Yalçın'dan uslubu aşmayın uyarısı

her zaman ifade ettik ama iktidardan altmış yıl önce düşmüş bir insan hakkında, bugün siyasi rakibiniz olmamasına rağmen "faşist" kelimelerine varacak kadar üslubu aşan eleştirileri doğru bulmadığımızı, insani bulmadığımızı, hatta "Ölülerinizi hayırla yâd

Değerli milletvekilleri, birkaç gündür süren rahmetli İnönü üzerinden bir polemikle ilgili birkaç hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. Millî Mücadele kahramanlarından biri olan rahmetli İnönü iktidardan düşeli tahmin ediyorum bir altmış yıl olmuştur ve Hakk'ın rahmetine kavuşmuş bir insandır. Partiniz içerisinde de rahmetli İnönü'yle siyaset yapmış insanlar olduğunu da tahmin ediyorum. Bizim, siyasi görüşlerine, parti olarak olumsuz rezervlerimizi de her zaman ifade ettik ama iktidardan altmış yıl önce düşmüş bir insan hakkında, bugün siyasi rakibiniz olmamasına rağmen "faşist" kelimelerine varacak kadar üslubu aşan eleştirileri doğru bulmadığımızı, insani bulmadığımızı, hatta "Ölülerinizi hayırla yâd ediniz" anlayışıyla İslami de bulmadığımızı özellikle ifade etmek istiyorum.

 Yalçın'dan uslubu aşmayın uyarısı

MHP Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın TBMM'de yaptığı konuşmada "Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; Anayasa'mızın değiştirilmesine dair kanun teklifinin çerçeve 15'inci maddesi üzerinde verdiğimiz önergeyle ilişkili olarak söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle konuşmamın başında yüce Meclisin değerli üyelerini saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, birkaç gündür süren rahmetli İnönü üzerinden bir polemikle ilgili birkaç hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. Millî Mücadele kahramanlarından biri olan rahmetli İnönü iktidardan düşeli tahmin ediyorum bir altmış yıl olmuştur ve Hakk'ın rahmetine kavuşmuş bir insandır. Partiniz içerisinde de rahmetli İnönü'yle siyaset yapmış insanlar olduğunu da tahmin ediyorum. Bizim, siyasi görüşlerine, parti olarak olumsuz rezervlerimizi de her zaman ifade ettik ama iktidardan altmış yıl önce düşmüş bir insan hakkında, bugün siyasi rakibiniz olmamasına rağmen "faşist" kelimelerine varacak kadar üslubu aşan eleştirileri doğru bulmadığımızı, insani bulmadığımızı, hatta "Ölülerinizi hayırla yâd ediniz" anlayışıyla İslami de bulmadığımızı özellikle ifade etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri,

 Anayasa meselesi, Meclis gündemine, hatta Türkiye gündemine geldiğinden bu yana Sayın Genel Başkanımızın her fırsatta "uzlaşma" kelimesini ifade ettiğini, uzlaşmayı salık verdiğini biliyorsunuz. Bir önceki Meclisi Başkanımız Anayasa hazırlanması için bir komisyon oluşturulmasını talep ettiğinde, ilk görevlendirmeyi de Sayın Genel Başkanımız yapmış bulunmaktaydı. Bütün bunlara rağmen, bütün uzlaşma isteklerimize rağmen, siz, diğer bütün kurumlarla olduğu gibi -daha önce de ifade ettim-Fiskobirlik'ten Futbol Federasyonuna, Odalar Birliğinden TÜSİAD'a, kendi ideolojik kulvarınızda olmayan her kurumla olduğu gibi burada da bütün siyasi partilerle uzlaşma yerine, bilek güreşi yapmayı tercih ediyorsunuz.

     Ve değerli arkadaşlarım, bakın, on beş gündür bu meseleyi burada konuşuyoruz. Sayın Başbakan on beş gündür Mecliste, bütün Sayın Bakanlar on beş gündür Mecliste, bizler de doğal olarak Meclisteyiz. Bu arada on beş tane vatan evladı şehit oldu değerli arkadaşlar. Samsun'da yapılan bir törende, şehit töreninde insanlar "Şehitler burada, vekiller nerede?" diye slogan atıyorlar, tempo tutuyorlar değerli arkadaşlarım. Bir arkadaşınız, Hamza Bey kardeşimiz, kız kardeşini kaybetti, aynı gün cenazesini toprağa koyup buraya gelmek zorunda kaldı. Arkadaşlar, nedir bu aceleniz? Nedir? On beş gündür Bakanlarımız burada. Bir tarım ülkesi olmakla övünen, dünyada kendi kendini doyurmakla övünen yedi ülkeden biri olduğunu iddia eden, övünen Türkiye, Türkiye'nin Tarım Bakanı burada otururken Türkiye et ithalatına başladı değerli arkadaşlar. Bugün, açık denizde, yapılan ihalelere hazır olmak üzere etlerin bekletildiği ifade ediliyor.

