Yıldız Akata Eriş:İstek üzerine
Son günlerde siz değerli okuyucularımdan aldığım maillerde bazı konular üzerinde yazmam isteniyor. Diğer bir okuyucu grubu ise bambaşka konularda yazı beklediklerini belirtmişler. Bir taraf siyasi gündem hakkında yazmamı istiyor diğer bir taraf ise serbest yazılarıma devam etmemi istiyor .
Yazı yazmak kolay aynı zamanda çok da zor.
Değerli okuyucular sizlere önce şunu belirtmeliyimki ,ben yazılarımı yazarken özgür olmak isterim ,net ve anlaşılır olmak isterim ,kendimi çok iyi ifade etmek isterim ,yazılarım hiç bir tereddüde yer bırakmadan doğru yerlere ulaşsın yerini bulsun ve ses getirsin isterim.
Ülkemizde son zamanlarda cereyan eden siyasi çalkantılar ve Ankara ,nın sıcak gündemi hakkında her gün yazmak isterim .
Tek bir şartla yazmalıyım ,oda kendi doğrularıma ihanet etmeden ,kendime olan saygımı asla kaybetmeden ,gümbür gümbür yazmalıyım .
Öyleki ,hiç kendime hata etmemeli, ilkelerimden ödün vermemeliyim .
Bu öyle doğru yazı olmalıki ,sizlere seslenirken içimden ,kalbimden ,vicdanımdan seslenmeli, olaylar hakkında yorumlarımı o kadar özgürce ,o kadar kendimce siz değerli okuyucularımla paylaşmalıyım .
İşte o zaman biliyorumki sizler o satırlarda okumak istediklerinizi bulacak ve aynı doğru çizgide buluşacağız .
Fakat maalesef böyle bir buluşmayı şu günlerde pek mümkün görmüyorum.
Her ne kadar Ülkemizde bir çok demokratik açılım programları uygulansada ,Ülkemiz demokrasi ve insan hakları konusunda teröristlerin haklarına bile son derece hassasiyetle ,insan hakları açısından yaklaşım göstersede ,ne yazıkki daha henüz Basın yayın ve halkın doğru haber alma özgürlüğü konusunda yeni bir demokratik açılım paketi yok .
Ne olup bittiği konusunda yorum yapmak ve aklımızın erdiği ,gözümüzün gördüğü ,hep birlikte televizyonlardan izlediğimiz haberlere tepkilerimizi iyi veya kötü anlamında dahi yapamıyoruz.
Sizce yüksek sesle yorumlarımızı yapabiliyormuyuz .Neden tepkisiz bir Millet olduk düşünebiliyormusunuz .
Ne oldu bize anlamıyorum ,top yekün donduk kaldık galiba .
Sanki insanlar beş duyuları alınmış kısmi felç geçirmiş bir topluluğa döndü .İşte yazı devam ettikçe ne demek istediğimi anlıyorsunuz değilmi .
Eğer içinizden Yıldız hanım korkmuş gibi falan bir düşünce geçiyorsa ,sakın aklınızdan bile geçirmeyin ,zira bu satırların sahibi olarak size şunu söylemek isterimki ,bir zamanlar Ankara,da tepkilerimi mikrofonlarla bangır bangır bağırarak belirtmiş bir insan olarak ben ,iki satır yazıdan hiç korkmam .
Ama zaman değişti zaman ,size onu anlatmak istemiştim ,anladınızmı değerli arkadaşlar. Hep özgür kalın ,mutlu olun .Saygılarımla .