Güven BAYAR Yazdı :Kotyora Hypapante Rum Ortodoks Kilisesi (1853)

Türkiye’nin en küçük Büyükşehir Belediyesi olan Ordu’da yaşanan “Taşra Bunalımı” sebeplerinden birisi de yüzyıllarca beraber yaşadığımız insanların bıraktığı kültür mirasının içine doğup bağ kuramıyor olunmasıdır. Milli Mücadele Dönemi öncesinin çok dilli

KOTYORA HYPAPANTE RUM ORTODOKS KİLİSESİ (1853)

Güven BAYAR yazdı

Ordu Rum Mahallesi’nde (Taşbaşı Mahallesi) 1853'te inşa edilen Rum Ortodoks Kilisesi, hemen yanında konumlanan ve kompleksin bir parçası olan, 1878’de Konstantinos Spiridon Psomiadis tarafından yaptırılan Psomiadis Rum Okulu’nun 13 sayfalık kuruluş tüzüğünde karşılaştığım Hypapante (okunuş: İpapandi) ismi bugün Taşbaşı Mahallesi olarak geçen Rum Mahallesi’nin ve Rum Ortodoks Kilisesi’nin tarihsel ismini ve hikayesini 171 yıl sonra fısıldıyor.

Hypapante; İsa’nın Mabede Takdimi ve Meryem’in Arınması olarak 2 Şubat’ta kutlanan dini bir bayram. “İsa’nın Mabede Takdimi”, Luka İncili’nde (Luka 2: 21-39) detaylı olarak anlatılıyor. Aynı zamanda Kutsal Karşılaşma Bayramı olarak da adlandırılan Candlemas kelimesi, İsa'nın Tapınakta sunumunu onurlandıran bir Hıristiyan kutlamasıdır. Yunanca'da Mum Bayramı Günü'ne “Hypapante” denir ve Yunanca birisini karşılamak anlamına gelen 'hypantao' kelimesinden gelir.

Sadece Ordu’da değil tüm Anadolu’da 100 yıldır nefes aldırılmayan yapılar, ulus devlet yapısının ve resmî ideolojinin pompaladığı “Türk Yurdu” anlatıları ile önce isimlerini sonra da hikayelerini kaybetti. Bugün Anadolu’da bağlamından koparılarak resmî kurumların ya da kişilerin kullanımına verilen dini yapılar, okullar, sivil mimari örneği evler, çeşmeler, kent belleğini ve kültürünü oluşturan kültürel varlık eseri kapsamında değerlendirebileceğimiz tüm detayların özgürce araştırılıp ifade edilememesi, yabancılaşma hissini de beraberinde getiriyor.

Türkiye’nin en küçük Büyükşehir Belediyesi olan Ordu’da yaşanan “Taşra Bunalımı” sebeplerinden birisi de yüzyıllarca beraber yaşadığımız insanların bıraktığı kültür mirasının içine doğup bağ kuramıyor olunmasıdır.

Milli Mücadele Dönemi öncesinin çok dilli ve dinli kültür yapısı Yunan’ı denize döküp, Ermeni’yi Anadolu’dan süpürdük anlatısından daha derin anlamlar taşıyor.

Bizlere miras bırakılan resmî ideoloji derlemelerini yeni kuşaklara değerlendirme yolu açarak devretmek zorundayız.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ordu Tarihi Haberleri