Üzgünüz,
Kırgınız,
Kızgınız,
Öfkeliyiz….
“SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM” CAN ALIYO"..!
SES'TEN YAPILAN AÇIKLAMADA "Bir Sağlık emekçisini, Dr. Ersin ARSLAN’ı kaybettik.
Onu ve nitelikli bir sağlık hizmeti verme mücadelesi uğruna yitirdiğimiz tüm sağlık çalışanlarını saygıyla anıyoruz, onları selamlıyoruz.
Öfkeliyiz. Arkadaşımızı yitirmemizi güvenlik sorunu gören ve ek tedbir almaya ihtiyaç var diyen anlayışa öfkeliyiz.
Öfkeliyiz, bizi hasta ve hasta yakınlarına hedef yapan, nedenin kendi programları olduğunu unutup, onları bizimle karşı karşıya getiren açıklamalara öfkeliyiz.
Sağlığı hak olmaktan çıkarıp, telefonla randevu için para alan uygulamaya öfkeliyiz.
Acil servise başvuran hastayı, para alınan, alınmayan ayırımı ile bizi baş başa bırakan ve hastayı bize düşman eden “YEŞİL ALAN KODU” uygulamasına öfkeliyiz.
Her aşamada katkı-katılım payı ve ilave ücretlerle sağlık hizmetine ulaşmayı zorlaştıran sisteme ve savunucularına öfkeliyiz.
Bizi şikayet etmek için siteler açan, kutular koyan, bu yönde açıklama yapanlara öfkeliyiz.
Her gün karşılaştığımız saldırı ve şiddetin nedeni bizmişiz gibi, bizi hedef gösterip aradan sıyrılanlara öfkeliyiz.
BİZ, SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI İLE SAĞLIK HİZMETİ’NİN TİCARİLEŞTİRİLMESİ VE ONUN SONUCU OLAN BU ÖLÜME ÖFKELİYİZ.
Bu öfke dinmez, dinmeyecek.
Sağlık; üzerinden kar elde edilen, alınıp satılan bir mal gibi görüldükçe dinmeyecek.
Onun için bize bugün bu sözleri söyleten anlayışa öfkeliyiz ve tekrar uyarıyoruz:
Dönüşüm dediğiniz politika iflas etti artık. Memnuniyet diye açıkladığınız % 76’ların gerçek sağlık hizmeti anlamına gelmediğini siz de biliyorsunuz. Vazgeçin bu sevdadan. Vergi veriyoruz yeterince, hatta yeterinden de fazla. Bu bize sağlığın hak olması için yetiyor, artıyor bile.
Vazgeçin sağlığımızın üzerinden para kazanmaktan, kazandırmaktan.
13 Mart 2011 günü onbinlerle sizi uyardık.
19-20 Nisan 2011 tarihinde iki gün hizmet vermedik sesimizi duyurmak için, duymazlıktan geldiniz.
21 Aralık 2011 günü tüm yurtta G(ö)REV yaptık, her yerde Sağlık Meclislerimizi kurduk, itiraz ettik, bugünler için uyardık sizi, kulaklarınızı tıkadınız.
11 Mart 2012 günü Ankara’da, tüm yurttan gelen ve sağlık hakkına sahip çıkanlarla, parasız sağlık isteyenlerle buluştuk, onu da görmezden geldiniz.
Şimdi anlıyoruz ki, sesimizi duymanız için ölmemiz gerekiyor.
Ama biz ölsek de, gazınız, suyunuz, jopunuz olsa da, hele de bundan sonra mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz, vazgeçiremezsiniz.
Daha bilenmiş, daha kararlı ve daha direngeniz, mücadelemize kaldığı yerden devam etmek üzere buradayız.
Onun için yol yakınken, halkın sağlık hakkını yok eden, bizi bölen, parçalayan;
İş Güvencemizi,
Ücret Güvencemizi,
Gelecek Güvencemizi,
Can Güvencemizi tehdit eden,
Meslek onurumuzu yok eden,
Paran Kadar Sağlık Dönemini başlatan politikalarınızdan vazgeçin.
Yol yakınken vazgeçin.
Siz vazgeçinceye kadar mücadele etmeye kararlıyız.
Hiçbir şey bizi bu mücadeleden alıkoyamaz, mücadelemizi engelleyemez.
Bu mücadeleyi sürdüreceğimize söz veriyoruz, iki gün önce yitirdiğimiz Dr. Ersin ARSLAN ve şiddet gören tüm sağlık çalışanlarına söz veriyoruz. Sağlık Hizmetine ulaşamayan, nitelikli sağlık hizmeti alamayan halkımıza söz veriyoruz. Halkımızı bu mücadelemizde yanımızda olmaya çağırıyoruz" denildi.