Uzmanlar, bebeklerin en çok 3-6 haftalık olduğunda ağladığını belirterek, "Bebekler, tek başına başa çıkamadığı yoğun duygular ve korku veren bedensel hisler için yardım amacıyla ağlıyor. Anneler, zamanla bebeğinin neden ağladığını anlayabiliyor. Ağlamalarına tutarlı şekilde cevap verilen bebekler, ilerleyen zamanlarda daha az ağlayan, daha mutlu ve kolay sakinleşen çocuklar oluyor" dedi.
www.bebek.com sitesinde tecrübelerini anne ve babalarla paylaşan Psikolog Sinem Olcay, bebeklerin sıkıntı veren her durumda teselli bulmak için yardım aramaya programlandığını söyledi. Bebeğin ağlamasının, beyni henüz yeterince gelişmediği için tek başına başa çıkamadığı yoğun duygular ve korku veren bedensel hisler için yardım istemesi anlamına geldiğini kaydeden Olcay, "Bebekler ciğerlerini geliştirmek, sizi kontrol etmek için ya da hiçbir neden olmadan boşu boşuna ağlamazlar.
Mutsuz olduklarında, bir şey gerçekten canlarını sıktığında size haber vermek ve sizin yardımınızı almak için ağlarlar. Tüm türler arasında doğduğunda en olgunlaşmamış durumda olan insan yavrusudur. Aslında bebeklerin gebelik süresini anne karnının dışında tamamladığını söyleyebiliriz. Bebekler doğduklarında yeterince olgunlaşmış durumda olmadıkları için çok hassastırlar. Sıkıntıya karşı çok duyarlıdırlar" dedi.
Bebeklerin hem fiziksel hem de duygusal pek çok nedenden ötürü ağladığına dikkat çeken Olcay, "Bir bebek, yorgun ya da aç olduğu ya da bir yetişkinin çok mırıldanması dolayısıyla fazla uyarıldığı için ağlayabilir. Ayrıca bebekler; çok parlak, çok sert, çok soğuk, çok sıcak, çok ani uyaranlar, durumlar ve olayları şok olarak algılayabilir, tehlike korkusuna kapılabilirler.
İlk başlarda ağlamanın ne anlama geldiğini çözmek zor olabilir, ama zamanla ağlamaları çok daha doğru bir şekilde okumayı öğreneceksiniz. Örneğin zamanla açlık ağlamasını yorgunluk ağlamasından ayırt etmeye başlayacaksınız.
Bazen ise ağlamanın nedenini kesinlikle bilemeyeceksiniz. Ama bunun bir önemi yoktur. Önemli olan bebeğin paniğini ve acısını ciddiye almanız ve sakinleşmesi için ona yardımcı olmanızdır" diye konuştu.
Bebeklerin 3-6 haftalık olduğunda en yüksek seviyede ağladığını vurgulayan Olcay, "Bebek, 12-16 haftalık olduğunda ise azalır. Bunun nedeni bu dönemde bebeklerin hareket kabiliyetinin yükselmesi, bir şeyleri tutup onlarla oyun oynayabilmeleri dolayısıyla artık daha az sıkılma ve engellenme yaşıyor olmalarıdır.
Daha büyük bebekler ve 3-4 yaşına kadar çocuklar, dünyaya geçişin meydana getirdiği şok oldukça azalmasına rağmen açlık, soğuk, yorgunluk, hastalık gibi sebepler yüzünden hala ağlamaya devam ederler. Bunun yanında ağlamaya neden olan yeni hisler eklenmiştir.
Bağ kurduğu ebeveynden ayrılma korkusunun meydana getirdiği panik yüzünden ağlayabilirler. Büyüdükçe hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları şeyler; onları korkutan ya da huzursuz eden şeyler netleşir ve her biri bir ağlama nedeni olabilir" şeklinde konuştu.
Bebeklerin ağladıklarında müdahale etmek, sakinleşmeleri için yardımcı olmak gerektiğini anlatan Olcay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir bebeğin uzun süreli olarak sıkıntılı durumda bırakılmasının gelişimsel açıdan büyük sakıncaları vardır.
Ağlamasına uzun süre cevap verilmeyen bebekler aşırı duyarlı bir stres algılama sistemi geliştirebilirler. Bu demek oluyor ki, ileriki zamanlarda dünyayı ve yaşadıklarını algılama biçimleri her şey mükemmel olsa bile endişe ve tehdit duygularıyla gölgelenebilir.
Bebeğinizin kendi kendine sakinleşmesini beklemenizin hem beyin hem beden gelişimi bakımından çok olumsuz etkileri olabilir. Bir bebek, ağlamayla kaybettiği kontrolünü kendisi yerine getiremez, bunu sadece siz yapabilirsiniz. O nedenle bebeklerin her ağlamasına tutarlı şekilde cevap vermek gerekir.
Araştırma ve gözlemler göstermekte ki ağlamalarına tutarlı şekilde cevap verilen bebekler ilerleyen zamanda daha az ağlayan, daha mutlu ve daha kolay sakinleştirilebilen çocuklar oluyorlar."