ANIL TAŞDEMİR
Mustafa KÖKSAL
Ordu spor takım kaptanı.
Adam…
Sporcu, hoca , yönetici üçgeninde iyi kötü işler olsa da onlar işin tuzu biberidir.
Anıl kaptanlığı bırakmış, hoca ile tartışmış gibi çok kötü bir cümle yapısını sağda solda kurmak o kadar yanlış ki, bu yanlışlar takımın şu anki durumu ortada iken yapılıyorsa orda art niyet ararım.
Öyle ortalığı gerecek, toz duman diye bir şey yok.
Olsa da yönetimi , menajeri, sportif idarecisi bu işe el koyar. Kimse Ordu spordan büyük değildir. Ordu spor takımı bu kadar olumsuzluğa rağmen zirvede iken hocanın patron olduğu bu yolda çalışanı ile olan ufacık işi büyütmenin kime faydası olur?
O yüzden Erkan hoca Anıl gibi bir insanın yaptığı yanlışa ceza olsun diye bu işi yapmışsa yarın ikisi de öpüşür ve her şey tatlı olur.
Anıl Ordu sporun bu uzun yolda elindeki önemli silahından biri.
Sporcularda seviyor, ona inanıyor. Hocası da seviyor ki,Ordu spor gibi takımın sorumluluğunu kollarına verdiği bantla gösteriyor.
Hata varsa çözülür. Bakın ortada ne yanlış nede yanlış insan var.
İşte, önemli olan tarafı bu. Anıl da Teknik ekipte yöneticilerde bir yürek olmuşken, bu kadar işi uzatmanın, konuşmanın lüzumu bence yok, ortada hata var, hadise yok.
Sonra alt yapıdan giden sporcular diye bir şey yok.
Ortada kapalı tahta, yalnız bırakılmış yönetim, etrafında haciz memuru gibi gezen ayakların olduğu yerde tasarrufa giden yönetimin, dışarıdan gelen oyunculardan bir kısmını alt yapıdan yollayıp, profasyonel olanları da yukarıya alarak nefes almak istedi..
Alt yapı yerinde, çalışmalar yerinde, hocalar yerinde, işler yerinde.
Bütün mesele, bir yerlerden kısarak tasarruf yapmak ve Ordu spor takımını gittiği yolda biraz daha güçlü tutmak amaç.
Yoksa alt yapı takımlarını dağıtmak demek kendine kurşun sıkmak demektir beyler…!