Temiz;Göz Boyamayın

Sayın başbakan, kendince rakamlarla oynayarak milletin gözünü boyamaya, halkı aldatmaya çalışmaktadır. Borç; 30 Ekim 2002 yılında ülkenin toplam borcu 222,5 milyar dola iken bu gün 500 milyar doları aşmıştır.

 Saadet Partisi Ordu İl Başkanı Av. Erkan TEMİZ yaptığı açıklamada :    

Basına ve Kamuoyuna!   Sizlerinde takip ettiği üzere sayın başbakan, geçen hafta içinde ulusa seslenişinde ve bu haftaki partinin grup toplantısında yapmış olduğu konuşmalarında AKP hükümetinin 7 yılını değerlendirmiş ve 7 yıllık sürede ülkeye ve halka kazandırdıklarını(!) ramlarla ifade etmeye çalışmıştır. Bir defa daha şuna şahit olduk ki; ülkenin içine sürüklendiği ekonomik ve soysa çöküntü, rakamlarla oynanmak suretiyle gizlenmeye çalışılmıştır. Şunu açık ve net olarak ifade ediyorum ki başbakan milletin gözünün içine baka baka yalan konuşmaktadır.

  AKP iktidarı başarısızlığını, kendinden önceki ANASOL-M hükümeti ile kıyaslama yaparak örtmeye çalışmaktadır. Ülke tarihinin en başarılı hükümetin, Prof Dr. Necmettin Erbakan"ın başbakan olduğu REFAH-YOL iktidarı olduğu herkes tarafından ifade edilen bir gerçektir. Sayın başbakana sesleniyorum; millete anlattığın rakamları gel bir de Refah-Yol iktidarı ile kıyasla da başarılı mısın, başarısız mı herkes görsün.

      Başbakan ulusa sesleniş konuşmasında, emekli, memur, işçi kesiminin ücretlerinde yapılan artışlardan bahsetmiştir. İşte biz de rakamları ortaya koyuyoruz, gerçeğin anlaşılması için;

 REFAH-YOL 1996-97AKP  2002-2009
İşçi Emeklisi% 121% 146
Bağ-kur Emeklisi% 300% 232
Memur Emeklisi% 116% 124
Memur% 130% 130
Asgari Ücret% 101% 168
İşçi% 101 

 

  İşte rakamlarla fark ortadadır, Refah-Yol İktidarının bir yolda yaptığı maaş zamları ile AKP iktidarının 7 yılda yaptıkları.

  Sayın başbakan, kendince rakamlarla oynayarak milletin gözünü boyamaya, halkı aldatmaya çalışmaktadır. Şimdi bir de ülke ekonomisinin diğer rakamlarına bakalım;

