Dünyada her 2 kişiden birinin yaşamında bir dönem görünen uyku problemi, insanlarda kronik bir rahatsızlık olarak da devam edebiliyor.
Nörolog Prof. Dr. Murat Aksu, uyku bozukluğunun temelinin geniş bir yelpazeye yayıldığını dile getirdi. Çözümlenemeyen gündelik yaşam sıkıntıları, psikiyatrik bozukluklar, yaşlılık ve kullanılan ilaçların uykusuzlukta etkili olduğunu kaydeden Aksu, "Uykuya dalma, uykuyu sürdürme ve sonlandırmayla ilişkili durumlara bağlı olarak uykunun dinlendirici ve sağlıklı olmamasına, bunun sonucunda gündüz uyanıklık zamanının sağlıksız geçirilmesine, rahatsızlıklar ve horlama, nefes durması, uyurgezerlik gibi uyku sırasında ortaya çıkan normal dışı tüm durumlar uyku bozuklukları olarak tanımlanabilir.
Tanı konulduktan sonra uyku bozukluğunun tipine göre tedavi planlanır. Geçici ve kısa süreli uykusuzluklarda tedavi yaklaşımı farklılık gösteriyor. Geçici ve kısa süreli uykusuzluklar hipnotik ilaçlar ve davranışsaltekniklerin uygulanması ile düzeltilebiliyor" dedi.
"ÇOK YÖNLÜ YAKLAŞIM ÖNEMLİ"
Aksu, uyku bozukluğunun tedavisinde çok yönlü yaklaşımın önemine işaret ederek, "Uyku bozuklukları merkezi'nde, kulak-burun-boğaz, nöroloji,psikiyatri, göğüs hastalıkları ve iç hastalıkları bilim dallarından biri ya da birkaçını ilgilendiren uyku bozukluklarına çok yönlü bir yaklaşımın yapılır.
Gerektiğinde hasta, bu bilim dallarından birine yönlendirilerek tedavisi sağlanır. Tedavide geniz, yumuşak damak, dil kökü gibi üst solunum yolları üzerinde bulunan anatomik bozuklukların cerrahi yöntemlerle düzeltilmesi, ağız içi araçların kullanılması ya da basınçlı hava üfleyen maskelerin kullanılması önerilir.
Uykuda görülen konuşma, yürüme ve anormal davranışların epilepsi nöbetlerinden ayırt edilebilmesi için poligrafik uyku vazgeçilmez bir incelemedir" diye konuştu.