1. Yılların beni götürdüğü yerdeki kazan çok büyüktü. İçi kocamandı. Kimleri bu kazanın içine sokmayız ki! Onlar bunu bu dünyada yaptığı işlerle çoktan hakediyorlar. Düşünün, yetimin hakkını yemiş leri,karısını kızını ,oğlunu, anasını babasını devamlı dövenleri, devletin malı deniz yemeyen keriz deyip zengin olanları,arkasındaki dayılar sayesinde yabancı illerden milyarlarca dolar kazanıp ta millete hayrı olmayanları, fakirin alınterinden para kazanıp , garibi horlayan insanları, devletin makamın dan etrafındakilere mal mülk servet edindirenleri ve gençleri kaçırıp,acımadan öldürüp üç beş lira için vampirleşenleri doldurup ,onları sabah akşam haşlamak lazım.
Beni en çok üzen ise inancına ve yaptığı işlere güven duyduğumuz insanların ahlaksızca işlemiş oldukları yanlışlara, inanmakta zorluk çekipte,savunmaya geçen yetki amirleridir. Bırakın bu itirazları da,iyi bildiğiniz dallamanın insan olarak ve şerefli bir makamda bulunarak yaptığı bu ahlak dışı işleri niçin yapma ihtiyaç duyduğunu sorğulayın. Çünkü bunlar bir anda yokluğun önünden dünyanın en zengin insan yönetme makamına ve burda harcanan miktar önüne geldiğinde ,hem yüreğini hemde pantolonunu düşürüyor lar.Bu iş aslında beni de senide vuruyor.
En güvenilir diye makam sahibi yapılanın ,toplum karşısında ettiği ayıplar onu getireni de fazlaca vuruyor,itibarını zedeliyor .Başarısız yönetim şeklinin altın da kendi ve etrafı için başarılı olmuş makam sahiplerini nedense yetki amirleri yada siyasi erk hemen buluveriyor,ne komik değil mi? İşte bu yüzden kızaracakların toplandığı kazana gidelim, bakalım , inanın içindekiler bir şen ve şakraktır.Onların yüzü yaptığı ahlaksızlıklar dan kızarmamış ta ateşin içinde mi kızaracak,ben de inanmıyorum
Bu tipleri ikiye ayırmalıyız, yapanlar ve yaptığını inkar edenler. Bunları sanki kimse görmez,işitmez. Saf ve masum bir insan şekli içinde her şeyi götürmenin derdinde olurlar,içlerine bir kez pislik girmiş. Ama Yaradanı unuturlar, bunlar yokluktan bir makama gelen dallama kılıklı insanlar. Fuhuş yalnız ca karşı cinsle olmaz ki, verilen emanete ihanet eden insanların yaptığı kötülüklerin adı da fuhuş tur. Bu ülke insanı bir ekmeğe muhtaç olup ta aclıktan masumane o ekmeği fırından çalanla ,devleti miyarlarca dolandıranı aynı suçta görmüşse bu bitmiş demektir.Orda adaletin de ipliği zedelenmiştir. Sayğı göstermeyi bilmeyen ve yanlışı yapan birini duyarsam buna asla suskun kalmam,onu rezil etme adına ne gerekiyorsa yaparım.Bir kurumun başında olupta onu küçük düşürmeye, içini boşaltmaya hakkınız yoktur.Zor olan ölümden değil kötülükten kaçabilmektir.Çünkü o ölümden daha hızlı koşar.
Canımız oduğu ve acıdığı süre kötülük içimiz de var olacaktır. Kötülük;çocuğu görmeyen,masuma kıyan,kendi sapık emellerini suçsuz olanın,adaletin,şefkatin önünde tutandır. Kötülük denen şeyi yapanların derdi,kendilerin de iyilikten eserin kalmamasından dır. Bunun iyiler de de olması çok kötü. En koruyucu his ise onun üstünden uçupta gitmiş olmasıdır.