonuna kadar çalışacağım.