  • Borç; 30 Ekim 2002 yılında ülkenin toplam borcu 222,5 milyar dola iken bu gün 500 milyar doları aşmıştır.
  • Faize aktarılan kaynaklar; AKP iktidarının başladığını 2002 yılından bu yana yıllık ortalama 50 milyar dolar faiz ödemesi yapılmış, 7 yıllık AKP iktidarında toplam 350 milyar dolar faiz ödenmiştir. PKK terörüne 30 yılda harcanan para 300 milyar doları bulmuş, faiz terörüne ise sadece 7 yılda 350 milyar dolar verilmiştir.
  • Ülkenin en büyük kar eden sanayi kuruluşları, haberleşme yabancılara satıldı. Üreten sektörün finans kaynağı olan Bankaların %75"i, sigorta şirketlerinin %80"i yabancılara satıldı.
  • AKP iktidarı döneminde benzin fiyatları 2.25 dolara çıkarak dünyanın en pahalı benzinin kullanır hale geldik.
  • Vergiler; Kurumlar vergisi ve Gelir vergisi oranlarını düşürüp, kazanandan vergi almak yerine, dolaylı vergiler olan ÖTV, MTV, KDV, ÖİV gibi kazanan kazanmayan herkesten alınan vergileri artırarak toplumun her kesiminden kazansın kazanmasın vergi alınır hale getirilmiştir. Dolaylı vergilerden elde edilen gelir, toplam vergi gelirlerinin %75"ini aşmış durumdadır. Bu gün 100 TL telefon faturası ödeyen bir kişi, 58 TL vergi ödemektedir. Bir litre benzin alan kişi 2 TL vergi ödemektedir. Toplumun emeği ve alınteri ile geçinen, üreten kesimleri ağır vergiler altında ezilmektedir.
  • Enflasyonun düştüğü iddia edilmektedir. Enflasyonun gerçek anlamda düşmüş olması için arz-talep dengesinin sağlanması, üretimin artmış olması demektir. Üretim artması ise işsizliğin azalması demektir. Hem işsizlik artıyorsa, üretim düşüyorsa ve buna rağmen enflasyon düşüyorsa bunun tek bir açıklaması vardır; insanların alım gücü kısılmış, talep kısılmıştır. Emeği ve alınteri ile geçinen kesimlerin alım gücü düşürülerek, talep daraltılmış buna bağlı olarak enflasyon düşüşe geçmiştir.
  • Enflasyon konusundaki bir diğer gerçek ise, enflasyonun tespiti yapılırken, pinpon topu, gaz lambası fitili gibi komik metalarla hesaplamanın yapılıyor olmasıdır. Toplumun geniş kesimlerinin temel ihtiyaçları dikkate alınarak hesaplama yapıldığında ortalama enflasyonun %20 civarında olduğu gerçeği görülecektir. Temel ihtiyaç maddeleri olan gıdada 2009 ortalama enflasyon %20"dir. Giyim eşyalarındaki temel enflasyon %12"dir. Eğitim ve sağlık ihtiyaçlarındaki ortalama enflasyon %15"tir.
  • 2009"da ülke ekonomisinin %8 civarında küçüldüğü bir gerçektir. Ancak tüm ülkenin ekonomisi küçülürken bankaların karlarına kar katması, 2009 yılında %41 oranında karlarını artırmış olması, finans sektörünün faiz yoluyla halkı nasıl sömürdüğü açıkça ortadadır.
  • İŞSİZLİK;AKP hükümeti, bürokratları aracılığıyla, hesaplamalarda hile yaparak işsizlikte gerçekleri gizlemektedir. Sadece 2009 yılında işsiz kalan insan sayısı 795.000"dir. İşsiz rakamları tespit edilirken, iş bulma umudunu yitirdiği için iş aramaktan vazgeçenleri yani iş-kur"daki kaydını sildirenleri işsiz saymayarak oranı küçük göstermeye çalışmaktadır. Türkiye"de gerçek işsiz sayısı 5.246.000"dir. Bu da işsizlik oranının %19,4 olduğunu göstermektedir. Tarım dışı işsizlik %16,9 Genç nüfustaki işsizlik ise %24,3"tür.    
  • Gelir dağılımı adaletsizliği: Ülke nüfusunun en üst gelir grubundaki %20"lik kesim, milli gelirin %60"ını alırken en alt grupta bulunan %20"lik kesim ise milli gelirin %3-4"lük kısmını almaktadır. Sadece bu rakamlar dahi AKP"nin adalet anlayışı ortaya koymaktadır. Şimdi haklı olarak soruyoruz; siz Allah"tan korkmaz mısınız?
  • Büyüme; 2002 yılında Türkiye, dünya ülkeleri arasında büyüme oranında 29. sırada iken 2007 yılında 100. sıraya, 2009 yılında ise 136. sıraya düşmüştür. Sayın başbakan sizin başarı dediğiniz bu mudur?
  • İhracat-İthalat: Hükümet her fırsatta ihracatın ne kadar arttığın bahsetmekte, maalesef ithalattaki artıştan bahsetmemektedir. Bu gün ihraç edilen malların hammaddelerinin ve ara malların %73"ü ithal edilmektedir. Bundan dolayı yerli üretim bitirilmiş, ihracat, ithalata dayalı yapılmaktadır.
  • Vergilerdeki Artışlar; 2009 bütçesinde öngörülen 10.4 milyar TL açık, 50.000 TL olarak gerçekleşince, hükümet vergi üstüne vergi koymuştur. MTV, ÖTV, ÖİV, Emlak Vergisi gibi vergiler katlanarak artırılmıştır. Millete verirken çay kaşığı ile veren hükümet, alırken kepçe ile almaktadır.
  • Emekli Maaşları: emekli maaşları konusunda yapılanlar tam bir göz boyamadır. Zira açlık sınırın 850 TL olduğu, yoksulluk sınırının 2.300 TL olduğu bir ülkede 400 – 500- 600 TL gibi maaşların ne kadar komik olduğunu izaha gerek yoktur. Başbakan ve hükümet emeklilerimizle dalga geçmektedir.
  • Memur Maaşları; temel ihtiyaç maddelerinde enflasyonun %20"ler seviyesinde olduğu bir ortamda memura yapılan %2,5 civarındaki zammın neye faydası vardır. Memur kesiminin tamamı açlığa ve yoksulluğa mahkum edilmiştir. Memurun ücretine %2,5 zam veren hükümet, lojman kiralarına %20-%25 zam yapmıştır.  

