Yavaş yavaş da olsa normalleşiyoruz!..
Bu yıl kutlanan 23 Nisan törenlerinden ve Meclis Başkanının eşli olarak verdiği resepsiyondan söz edeceğiz.
Geçtiğimiz yıllarda düzenlenen 23 Nisan resepsiyonlarına CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve GKB tüm kuvvet komutanları ile birlikte boykot uygular ve katılmazlardı. Bu iktidar döneminde bu yılki kutlamalara kadar TBMM’de eşli resepsiyon düzenlenmemişti. Bülent Arınç’ın ilk resepsiyonu da eşli olarak düzenlenecekti, ancak, gelen tepkiler üzerine eşli resepsiyondan vaz geçilmişti. Sanki eşli resepsiyon düzenlenince Türkiye Cumhuriyeti devleti yok olacakmış gibi bir hava estiriliyordu.
28 Şubattan kalma alışkanlıkla komuta kademesi de bu iktidar döneminde TBMM’de düzenlenen hiçbir resepsiyona katılmadılar. Bu yılki 23 Nisan resepsiyonunda bu bakımdan bir ilk yaşandı. Bu da Türkiye’nin arzu edilen seviyelerde olmasa da, yavaş yavaş normalleşme yoluna girdiğinin göstergesi olarak kabul edilebilir. Başbakan ilk defa 23 Nisan resepsiyonuna eşi ile katıldı. Kuvvet komutanları da tam kadro katıldı. İktidar partisi milletvekillerinin çoğunluğu da eşleri ile katıldılar.
CHP ve BDP hariç diğer muhalefet partileri de resepsiyona Genel Başkanları ile birlikte katıldılar. BDP’yi kaale almaya gerek yok. Ancak, değiştik diye halkın karşısına çıkan CHP Genel Başkanının resepsiyona boykot uygulamasını da manidar karşılıyoruz. Her ne kadar biz değiştik, bizim İslam diniyle ilgili bir takıntımız yok deseler de, uygulamalara ve hal hareketlerine baktığımızda, bu partide değişen bir şeyin olmadığını müşahede edebilmekteyiz.
Eşli olarak verilen resepsiyonda başörtülü Başbakan, Bakan ve Milletvekili eşleri ile aynı kare içinde yer almamak için, bu partimizin resepsiyona iştirak etmediği herkes tarafından ifade edilmektedir. Demek ki, bu partimizin değiştik demesi ile değişim gerçekleşmiyor.
Artık herkesin yasaklarla bir yere varılamayacağını anlaması gerekmektedir. Bu günün dünyası olduğunca özgürlüklerin önünün açılmasını emretmektedir. Özgürlüklerin önüne engeller koymaya çalışan kim olursa olsun, bu günkü dünya arasında kendisine yer bulmakta zorlanır.
Türkiye’de dini yaşantılar üzerindeki yasaklar tümüyle kalktı deme şansımızın olmadığının idraki içindeyiz. Henüz özgürlüklerin önündeki engellerin tümüyle ortadan kalkmış olduğunu iddia edemiyoruz. Ama, eskiye göre oldukça bir yol kat ettiğimizi de göz ardı etmemek gerekir.
Ferdi düzeyde bazı özgürlük kısıtlayıcı faaliyetlere de rastlanmaktadır. Yukarıda bu kadar güzellikleri uzun uzun anlatırken ve memnuniyetimizi dile getirmeye çalışırken, Malkara’dan tam da eski günleri aratmayacak bir özgürlük yasakçısı zihniyetin hortladığını da gözden kaçırmamız gerekiyor.
"23 Nisan kutlamaları" çerçevesinde; geçen hafta İstanbul'da düzenlenen Matematik ve Fen Bilimleri Proje Yarışması'nda dereceye giren Malkaralı öğrenciler Hilal Kay ve Özge Eylem Demir ile "rehber öğretmen"leri Safiye Erdoğan'a birer "teşekkür belgesi" verilecekti...
Programın o aşamasına gelindiğinde, "anons" yapıldı: "Teşekkür belgesi verilecek Hilal Kay ve Özge Eylem Demir ile onların rehber öğretmeni Safiye Erdoğan'ın yerlerini almaları istendi..."
Safiye Erdoğan ve iki öğrenci tören alanındaki yerlerini alırlar...
Ne var ki; "Teşekkür belgesi"ni verecek olan Kaymakam Yunus Fatih Kadiroğlu; rehber öğretmenin "başörtülü" olduğunu görünce; "Sen de nereden çıktın?" der gibi, bakar ve fena halde bozulur...Sadece bozulmakla kalmaz, "teşekkür belgesi" almayı bekleyen Safiye Erdoğan'ı, adeta "tıss"layarak uyarır!.. Bu uyarı üzerine, Safiye Erdoğan, öğrencilerin yanından ayrılır ve böylece Kaymakam Bey'imiz de; "bir başörtülü ile aynı fotoğraf karesine girmekten" kurtulur...
Şimdi bir yukarıda açıklamaya çalıştığımız yaşanan güzelliklere bakalım, bir de bu kaymakamın yaptıklarına. Hangisi milletimizin çoğunluğu tarafından beklenen ve özlenen tablo, kararı sizler verin….