Akdağ, son 2-3 yıl içinde kromozom hasarlarında radyasyona maruz kalma etkisine rastlanmadığını ileri sürdü.
DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız'ın kanser hastalığı ve tedavisine ilişkin soru önergesini cevaplayan Bakan Akdağ, Karadeniz'de son yıllarda kanser vakalarında artış olduğu yönündeki iddiaları yalanladı.
Akdağ, Sağlık Bakanlığı tarafından Karadeniz Bölgesi'nde 2005-2006 yıllarında gerçekleştirilmiş olan Karadeniz Bölgesi Kanser ve Kanser Risk Faktörleri Araştırması sonuçlarına göre Karadeniz Bölgesi'nde diğer bölgelerden farklı bir kanser artışının tespit edilmediğini söyledi.
Bakanlık tarafından yürütülmekte olan aktif kanser kayıtçılığı çerçevesinde toplanan verilere göre de Karadeniz Bölgesi'nin diğer bölgelere kanser insidansı (görülme sıklığı) en az olan üçüncü bölge olduğunu açıklayan Bakan Akdağ, şu değerlendirmeleri yaptı: "Çernobil ile ilgili olarak radyasyona maruz kalmış bölgeler ve kontrol bölgelerinde kaba kanser görülme oranı ile kanser görülme hızlarında anlamlı bir fark görülmemiştir.
Radyasyona maruz kalan ve ülkemizin diğer bölgelerinde ortaya çıkan tiroid kanserlerinde, radyasyon etiyolojisini işaret eden DNA mutasyon bulgularına rastlanmamıştır. Elde edilen veriler ışığında son 2-3 yıl içinde tıbbi amaçlı olanlar dışında, kromozom hasarlarında radyasyona maruz kalma etkisine rastlanmamıştır."
Bakan Akdağ, kanser tanısında önemli rol oynayan modern görüntüleme cihazı sayısında Türkiye'nin oldukça iyi durumda olduğuna da dikkati çekerek, Türkiye'deki kanser hızına göre görüntüleme cihazı sayılarının oldukça yeterli olduğunu kaydetti.
Akdağ, Türkiye'de 58 merkezde 105 radyoterapi cihazı bulunduğunu, mevcut kanser hızı doğrultusunda Türkiye'de 1 yılda yaklaşık 60 bin-80 bin hastanın radyoterapi almasının beklendiğini ifade etti.
Cihaz başına yıllık 600 hastaya kadar tedavi uygulanabildiğinden
mevcut 105 cihaz sayısının yetersiz kabul edilemeyeceğini dile getiren Bakan Akdağ, modern radyoterapi cihazları ve diğer tüm ekipmanlar için yatırımların süreceğini de vurguladı