YALANDAN ENGELLİLERE KUTLAMA…
Çok ayıp. İnsanların gözlerine bu ili yönetenlerin bakarak, engelli vatandaşa kucak açan yetkiliyi oynamasından herkes gibi bende utanıyorum.
Ordu ilinde, hangi dairede,iş aleminde, kaldırımlarda bu insaları insan gibi görüpte onlara bir yol veren oldu da, bugün kutlamayı yapanlar söz söyleme sanatına katkı yapan konuşmalar yapabiliyorlar.. Ayıp.
Ben , en çok sayın Karlıbel’e ve Yaşar Pamuk’a birde Bahar Çebi’ye güveniyordum. Onlar stadın altında bu insanlara sımsıcak yer yapıp destek olduklarında işte dedim, bu insanların arkalarında birileri var.
Sonra bu destekle sportif anlamda o insanlar kendi güçlerini aşan işleri başarmanın gururunu Ordu insanına yaşattılar. Gururla bizde yapabiliyoruz; “basket, futbol oynayabiliyoruz” dedirttiler. Arkamızda dağ gibi isimler varken bize ne olur ki dediler.
Ama baktım, onlarda sporsuz, sessiz kaldılar. Senede bir gün iş olsun diye üsten alta kadar günün anlamına konuşanları dinleyip, kendi engelli dünyalarına döndüler. Bu ülkede bazı şeyler çok yanlış yapılıyor. Bu ülkede bazı insanlar engelli ise onların elinden tutanı bazen oluyor bazende hiç olmuyor..
Kaldırımdan inemeyen, bankaya giremeyen, bankamatikten parasnı alamayan, işe alıırken dudak bükülen, eksik görülen bu insanların hergün desteğe, güzel sözlere ihtiyacı var. Sadece 3.12.de değil.
Buz gibi gecenin ayazı gibi, bir düşüncenin orta yerinde duran bu insanların sıcaklığı yanında onlara iş olsun, siyasi çıkar olsun mantığında bakanların daha çok buz gibi göründüklerinden şüphemiz yok.
Ben bu insanların basket takımlarına kör bakılan bir ilde, insanların spor yapmaları için yeni Pamuklara, Çebilere, Karlıbellere ihtiyaç var.
Engelli tüm birimlerdeki can kardeşlerimin gününü yürekten kutlarım.
Ordu da herkeste kutluyor , iş olsun diyede değil.
Gerçi o kadar engelsiz engellinin olduğu yerde sıra onlara bakmayada gelmiyor ki, sadece senede bir gün oluyor o kadar.
ÖZ KAYNAK YAPILANMASI
Öz kaynak denen bölğeye, iş olsun diye bakan bir yönetimin, bu bölğeden karlı iş üretmesinin imkanı olurmu? Eskiden bir iki Orduspor takımına atılan Ordu lu gençlerin bir anda kesilmesindeki sebeb, hocaların tutumumu yoksa planlanmış yönetim anlayışı ile alt yapının iş olsun hallerimi?
Bakın, alt yapıda çalışan antrenörlerin alınterine üç elle koşan yönetim, onların teri kurumadan hakkını zamanında ödeyen yetkilinin yarın olacak olumsuz bir iş üretiminde hesabı sorarken titremeyen sesi ile işine son verirken imzalayan parmaklarındaki huzura, kimse söz etme hakkı bulamaz.
Öncelikle yönetimin alt yapıdaki yapılanmadaki ilk tercihinin ne olacağı önemli. İyi takım kuralım, liğde başarılı olalım mı, yoksa genç kadro kurup geleceğin Ordusporunda olacak sporcuyu bulma ve oynatma politikasını uygulamak mı?
Bu yüzden, alt yapıdaki hocaların maaşlarındaki tatmin olacak rakamı hiç düşünmeden vermek, sonrada verdiği rakamın mimarlarından Ordusporun geleceğine damga vuracak sporcuları onlardan almak. Şimdiye kadar olmayan bu uyğulamayı yapmak zor değil.
Ama şu politika beni hakikaten mutsuz ediyor. Burda çalışan profosyonelin, acaba konuşursak, acaba istersek kovulurmuyuz düşüncesi çok anlamsız. Yönetimde, çalışan personalin de amacı Orduspora hizmetse, sorun o zaman nerde?
O zaman alt yapıya bakan yöneticininde futbolun içinde kavrulmuş isim olması çok anlamlı. Bu yönetim bunu yaparken, alt yapıya Ertan Bakır gibi, bu işin mutfağından gelmiş bir isme alt yapıyı teslim etmiş ve yanınada Tahsin Türkmen gibi tanıdığıma memnun olduğum bir ismi en büyük destek güç olarak vermiş.
Bu iki isimle, hertürlü soruna adım atan bir alt yapı kadrosu mevcut. Zaten yapılanmada bu planlama içinde. Yapılması düşünülen çok şey var ve bunlar olacakta. Noksanlar, yanlışlar haftada belli anlarda sayın Bakır ve yetkililerle konuşuluyor, çatır çatıda tartışılarak kararlar veriliyor.
Bende bu durumdan memnunum. Susulan, korku yada acaba denen bir yerde olmaya mecbur kalan ekiple çalışmadan doğan her fikir sakat olur. Buna yönetimin alt yapıya dönük kapısı daima açık ve şeffah.
Dediğim gibi Orduspor kadrosunda her daim üç öz çocuğu kadroda olmayı hak ediyorsa, buna yönetim destek olmalı. Bu desteği saglayacak olan çalışan hocalarına da hak ettiği ücreti verip onlardan daha profosyonel çalışma istemeli..
Öz kaynak o kadar önemliki, sözle yapılacak tabela ile oluşturulacak kısır bir kapı arkası değildir. Burda ki çalışma bu yöndeki artıyı destekler şekilde yapıldı. Bazı eksikler olsada, güven ve destek olarak eksik yok..Gelecek için umutluyum.