BİZ SPORUN HAMALIYIZ…
1985 Yılında eski kulübün önünde, Ordu spor alt yapısını çalıştırıyordu Aydın Yıldırım. Konuştuk, ne yapıyorsun dedi, İmam Hatipe geldim Eyüplü den dedim. Okul takımı çalıştırıyorum, falan ...
Aydın ağbi, sen Delikkaya da oynuyorsun, al takımı, kur okuldan alt yapı, başla dedi. Diplomam yok.İdareci gir dedi. İsmet Şenyuva sagolsun, birde Adem Topkaya, beni idareci yaptılar, güvendiler. Genç takım kurdum. O takım sonra Amatöre çıktı, gençlerde şampiyon oldu.İçlerinden;” kaleci Serkan, İbrahim, Sefa” gibi isimler profosyonel oldular, top oynadılar. Sonrada diplomamı aldım.
1985 şimdi 2011, tam 26 yıl hergün bu işin içinde olmak, uğraşmak, cebinden vermek..Bakıyorum bizi ağzına alan, eleştireceğim diye tenkit edenlere , durugöle ne zaman gelirler, final maçı olursa belki, belkide arasıra..Ama her daim dağı onlar devirir, sporun hamallığını ise biz.
Bir ögrencimin fesinde şu yazılı idi ; ” Biri bana ne iş yaparsın dedi, hamalım dedim. ”nasıl yani dedi”, elimi tutmasını bilenin yüreğini taşırım dedim, sustu,!
Biz bu sporun yüzünden hafta sonu bilmedik, eşimizle bir Pazar olsun çıkıpta gezemedik. Konuşanlar “dıgıda “eşleri ile, dostları ile yaglı yerken, denizde, havuzda , tatilde eğlenirken biz maçların, sporcuların peşinde yıllarımızı geçirdik.
En güzel zamanımızı sahalarda, amatörce işlerle yedik..Bir sürü dostumuz oldu, ama hayatımız ikiye bölündü. Benen önce , benden sonra..Bakıyorum iki zamandad a sporcular, kulüp, durugöl, 19 Eylül var, ne eş var ne çocuk..İyimi yaptım, kötümü bilmiyorum.
Evet resmen hamallık yaptım amatöre…
Etrafıma bakıyorum, “Aziz Tokat, Sezai Kalafat, Haydar Demir…Sonra Zafer Öztür”. Birde soyalı k.Adem. Ve en güzeli ise Bahtiyar Köksalın beni alıpta pofosyonel camiayı tanımamı saglatması ilede artık yavaş yavaş daha yukarda işlerin mutfağına girdim..Ordu sporu ve efsane isimleri tanıdım.
Bir çok yerde görev aldım, çok önemli başkanlarla çalıştım.Çok şey örendim. Bu konuda Bahtiyara ve beni yönetimine alan bir kaç başkan var, isimlerini yazmak istemiyorum, minnettarım. Onlara layık olmaya çalıştım. On yıl öncede bir gazeteci dostumun sayesinde yazmaya başladım, hala yazıyorum..
Spor her yerde. Yeterki onu sen tut. Sırtına koy götür. İçerde olmayı bil. Dışardan gazeli okumak kolay..Kavalı çalarsın, önünde,etrafında koyun yoksa daglara taşlara öttür dur.Biz kaldırabildiğimiz kadar yükü hiçte erinmeden 26 yıl Ordu sporu adına kaldırdık, hamallığını yaptık. Şimdide işimizde arkadaşlarımız ile çok önemli işleri kaldırma adına çalışıyoruz.
Biz çalışıyoruz, inanın, gelin görün ve ondan sonrada konuşun..İşimizi seviyoruz.Biz spor adamıyız, sporun ayağa kalkması için gücümüz kadar veriyoruz. Kim ne derse desin, bizler göbeğini kaşıyan adamlar değiliz.