Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Şükrü Sindel, Türkiye'de halkın yüzde 40'ının hipertansif hastası olduğunu belirterek, hipertansiyonun kontrol altına alınmasıyla Türkiye'de yılda 100 bin kişinin ölmesinin engellenebileceğini söyledi.
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği'nin Sağlık Bakanlığı'nın onayı ve desteğiyle düzenlediği "Türkiye'nin Tansiyonunu Ölçüyoruz" kampanyası bu yıl ikinci kez hayata geçiriliyor.
Geçen yıl 30 bin kişiye ulaşılan kampanya kapsamında bu yıl İstanbul, Ankara ve Antalya'da taramalar yapılacak, vatandaşlara hipertansiyon konusunda bilgi verilecek. "Türkiye'nin Tansiyonunu Ölçüyoruz" kampanyası için hazırlanan Hipertansiyon TIR'ı, 11-16 Mayıs tarihleri arasında 5 gün boyunca uğradığı kentlerde halkla buluşacak.
Hipertansiyon TIR'ında ve illerdeki tüm sağlık ocaklarında gün boyunca kan basıncı ölçümleri yapılacak ve halka bilgilendirici broşürler dağıtılacak. Kampanyayla 15 bin kişiye ulaşılması hedefleniyor. Boehringer Ingelheim, Novarlis, Pfizer, Omron ve Scania'nın desteğiyle düzenlenen kampanya ile hipertansiyon sorununa dikkat çekilmesi, kamuoyunda farkındalığın artırılması ve hastalığın önlenmesi, tedavisi ve tedavi edilmediği takdirde doğabilecek sonuçlar konusunda bilgi aktarımında bulunulması da amaçlanıyor.
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Şükrü Sindel, "Hipertansiyon sadece ülkemiz için değil, tüm dünya için önemli bir sağlık sorunu. Ancak bizim gelişmiş ülkelerden farkımız, halkımızın bu konudaki bilinç düzeyinin daha düşük olması. Halkımız bu tehlikeden ve doğuracağı sonuçlardan haberdar değil.
Üç vatandaşımızdan biri hayatı boyunca hiç tansiyonunu ölçtürmemiş. Sorunun farkında olunmaması, halkı hekime gitme ve tedavi olma olasılıklarından da yoksun bırakıyor" dedi.
Türkiye'de hipertansif olduğunu bilenlerin tedavi uyumlarının da diğer ülkelere göre iyi durumda olmadığını kaydeden Sindel, "Kan basıncını hedeflediğimiz değerlere indirme konusundaki başarımız da maalesef gelişmiş ülkeler düzeyinin gerisinde. Bunun pek çok nedeni var. Ancak tüm bu problemlerin iyi bir eğitimle aşılabileceğini düşünüyoruz. Halkımızın hipertansiyon ve getireceği sorunlar konusunda bilinçlendirilmesi ile önlenebilir ölümlerde yıllar içinde önemli oranda azalmalar olacağına inanıyoruz.
Sağlık sorunu olsun ya da olmasın, herkes yılda en az bir kez mutlaka tansiyonunu ölçtürmelidir" diye konuştu.
Geçen yılki kampanyanın bulguları hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Sindel, şöyle konuştu:
"15 günde 4 bin kilometre yol katederek 9 ilde 15 bin kişinin tansiyonunu ölçtük, 30 binden fazla TIR ziyaretçisine eğitim broşürü dağıttık.
Tansiyonunu ölçtüğümüz vatandaşların yüzde 40'ının hipertansif olduğunu tespit ettik. Bu oran Türk hipertansiyon prevelans çalışmasında saptadığımız yüzde 31.8'lik orandan biraz daha yüksek. Halkımızın yüzde 12'sinin daha önce hiç tansiyon ölçtürmediğini, tansiyonunu hiç ölçtürmemiş olanların yüzde 30'unun ise hipertansif olduğunu gözlemledik.
Yani bu insanlar hipertansif olduklarını bilmeden tehlikeli bir şekilde günlük hayatlarına devam ediyorlar. Bizim asıl hedefimiz de özellikle bu insanlarımıza ulaşmak ve bilgi aktarımında bulunmak. Yine geçen yılki bulgularımıza göre halkımız, hipertansiyonu en fazla tetikleyen etkenin stres olduğunu düşünüyor. Hastalık, erkeklerde kadınlara oranla biraz daha fazla izleniyor."