Son zamanlarda sağdan-soldan durup durup çıkıyorlar ortaya. Kimisi “Kurtuluş Savaşı olmadı” diyor, kimisi “Türkler, Kurtuluş Savaşını Rumlara etnik temizlik yapmak için yaptı” diyor. Artık o hale gelmeye başladı ki, bazen burası neresi diye gerçekten şüphe duymaya başladık! Çünkü Yunanistan’da bile özellikle Milli Mücadele yıllarında Türklerin nasıl bir etnik temizliğe tabi tutulduklarına dair kitaplar belgeleriyle yayınlanmakta iken.
Tassos Kostopulos'un, 2009 yılında Yunanistan’da yayınlanmış "1912- 1922 Savaş ve Etnik Temizlik" adlı kitabı gibi. Kitap, Türklere nasıl bir soykırım yapılmaya çalışıldığını bütün belgeleriyle ortaya koymaktadır. Hadi bunlardan haberleri yok. Ya bu konuda arşivlerimizde bulunan binlerce belgeden ya da o dönemin gazetelerin de mi haberleri yok mu bunların?
Bir işe yarar mı bilemiyoruz ama bu konuda arşivlerimizde bulunan binlerce belgeden işte sadece iki raporun özeti.
“Yunanlıların, işgal ettikleri her yerde olduğu gibi Hüdavendigar, İstanbul ve Aydın vilayetleriyle Karesi, İzmit, Kal’a-i Sultaniye ve Kütahya livalarında da öncelikle mülkî ve malî idareyi ele alıp erkan-ı hükümet, mutasarrıf, ceza reisi, müddeî-i umumî gibi hükümet ileri gelenleriyle eşrâfı tutuklayıp öldürdükleri veya sürdükleri, hükümet dairelerindeki eşya, evrak ve defterleri yağmalayıp tahrip ettikleri, Osmanlı Hükümetini her türlü icra vasıtasından mahrum etmek için polis ve jandarmanın silahlarını toplayıp bir kısmını vilayet dışına çıkardıkları, Müslüman mahallelerini mitralyözlerle ateş altında tuttukları, köyleri basarak Müslümanları camiye doldurup yakarak öldürdükleri, Müslümanların bütün mallarını yerli Rum, Musevî ve Ermenilerle birlikte yağmalayıp her türlü yiyecek, giyecek, eşya, nakit para ve hayvanlarını Yunanistan’a sevk ettikleri, tarla ve harmanlardaki mahsulatı yaktıkları, Müslümanların ellerindeki silahları toplayıp Hıristiyanlara dağıttıkları, Türklerin bıçaklarının ucunu dahi kırarak onları her türlü savunma aletinden mahrum bıraktıkları, rastladıkları insanları çeşitli uzuvlarını kesmek, kestikleri uzuvları yedirmek, ayaklarından ağaca bağlayıp altlarında ateş yakmak, canlı canlı kuyuya atmak, öldüresiye dövmek gibi işkenceler yaparak öldürdükleri, kadınların çıplak cesetlerini, kestikleri uzuvlarını da üzerlerine koyarak yollara bıraktıkları, beş-altı yaşındaki bir çocuğun dahi gözlerini oyup pencereden atacak kadar vahşet uyguladıkları, eli silah tutan Müslümanları sürüp savunmasız kalan kadınlara işkence ve tecavüz ettikleri, bazı yerlerde Yunan hukuk mahkemesi teşkil edip çok şiddetli uygulamalarla halkı korku içinde bıraktıkları, hapishanedeki tutukluları salıverdikleri, Osmanlı parasını tedavülden kaldırdıkları, Kuva-yı Milliye üyesi oldukları iddiasıyla pek çok kişiyi tutuklayıp öldürdükleri, ihracatın yasak olduğu yerlerde sadece Hıristiyanlara ihracat için izin verdikleri, ezan okutmayıp halkın namaz kılmasına engel oldukları ve buna benzer zulümlerine dair.”(21 Ocak 1921, BOA. HR. SYS. 2611/2)
“Aydın’da Yunan işgal kuvvetlerinin çıkardıkları yangının rüzgârın da etkisiyle yayıldığı ve yangından şehir dışına kaçmak isteyenlerin makineli tüfeklerle Yunanlılar tarafından katledildiği, evlerinden çıkamayanların ise diri diri yandıkları, Kuva-yı Milliye tarafından yangından etkilenen Rum ahalinin ve katliâmlara karıştığı bilinen Rum gençlerinin dahi, belediye binalarına yerleştirilerek can güvenliklerinin ve geçimlerinin sağlandığı, mahalleler tamamen yandığından halkın iskân için başka yerlere gönderilmelerine karar verildiği, tekrar saldırıya geçen Yunanlıların Aydın ovasındaki bütün köyleri yaktıkları ve Aydın şehir merkezinde yine yangın çıkarıp, kaçamayan Müslümanları hunharca öldürdükleri, binlerce Müslüman’ın katledildiği, sadece Germencik’te isimleri tespit edilebilen bin sekiz yüz Müslüman gencin öldürüldüğü, Hızırbeyli köyünde erkeklerin camide toplu olarak şehit edildikleri, köyün yakıldığı, esaretten dönen otuz sekiz neferin feci bir şekilde öldürüldüğü ve katliâmdan kaçabilen on binlerce kişinin çok zor şartlarda yasadıklarına dair.”(2 Ağustos 1919, BOA. DH. KMS. 53-4/36)
AH MİLLETİM !