ADALETLİ OLMAK LAZIM
Teknik adam olmak zor zanaattır. Sporcu ile dialoğ, adaletli seçim, yürekten sevgi, kendini ispat, otorite ve kariyer..Buğün bunların olmadığı kulüplerde, geçici aydınlıklara aldanıpta yola çıkan bir çok insan malından canından bi taraf olmuştur.
Orduspor için bu geçerlimi derseniz, her takım için geçerli olan ve dikkatle izlenmesi gereken planlamanın biride Ordusporun boynuda asılmıştır.Kural, düzen, saygı ve hedef..
Yönetime derseniz şu isim bize lazım, alır size getirir. Sonra bu bize uymadı da oynatmadık derseniz, o zaman sizi getirenlerin işaret ettiği yer, kapı olur ki kimsede bunu istemez.
Sporcu yorğunluğu, çalışmada eksiklik, kendine bakmayan sporcu çoğunluğu, hocanın tavırları birer sebeb olsada, yenilmenin mazereti olamaz.
Profosyonellik, tek düzeyliliği kaldırmaz. Bir takım yapacaksın, araya asla iki isim hariç adam sokmayacaksın, onları üvey evlat görüp sırt döneceksin, bundan kazançlı çıkan sporcu olur, teknik ekip olmaz.
Orduspor’da sıkıntı varmı, görünen köy klavuz istemiyormu? İstiyor tabiki de bunu anlatacağın bir isim yok.Yada varda bizim yakınlığımız yok. Ne acı değilmi? Yere iki kere düştü diye takımı nerelerden toplamak zorunda kalıyoruz. Bırakın Samsun maçını oynasınlar.
Ananızın karnında nasıl sabredebildiz?
Ordu’nun Ugur hocaya sahib çıkması ve tekrar takımı ile fırtınalar yaratması lazım. Gün Samsun stadındaki 90 dakika ise o gün Ordulunun olsun. Bu takım sallandı, düşmedi, yıkılmadı.. Herkes vursada, Amigolar, sizler bari konuşurken adaletli olun..
Samsun maçında olalım, gidelim. Bu bize emanet, koruyalım.