Sevgili Başkan
Ordulu
Bu kentli değil midirki sizi neredeyse tek vücut olup inadına tekrar başkan yapan?
Bu kentli değil midir ki sahil yolunu inadına bu kente uğratmayan?
Bu kentli değil midirki Türkiye tarihine geçmiş inadına fındık mitinglerini yapan? Bu kentli değil midirki sizlerin tekrar bülbül seslerine kavuşturduğunuz Bülbül deresine Köprü başından bakarken size müteşekkir olan?
Lütfen! Bülbül deresinde yokettiğiniz o pis kokuları Takıl/Tahıl pazarında tekrar ortaya çıkarmayın.
Sizler iyi niyetlisiniz biz biliyoruz...
Bu projeyi tekrar gözden geçiriniz
.Göreceksiniz ki Takıl'ın ruhuna uygun (illaki pazar olması gerekmez) bir projeyle Kentin en değerli ve köklü mekanlarından birine silinmeyecek bir imza atacaksınız.
Siz bu kenti bu kentte sizi biliyor.
Lütfen...
Biz Orduluyuz bu yüzden farklıyız siz de...
Ne diyordu Şair Ali Öztürk
Ordu"yu seyrediyorum Mazinin penceresinden ;
Bir rüya görür gibiyim seneler öncesinden .
Görülen rüyadır artık ,yorsakta yormasak ta hayıra..
Bir hafta günü Takıl pazarı dönüşmüş panayıra
Köylerden gelen kadınlar ..
yağ, yoğurt , yumurta, sakarca, tirmit pazarlıyor.
Nuri çavuş öfkeli .. birini azarlıyor
21 Ekim 2009 Çarşamba 23:53
HERŞEYİN ZAMANI VARİDİ ESKİDEN
hakan Türk
"Herşeyin bir zamanı vardır" diye bir söz varidi.
Ve hala var ama o zaman gelince insanlar birşeyler yapar memnun olmadığı şeyleri değiştirmek için uğraşırdı.
Ama artık "herşeyin bir zamanı var" sadece sözlerde kaldı tıpki eski o unutulmayan besteler gibi.
Takıl pazarı denilen yer takılmakdan değil bildiğimiz tahıl yani arpa buğday vs. satıldığı yerden gelir.
Bazı yorumcular bunu karıştırdığı gibi bazıları o eskiden di diye yorumda bulunmuşlar.
Tahıl/Takıl pazarının balık pazarı yapılmasının tek sorumlusu olarak ben sayın belediye başkanını sorumlu olarak görmüyorum kimse kusura bakmasın.
Her belediye başkanı gibi o da birşeyler yapma peşinde.
Ama kardeşim sorarlar adama "hangi şehrin göbeğinde balık pazarı var?" Modernlikten bahseden arkadaşlar şartlar değişti diyen vatandaşlarım hangi modernleşmekten hangi gelişmekden bahsediyorsunuz anlamadım.
Bırakın türkiyeyi hangi gelişmiş avrupa ülkesinde şehrin tam göbeğinde gezinti alanında balıkçı pazarı var.
Buranın tek sorumlusu var benim nazarım da belediye başkanı filan değil biziz "ordulu vatandaşlarız" orada yaşayan halkız.
Herşeyin bir zamanı vardı eskiden ama o da artık eski şarkılarımız gibi unutulmaya yüz tuttu ve unutuldu da. saygı ve sevgilerimle.
Bilmeden sürc-i lisan ettimse affola...
21 Ekim 2009 Çarşamba 19:0