KUYU DİPSİZ DEĞİL İP KISA SADECE
Yazıma Sayın Vali beyin davetinde bulunan değerli ama gazeteci olmayan , yazmadan bir anda köşe yazarı olan isimlerin, sporu bilmeden spor yazarı diye boy gösteren yüzlerin o davette olmasından ve neden bu davetlerden haberdar edilmediğimide başta yazdığım gazeteden, ve mensubu olduğum cemiyetten sormak istiyorum.
Aslında benim için fazla espirisi olmasada buraya bu değerli isimleri davet edenlerin , bize olan tavrlarını hoş bulmadığımı, on yıldır köşesinde yazan bir spor kalemi olarak, yazıma bunları söyleyerek başlamak istiyorum…
Neyse bizim işimiz yazmaksa, ölene kadar ellerimizin yapacagı işi yapalım.Gerisi tefarruat aslında.
Bu sezon Orduspor şampiyon olacaksa, Ugur hocanın istediği iki oyuncu ve taraftarın maç bitimine kadar sabırla desteğini kesmeden yanında olduğu takım hazır olmalı, değil yüz altın adam Ordu elini taşın altına koymazsa bu iş biraz zor olur.
Yoksa bu kadar yakınına gelinen şampiyonluğu ucsuz bucaksız diye birileri göstersede, biliyoruzki o kuyu dipsiz değil, yalnızca oraya inilecek ipi kısa.
Eğer tek başınıza kalmayı ve bu işi tek başınıza halletmeyi düşünürseniz, düşünen o kafayı bir müddet sonra kaybetme noktasına gelirsiniz. Onca yolu bi başına yürüyecek kadar kimse güçlü değildir. Mutlaka yanında bir çok gönül dostu olması, yardımlarınıda eksik etmemesi lazım.
Çünkü bu işin bitiş noktasına gidilecekse, başlanğıcında el ele yada kol kola gireceğin yüzlere iyi bakman lazım..Nefesi kokmayan, yüreği teklemeyen yüzlerle kuyunun dibinden o şapiyonluk alınır .
Başka türlü açılım tek tabanca kimse başaramaz, bunu anlatmaya bile değmez. İp yetmez, yarı yolda asılı kalırsında, kurtaranın olmaz.
Nedim başkan kulübün başkanı olmayı istedi ve desteklendiği içinde başkan oldu.Burda herkesin özelliklede eski başkanın, yöneticilerin, eski sporcuların ve basının çok katkısı var.
İlk yarı boyunca, Ordulu iş adamlar ve siyasi erk, takımları ile herhafta kuyuya inme ve ordan şampiyonluğu alma noktasında işin yarısına kadar geldiler.
Bu saatten sonrada bu yoldan geriye dönüp gitmez kimse. Hepside fena şartlandı. Kuyuya atılan ipin ucundaki son noktayı, başkanın yanında olan iş adamlarımızın uzattıkları elle, gelecek güzel günleri, şampiyonluğun ayak sesini, taraftarın güzel yüreğini bulmamız uzak değil.
Çünkü o kuyunun içinde mutluluk kupası var, oraya bizi indirecek olan ipin; sayın Vali , siyasi isimler, sayın Poyraz başta olmak üzere bir çok iş adamı sayesinde yeterli uzunluğu buğün için fazla sağlanmamıştır. Herkesin koşma vakti bu zaman.
Sonu hayırlı olsun.
Şampiyonluğun planlanan noktada açılımını kim istemezki. Zaten çalışma ve sabır bu noktada değilmi?