İşte böyle bir adama o yıllarda öyle bir iş yapılmıştı ki tam şaşılacak türdendi.
1927 yılıydı.
Merkezi İstanbul’da bulunan ve dönemin büyük dergilerinden olan “Haftalık Mecmua” adlı dergide 16 Mayıs 1927 tarihinde “Ordu’nın en kısa adamı” başlığıyla bir haber yayınlanmıştı. Haftada bir yayınlanan derginin bu tür haberleri okuyucu mektuplarından oluşuyordu. Bu haberi de öyleydi. Ordu’dan (???) Bey adıyla gönderilmişti. Haberin karşılığında da (???)mecmuaya altı aylık ücretsiz abone yapılmıştı.
Haber şöyleydi.
“Ordu’nun en kısa adamı: Mustafa Bey’’.
‘‘Bugün mecmuamızın aziz okuyucularına Ordu’nun en kısa boylu adamı Mustafa Bey’i tanıtıyoruz.
Mustafa Bey, vaktiyle hayli zengin bir aileden gelmiş, fakat nasılsa bütün servetini kaybederek bugünkü oldukça müzayakalı (geçim sıkıntısı çeker) hale düşmüştür. Okuyucumuz (???) Bey bize bu hususta şu izahatı vermektedir.
Ordumuzun en kısa boylu adamı Hazinedarzade Mustafa Bey olup, okur, yazar 70 yaşlarında bir ihtiyardır. Boyu da yaşı gibi yetmiş santimdir. Dört erkek evladı da hemen hemen aynı boydadır. Kızı uzun boylu olup nişanlıdır.
Ekte fotoğrafı da takdim edilen Mustafa Bey Ordu eşrafından olup ceddinden intikal eden emlak ve araziyi kaybetmiş ve hali hazırda ikamet ettiği evden başka elinde bir şey kalmamıştır. Vücutça rahatsızdır. Buna rağmen yine içer. En büyük zevki tavla ve bezik oynamaktır…”
Dergi haberi bu şekilde verdikten sonra haberi gönderene teşekkür ederek bitirmişti.
Ama 6 Haziran 1927 tarihli sayısında ise bir tekzip yayınlamak zorunda kalmıştı. Çünkü böyle bir haberin bir çekememezlik ve garez doğrultusunda gönderildiği yönünde dergi, Ordu’nun ilk milletvekillerinden olan Recai Bey (Baykal) ve Şevket Bey (Akyazı) .tarafından uyarılmıştı.
Derginin tekzip yazısı ise şöyleydi.
‘‘Ordu’da (???) Bey mecmuamızın gösterdiği itimadı, Mustafa Bey’e karşı mevcut şahsi garezlerine alet yapmıştır.’’
…Haftalık Mecmua’da şimdiye kadar okuyucularımızın gönderdiği birçok resimler intişar etti.(yayınlandı). Bu resimlerin etrafında neşredilen malumatı da yine okurlarımız gönderdi. Bu malumatı da yayınlarken hatırımıza en ufak bir şüphe bile gelmedi. Gelmemesi de pek tabi idi. Nitekim, gösterdiğimiz bu itimat, bugüne kadar suistimal edilmemişti. Fakat üzüntüyle belirtmemiz gerekir ki 96. sayımızda (Ordu’nun en kısa boylusu Mustafa Bey) hakkında neşrettiğimiz malumat ile ‘‘Haftalık Mecmua’’ şahsi garezlere alet edilmek istenmiştir.
(???) ismindeki okuyucumuzun Mustafa Bey hakkında verdiği bilgiler, bizim de yakından tanıdığımız Trabzon Halk Fırkası müfettişi Şevket ve Ordu mebusu Recai Beyler tarafından yalanlanmış ve hakkında şu bilgileri vermişlerdir.
Hazinedarzade Mustafa Bey Ordu halkının muhabbet ve hürmetini kazanmış, vatanın saadeti ve selameti uğrunda yorulmadan, dinlenmeden çalışmış, otuz seneden beri mahkeme azalıklarında çalışmış, Meclis-i Umumilerde görev yapmıştır. Milli Mücadelenin devamı boyunca Müdafa-i Hukuk başkanlığını da yapmış ve şimdi Halk Fırkası’nın ve Cemiyetlerin başında bulunan Mustafa Bey hakkında feci bir şekilde aldatılmamızdan çok üzgünüz. Şahsi kin ve garezlerine ‘‘Haftalık Mecmua’’ yı alet etmeye teşebbüs eden (???) Bey’e de alenen teessüflerimiz bildiririz.’’
Haftalık Mecmua adlı dergi balıklama atlayarak yaptığı bir haberi hemen sonrasında böyle düzeltmek zorunda kalmıştı.
Adını burada bizim prensiplerimiz gereği yayınlamadığımız (???) Bey’in ise Mustafa Bey’e ne gibi bir garezi vardı bilemiyoruz. Belki siyasi idi. Ama yaptığının açığa çıkması zannediyoruz onu da pişman etmiştir.
Ancak asıl önemlisi hiç araştırmadan ve yaptığı haberin ne sıkıntılara yol açacağını düşünmeden haber uğruna bir basın organının yaptıklarıdır.
Günümüzde de olmuyor mu benzerleri?
Ne insanlar ailelerinin dahi bir mahremiyeti bırakılmadan yapılan haberler yüzünden perişan edilmiyor mu?
Unutmamak gerekir ki yazıyı silmek zordur.
İşte örneği uzun yıllar önce yazılmış bir yazı hale duruyor.
Ama Cüce Mustafa Bey ise hep büyüyor…