  Çok yakın zamanda bir üniversite sınavı yapıldı değerli arkadaşlar, on binlerce öğrenci sıfır çekti. On beş gündür Sayın Millî Eğitim Bakanı burada oturuyor değerli arkadaşlarım. Ülkemizin farklı yerlerinden yüz kızartıcı, utanç verici tecavüz ve istismar haberleriyle her gün sarsılıyoruz, aileden sorumlu Devlet Bakanımız on beş gündür burada oturuyor değerli arkadaşlarım.

Değerli arkadaşlarım,

        bir hususu daha ifade etmek istiyorum. Her fırsatta, her sözünüzün başında, millî iradeden, millet egemenliğinden, milleti temsil etmekten bahsediyorsunuz. Arkadaşlar, siz, millet iradesini acaba kendi sıralarınızın bittiği yerin ötesinde olduğunun farkında değil misiniz? Biz buraya atamayla mı geldik Allah aşkına? Siz millet iradesini temsil ediyorsunuz da biz başka bir irade adına mı burada bulunuyoruz?


          Yüzde 47 oy aldınız, olabilir. Değerli arkadaşlarım, size oy vermeyen insanların kanaatlerinin sizin için hiç mi önemi yoktur? Yüzde 47 oy yüzde 100 hükmetme hakkı demek midir? Geçen konuşmamda da söyledim, muhalefet beş yüz yirmi iki tane kanun teklifi vermiş, hiçbiri mi saygıya değer değildir, hiçbiri mi doğru değildir, hiçbiri mi müzakereye layık değildir? Değerli arkadaşlar, eğer bu anlayışla devam ederseniz, aldığınız oyun oranı önemli değil, yüzde 100 hükmetme hakkı olarak kabul ederseniz bu anlayış demokrasiye uymaz.
Şimdi, arkadaşlar, bir de yargıyla ilgili kısımla ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Yargıyla ilgili konuşulurken mesela, sürekli şunu söylüyorsunuz: "Yargı bağımsız olmalı, tarafsız da olmalı."
"Bunu söylerken şunu ima da ediyorsunuz, zaman zaman da yayın organlarınızda açıkça yazdırıyorsunuz: Şu anki yüksek yargı organlarının bir başka siyasi partiyle ideolojik paralellik içerisinde olduğunu ifade ediyorsunuz ve bu paketin getiriliş amacının da bu yapıyı değiştirmek olduğunu söylüyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, bu söylediğiniz önerme doğruysa, bunu doğru kabul edeceksek ne farkı vardır yapmak istediğiniz şeyin? Bu millet için ya da Milliyetçi Hareket Partisi için, orada oturan üyelerin A partisinin ya da B partisinin adamı olması önemli değil, hakkın, hakikaten, adaletin adamı olması önemli. Bu getirdiğiniz teklif bunu getiriyor mu değerli arkadaşlarım?

Bakın, RTÜK'e bu Meclis üye seçti. Ne deniyor oradaki üyeler için? "CHP'li üye şu." ya da "AKP'li üye şu." Orası özerk bir kurum ama kim referans olmuşsa, kim seçmişse onunla aynı ideolojik kulvarda bir tanımlamaya ulaştırılıyor.
Değerli arkadaşlarım, bu teklif bizim endişelerimize cevap vermiyor. Biz, dediğim gibi, oralarda bir siyasi, ideolojik kulvarın değil, adaletin insanları olsun istiyoruz, bu teklif buna cevap vermiyor.

Değerli arkadaşlar, eğer oradaki üyeler kimin atadığıyla, atayan kişinin siyasi kimliğiyle tanımlanmaya devam edecekse bu, Türkiye'deki tıkanıklığı çözmeye yetmeyecektir.
Bu düşüncelerle, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum
" dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel-siyaset Haberleri