FINDIK ÜRETİCİLERİNİN YÜZÜ GÜLMELİ
EMEP İl Başkanı hikmet Poyraz yaptığı açıklamada ; Seçimler yapıldı, üreticiye sahip çıkma sözü verildi. Hükümetler geldi, gitti. Ama üreticinin bir türlü gülmedi. Gelen vurdu, giden vurdu. Her kesim üreticinin emeği, ürünü ve oyu üzerinden rant sağladı. Üretici zararlı çıktı.
Geçen yıl, daha önceki yıllar üretici hep mağdur edildi. Ürününe yok pahasına el konuldu. Borçlandırıldı, devlet desteği ortadan kaldırıldı ve tüccar ve ihracatçının insafına terk edildi. Fındık üreticisine gelen vurdu, giden vurdu. Hatta üretici aleyhine atılan her adım, 'güzel işler' yapılıyormuş gibi gösterildi. Üreticinin gözü boyandı, kandırıldı.
Fındık fiyatının sabitlenmesi isteniyormuş!
Bugün fındık üreticilerini nasıl kandırılabilirimin ince hesapları yapılmaktadır. Ortam o kadar karışıkmış ki, BORSA fındık fiyatı belirlemekte zorlanırmış! Hatta bir fiyat belirlemesi yapılarak FKB ve TMO'nun fındık alması istenirmiş. Bunun nedeni fındık fiyatının artmasını engellemektir. Geçen yıllarda taban fiyat isteyen üreticiye 'serbest pazar' uygulamasının en iyi ilaç olduğunu söyleyenler nedense 'serbest pazardan' şikayetçi olmaya başladılar. "Besle kargayı oysun gözünü" bugün en iyi biçinde yaşanıyor. 'Serbest pazarı' göklere çıkaranlar bugün bu uygulamadan zarar görmeye başladılar!
Geçici değil, kalıcı çözüm istiyoruz
Bugün fındık fiyatı 15 lira olsa da üreticinin sorunu bitmez. Fındık çok olduğunda fiyat yerlerde sürünecek, az olduğunda da tavan yapacak. Bu işleyişin kimseye yararı olmaz. Bu durumlarda güçlü olan üretici ve ihracatçı ayakta kalır ve yoksullaşma artar. Üretici toprağını terk eder, esnaf kepenk kapatır. Bu nedenle geçici değil, kalıcı fındık politikası oluşturulmalıdır.
Devlet taraf olmalıdır
Dünya üretiminde belirleyici bir üründe devletin elini çekmesi, hem üreticiye, hem de ülkeye en büyük darbedir. Üreticinin ve ülkenin kazanması için net bir gelir elde etmenin olanağı sağlanmalıdır. Devlet kooperatifleri korumalı ve desteklemelidir. Fındıkta temel sorun fındığın fiyatının belirlenme biçimidir. Bu konuda devlet taraf olmalıdır. Fındığa yapılan masraf ve geçim standartı dikkate alınarak devlet tarafından açıklanacak taban fiyatın altında fındık alımı engellenirse, fındığın az ya da çok oluşu piyasayı altüst etmez. Bir denge oluşur. Ülkenin çıkarı düşünülüyorsa bu politika uygulanır. Yok, birileri üreticinin sırtından kazancına kazanç eklesin deniyorsa, iş başka.
Üretici ürününe ve emeğine sahip çıkmalı
Mevsimine göre uygulanan fındık fiyatı değişmelidir. Bu konuda belirleyici olan üretici ve örgütleridir. Tek tek bazıları ürününü değerinde satabilir. Ama tüm üreticiler açısından bakıldığında bunun bir anlamı yoktur. Bugün fındık fiyatı 15 lira olsa ne olacak? Gelecek yıl ne olacak? Bu konuda bir güvence olmadığı sürece bugünü kazanmanın bir anlamı olmaz. Üretici, birlik içinde olmalı ve fındık politikasının değişmesi konusunda tavır geliştirmelidir.
Bu yıl, geçen yılların açısını çıkarır mı?
Bu yıl fındık az. Üretici Ekim ayına kadar pazara fındık indirmesin fiyat belki de en az 10 lira olur. Bu fiyat üreticinin geçen yıllardaki kaybını gidermez. Fakat yine de üretici bu fırsatı iyi değerlendirmeli ve zararının bir bölümünü çıkarmalıdır. Fındık az. TMO'daki fındıkla birlikte bu yılın gereksinimi ancak karşılanıyor. Yani gelecek yıla hiçbir depoda fındık kalmıyor. Fındık az olduğu için fiyatın yüksekliği üreticinin yıllık geçimine olumlu yansımayacaktır.
Uygulanabilir bir politika için mücadele kaçınılmaz
Bu yıl fındığın az olması nedeniyle fiyatın yüksekliğini AKP iktidarı kendine yamamaya çalışacaktır. Yalana ve talana 'dur' demek için üreticilerin oda, sendika, dernek gibi örgütlenmelerde yer almaları bir zorunluluktur. Geleceğe sahip çıkmanın başka yolu yok. AKP ve önceki hükümetlerin yaşama geçirdiği fındık politikalarının üreticinin lehine değiştirilmesi sağlanmadan kalıcı çözüm üretilemez,dedi