Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Anıl Özmutlu, daha çok kadınlarda rastlanan guatrın tedavisinde, erken teşhisin büyük önem taşıdığını söyledi.
Ergani Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Anıl Özmutlu, halk arasında 'Guatr' olarak bilinen 'Tiroit bezi' büyümesinin, insanlarda çok sık görülmesine rağmen belirtileri diğer hastalıklara benzediği için çoğu zaman insanların farkına varmadıkları bir hastalık olduğunu ifade etti.
Tiroit dokusunun tüm insanlarda var olan, boyunda bulunan ve hormon salgılayan bir doku olduğunu belirten Dr. Özmutlu, "Bu dokudan salgılanan hormonlar anne karnından başlayarak vücudun gelişiminde önemli rol oynarlar. Guatr dediğimiz hastalık ise bu bahsettiğimiz tiroit dokusunun büyümesidir.
Bayanlarda ve ileri yaşlarda daha fazla görülmektedir. Ayrıca ailesinde guatr hastalığı olan kişilerde de guatr gelişme ihtimali artmaktadır. En sık görülen belirtileri boyunda şişlik, nefes almada zorluk, lokmaları yutarken boğazda takılma hissi, ses kısıklığı, ellerde titreme, kalp çarpıntısı, ishal, zayıflama gibi belirtiler görülmektedir. Ancak tüm hastalarda bu belirtilerin tamamı görülecek diye bir kural yoktur.
Bu belirtilerin bir ya da birkaçının görülmesi halinde bile guatr var olabilir. Bunlar halk arasında kullanılan tabirlerdir. Dışarıdan bakıldığında gözle görülebilecek kadar büyümemiş guatrlara 'İç guatr', ancak gözle görülebilir büyüklüğe erişmiş olanlara ise 'Dış guatr' denilmektedir. Bunun bizim için herhangi bir önemi yoktur.
Zehirli guatr ile zehirsiz guatr ise hastanın hormon düzeyleri ile ilgilidir. Kandaki hormon düzeyleri normal sınırların üzerine çıktığı zaman buna zehirli guatr denilmektedir. Normal ise zehirsizdir. Bunların yanı sıra tiroit dokusu iyi çalışmadığında hormon seviyeleri normal sınırların altına iner ve bu da farklı bir hastalığa yol açar. Tüm guatrlar kanser değildir. Ameliyat öncesinde iğne ile parça alınarak kanser olduğu anlaşılabilir. Ameliyat sonrasında da çıkarılan guatr dokusu mikroskop altında incelenerek kanser var olup olmadığı anlaşılır.
Kanser varlığı saptanırsa ona göre tedavi planlanmaktadır. Öncelikle guatrın zehirli olup olmadığını anlamak için kan tahlili, ve guatrın büyüklüğünü saptayabilmek için ultrason yapılır. Bunların ardından gerektiği taktirde daha farklı tetkikler de yapılabilmektedir. Guatr tek çeşit değildir ve bundan dolayı tedavileri de hastalıkların çeşitlerine göre yapılmalıdır. Guatr zehirli ise zehiri düşene kadar ilaçla tedavi edilmektedir.
Zehiri düştükten sonra ilaç tedavisine bir süre daha devam edilmelidir. Doktor kontrolünde ilaç tedavisinin ne kadar süreceği belirlenmeli ve yine doktor kontrolünde ilaç kesilmelidir. İlaç kullanımı doktor tavsiyesi olmadan hiçbir şekilde kesilmemelidir. Özellikle bayanlarda hamilelik dönemlerinde ilaç kullanımının sakıncalı olduğu düşünüldüğünden hastalarımız ilaçlarını kullanmamaktadırlar. Bu çok yanlış bir uygulamadır. Eğer kullandıkları ilacı keserlerse düşük yapma ihtimalleri artar. Ayrıca doğacak çocuklarında zeka geriliği, sakatlıklar oluşabilmektedir. Bu nedenlerden dolayı ilaç tedavisi hiçbir şekilde kesilmemelidir'' dedi.