Olmuyor; kimi zaman olmuyor. Beyniniz boşalmış, kaleminiz küsmüş gibidir adeta… Kelimeler cümleler birbirine bağlanamıyor, beyaz sayfalar gözünüzde kararıyor, sanki karanlık bir boşlukta hissediyorsunuz kendinizi…
Bu gün kendimi böyle hissediyorum ve kalemim kâğıt üstünde bir türlü yürümüyor. Ben de yazmaktan vazgeçtim ve şiire benzer bir şeyler karalamaya çalıştım. Belki olur diye!
YOKSUN
Kadehlerde aradım seni
damla damla.
Sazın telinde,
sözün dilinde aradım
hasretle.
Yoksun!
Bir ağaç yaprağındaki
rüzgâr sesinde aradım.
Uçup giden kuşun,
çırpınan Kelebeğin
kanadında aradım seni.
Yoksun!
Dağ başına çöken siste,
çağlayan sellerde aradım.
Yağmurda, doluda, karda,
çakan şimşekte, yıldırımda
aradım seni.
Yoksun!
Denizin durmayan dalgalarında,
kum’unda, koy’unda aradım.
martıların çığlığında,
balıkçıların heyemolasında
aradım seni.
Yoksun!
Kalemlerde, kitaplarda,
kelimelerde, cümlelerde aradım.
Satır aralarında,
noktasında, virgülünde
aradım seni.
Yoksun!
Depremin, yangının
yıkıntısında, küllerinde aradım.
Bozulmuş bağın
solgun güllerinde,dökülen yapraklarında
aradım seni.
Yoksun!
Kanunlarda, yasalarda,
sevinçlerde, tasalarda
Aradım seni.
Yargıç kürsülerinde,
tozlu dosyalarda
aradım seni.
Yoksun!
Zindanlarda, hücrelerde,
kelepçe zincirinde, pranga halkalarında
aradım.
Hasretinde, kokunda
aradım seni.
Yoksun!
Söyle! Söylee! Söyleee!
Hayal misin, gerçek misin
söyle!
İster gerçek ol, ister hayal;
yoksun,
yoksun,
Yine yoksun!