ZAMANA TAŞ ATMAYIN….GERİ GELMEZ ÖMÜR.
Eski sporcuların ya da eski teknik adamların devri artık bir durgunluk yada eskimişliğin içinden çıkamama durumunda. Yeniliğe, yada yapılanmaya, güncelleşmiş yeni diplomaları anlamaya ne güçleri var nede artık vakitleri.
Teknik adamlık hızlı bir süreçten, yapılanmadan geçiyor. Ama bu sürecin doğruluğu yanında torpille bu süreci anlatmaya çalışan eski sporcu yada teknik adamların hızı buna yetmiyor. Onlarda komik oluyorlar.
Federasyonda ; “bu eski sporcumuz, Türk futboluna hizmet etti ,bunu da alalım,” gibi hatıra binaen alınmışların yüzünden, Türk futbolu yolunu geç bitirirken saat kaybını gelecek kuşaklar anlayacak…Avrupalı bunları on yıl önce yaptı, biz ise yeni yeni.
Avrupa dan gelen arkadaşlar çim sahaları, her semte saha, alt yapıdaki modern çalışma dirilleri, malzeme ve topların bolluğunu bizlere anlatırlardı on beş yıl önce, bizler daha yeni yeni anlıyor, yapıyor ve Türkiye yi çağdaş yapı içinde olsunlar a katıyoruz. Buda yeni, genç ve bu çağın çalışma felsefesini özümlemiş teknik adamlarla olacak.
Efsane olmak ayrı, eskiden hizmet etmişlik ayrı, ama bugüne ve devam eden sürece koşmak, koşusuna devam etmek apayrı. Ordu da eskilerden bir iki isim hala takip ediyor yeni kurslarda olmaya gayret ediyor ki pahallı takip bunlar.
O yüzden, güncelleme yapmayan, kurslara gidip kendini yenilemeden çıkmayan hocaların devri bitiyor..Akil hocalar olarak bir kenarda olmalarında fayda var. Kimse zamana taş atarak yada yeni jenerasyon la uğraşarak bir şey elde edemez.
Giden her dakika geri gelmediği gibi, ömürde gelmez.Federasyondan tutunda her yerdeki spordaki açılım ve yapılanma uzay çağı gibi olmalı.. Çambaşına koyun süren çoban misali değil.
Koskoca modern futbolun çalışma alanı var önümüzde, hem hızlı hem de çok farklı..Ayak uyduracak nefeste ayaklar lazım.
Bomboş konuşan çeneler değil.