SES Ordu Şube Başkanı Mecit TANRIVERDİ yaptığı açıklamada;Geçtiğimiz günlerde üyeliklerle ilgili olarak Türk Sağlık-Sen Ordu Şubesinin girişim ve işlemlerini eleştirdiğimiz, bu maksatla tüm sağlık emekçileri ile kamuoyunun da bilgisine sunduğumuz basın açıklaması yapmıştık. Basın açıklamasını da neden yaptığımızı vurgulamıştık.
Muhatabı sendika karşı bir açıklama yapmış, değindiğimiz konular yerine kavgacı bir tutumla olayı mecrasından saptırmıştır. Tabiî ki her sendikanın basın açıklaması yapması, eleştirilere yanıt vermesi en doğal, demokratik ve hukuki hakkıdır. Oysa burada “çamur at izi kalsın” mantığı ile hareket etmişlerdir. Hakları olan açıklamayı yaparken eleştirilere cevap vermeyip, yanlış ve iftira diyerek geçiştirmişlerdir. Biz biliyoruz ki üyelik konularında idari ve adli makamlarda bulunan dosyalar da mevcuttur.
Doğrudur ki sendikalar yetkili birimlerince aldıkları kararlarla hareket ederler ama biz bu kararlara uyulmadığını da görmekteyiz. Bizler yıllardır emek ve demokrasi mücadelesi ile kendi iş kolumuzda sağlık hakkı mücadelesi yürütmekteyiz. Bu doğrultuda yaptığımız eylem ve etkinliklerimiz hem sağlık emekçileri hem de halkımız tarafından bilinmekte ve takdir edilmektedir.
Kamu emekçilerinin bu zamana kadar aldıkları haklar mücadeleler sonucunda olmuştur. Eğer %2-3 zamlar kazanımsa bunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Sendikal kazanımlar toplu sözleşme ve grev hakkı ile olur. Ama ne yazık ki toplu görüşme masalı ile yıllardır kamu emekçileri ve sendikalar bir çıkmaza sürüklenmiştir.
KESK tarihi; baskılar, sürgünler, yargılanmalar ve demokrasi tarihidir. Kamuoyunca bilinmelidir ki bugün kimi sendikal haklarımız varsa, bu baskılara muhatap olan arkadaşlarımızın ve örgütlerimizin sonucunda kazanılmıştır. Bizim boyumuz posumuz işte bu baskı ve sürgünlere boyun eğmememizdir. Çeşitli kuruluşlarca yapılan anketler toplu görüşme süreçlerinde üyemiz olsun olmasın çoğu kamu emekçisinin KESK in gösterdiği tavrı desteklediğini göstermektedir.
Demokratik kitle örgütü olarak yıllardır hizmet verdiğimiz toplum için sağlık hakkı mücadelesi de vermekteyiz. Son olarak aile hekimliğinde alınacak katkı payları açmış olduğumuz dava sonucunda kaldırılmıştır. Ücretsiz kamusal sağlık hakkı mücadelesi verirken kimileri de özel hastanelerle anlaşma yoluna gitmiştir.
Kimi üyelerimizi hedef alarak yapılan bölücülük tanımlaması ise çirkin bir saldırıdan ibarettir. Bu tür ifadeleri nedeni ile daha önce Sendikamıza tazminat ödemek zorunda kalmışlardır. Kamu emekçileri sendikalarının üyeleri zaten kamu görevlisidirler. Sendikalar, işçiler, öğrenciler, emeği ile çalışan kesim ve örgütleri doğaldır ki muhalif örgütlerdir. Egemen güçler ise bu muhalif hareketleri susturmak, baskılamak ve onlara karşı kamuoyu oluşturmak için buna benzer suçlama ve yakıştırmaları her zaman yapmaktadırlar. Ülkemizde ise muhalif kesimlere yönelik; kısa yoldan konuları saptırma amacı taşıyan ve neredeyse adet haline gelen bu tür söylemlerin ise gerçeklik payını kamuoyu çok iyi bilmektedir.
Bundan sonraki süreç ve eleştirdiğimiz konular idari ve adli makamlarca değerlendirilecektir,dedi