Fındık Depocuları!
Fındık denilince akla Karadeniz ve Hamburg gelir.
Hadi Karadeniz’i anladık da hiç fındık üretilmeyen bir ülkenin şehri olan Hamburg neden akla geliyor?
Zaten mesele burada!
Mesele dedik çünkü yıllardır hiç fındık üretilmeyen bir ülkenin liman şehrinde fındık dallarının ucundaki pürçekler dahi hesaplanıyor ve buna göre politikalar üretiliyor.
Neden böyle oldu?
Nedeni biraz gerilerde.
Şöyle ki;
Hiçbir şeyin kolay kolay tutunamayacağı Karadeniz topraklarına Allah’ın bir lütfu olarak yüzyıl öncelerinde fındık gelip tutunmuş, bundan sonra da mübarek nimet olmuştur.
Bu mübarek nimet ilk defa 1730 yılında Rusya’ya ihraç edilmiştir. Böylece fındık sadece Karadeniz için değil bütün ülke için de nimet olmaya başlamıştır.
Ancak öyle zamanlar gelmiştir ki, yıllardır başka toprakların nimetleriyle doymaya alışmış olanlar Karadeniz’in yegane nimeti sayılabilecek fındığı da gözden kaçırmamışlardır.
1838 yılında Balta Limanı Ticaret Anlaşmasıyla başlayan süreçte bu topraklarda ticaret yapmak için imtiyazlı kılınan ülkelerin tüccarları fındığın ticaretini de kendi inisiyatiflerine almışlardı. Artık diledikleri şekilde alıp satabiliyorlar istedikleri yerlerde borsalarını oluşturabiliyorlardı. Rekabet gücü olmayan yerli tüccarlara ise imtiyazlı olanlara aracılık yapmak kalmıştı.
Hamburg ve fındık ilişkisi de bu yıllardan sonra başlıyordu.
1889 yılında Hamburg’da “Deutsche Levante-Linie” (Alman Levanten Hattı) adıyla kurulan şirket kurulmuş ve bu şirket, 1899 yılından itibaren Samsun ve Trabzon gibi Karadeniz limanlarından sevkıyatlar yapmaya başlamıştı. Şirketin 1902 yılında filosu 26 gemiyi kapsamaktaydı.
Daha sonra 1898 yılında Giresun’dan Almanya’ya giden birinin 1905 yılında Hamburg’da kurduğu firma* da hızla büyümüş ve günümüze kadar fındık piyasasının en etkili şirketi haline gelmiştir. Bu firmanın 1920 yılında Trabzon, Giresun ve Ordu’da fındık kırma tesisleri de bulunmaktaydı.
Bunları neden anlattık?
18 Aralık 2010 tarihinde Milliyet Gazetesinde ‘‘Türk Fındığına Alman Deposu’’başlığıyla bir haber yer almıştır. Habere göre bir Alman firmasının Ordu’da fındık deposu kuracağı belirtiliyordu. Depoyu kuracak olan firma ise bize yabancı değildi. Yukarıda bahsettiğimiz Giresun’dan giden birinin Hamburg’da 1905 yılında kurduğu firmaydı. Yani 90 yıl önce Ordu’da fındık kırma fabrikası olan bir firma.
Bizim için firmanın kim olduğunun bir önemi de yok.
Önemli olan neden yabancılar gelip Ordu’da depo kuruyor?
Bizim depo kuracak kimsemiz kalmadı mı?
Bizler yıllardır Ordu ili fındıkta milli politikaların belirlendiği bir borsa olması gerekli derken, hale bakınız ki, Ordu şimdi küçük Hamburg haline dönüştürülüyor!
Aklımıza gelenleri de engelleyemiyoruz.
Mesela;
Fiskobirlik’in geldiği bugünkü halinin bu işlerle bir ilgisi olabilir mi?
Ya da TMO’nun fındık piyasasına girip sonra aniden çekilmesinin…
Geliyor işte aklımıza…
Not: Milliyet Gazetesinde çıkan bu haber üzerine Vekilimiz Sayın Rıdvan Yalçın, gazetenin satır aralarında verilmiş, bölge için hayati önem taşıyan bu haberi gözden kaçırmamış ve hemen ertesi gün bir basın açıklaması yayınlamak suretiyle bizlerin bu hususa dikkatini çekmiştir. Seçildiği yerin yükünü omuzlarında taşıma sorumluluğunu yerine getirmesinden dolayı Sayın Vekilimize teşekkür ederiz.
* Kemal Peker, ‘‘Fındık’’, Giresun 1948 s.184