 

ORDU"NUN DURUMU; 7 yıllık AKP iktidarı döneminde Ordu hep kaybeden illerden olmuştur. Ordu insanı fındığını maliyetinin altında bir fiyatla satmıştır. Nüfusunun %80"i tarıma dayalı geçinen Ordu insanı, açlığa mahkum edilmiştir. 1996-1997 yıllarında, REFAH-YOL iktidarında 4,5 kg fındığı satan üretici evine bir mutfak tüpü alırken, aynı tüpü almak için bu gün 20 kg fındık satmak zorundadır. 1 kg fındık ile 5 litre benzin alırken bu gün 1 litre benzin alabilmektedir. 1 kg fındık sattığında 22 adet ekmek alabilirken bu gün 5 ekmek alabilmektedir. Ordu"lunun ürettiğinin değeri %500 düşmüştür.

  Asgari ücretli, REFAH-YOL iktidarında aldığı bir maaşının değeri 42 adet mutfak tüpü bedeline eşitken, bu gün sadece 11 adet mutfak tüpüne eşittir. Asgari ücretlinin 31 adet tüp bedeli miktarınca ücreti her ay gasbedilerek rantiyeci sermaye sahiplerine faiz ödemesiyle peşkeş çekilmektedir.

  2008 yılında Ordu"da kapanan işyeri sayısı 202 iken, 2009 yılında bu sayı 538"e çıkmış, %150 artmıştır. 

  Ordu İcra Dairelerindeki toplam icra dosya sayısı 2002 yılında ortalama 8.000 civarında iken bu gün 50.000 dosyaya ulaşmıştır. Özellikle 2008 ve 2009 yıllarında %100"lük artışlar yaşanmıştır. 2008 yılında yeni açılan dosya sayısı toplamda 12.000 civarında iken, 2009 yılında yeni açılan icra dosyası sayısı 23.000 civarına ulaşmıştır.

   AKP iktidarının uygulamaya koyduğu KÖY-DES, BEL-DES gibi projeler, kırsal kesime hizmet götürmek yerine, yandaş müteahhitlere kaynak aktarmanın bir aracı haline dönüşmüş, köylerin ve beldelerin ihtiyaçları karşılanmadığı gibi eskisinden daha beter hale gelmiştir.

   Bu rakamlar devletin resmi kurumlarından alınan verilerdir. Sadece rakamların değişmesi bir başarı ise AKP iktidarını alkışlıyoruz. Ama değişen bu rakamlar millet lehine değişmemiş, milleti açlığa ve yoksulluğa mahkum ederek değişmiştir. Bu rakamlardan anlaşılan şudur; sayın başbakan ve avanesinin refah düzeyi yükselmiştir. Sayın başbakan kendi rakamlarına bakarak ülkeyi değerlendiriyor olmalı ki başarı nutukları atıyor.

   Ülkenin son 20 yıllık süreci birlikte değerlendirildiğinde, ne zaman Milli Görüş iktidara gelmiş, ülke kaynakları millete aktarılmıştır. İster sağcı olsun ister solcu, Milli Görüş haricindeki partilerin iktidarlarında kaynaklar iç ve dış rantiyeci sermaye sahiplerine ve iktidarın yandaşlarına aktarılmış, halk açlığa mahkum edilmiştir. Milletin refah düzeyini yükseltecek, her alanda adaleti sağlayacak, özgürlüklerin önünü açacak, yaşanabilir Türkiye"yi ve yeniden büyük Türkiye"yi kuracak kadro Milli Görüş kadrosudur, Saadet Partisi kadrosudur.    Basınımızın ve kamuoyunun bilgilerine arzederim dedi

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Güncel-siyaset Haberleri