Yıl Temmuz 1920
27 Temmuz’da Yunan Kral’ı Aleksandır Edirne’ye giriyor böylece tüm Trakya işgal ediliyordu. Ayrıca Yunan Orduları Manisa’nın Selendi kasabasına kadar da ilerlemişlerdi.
28 Temmuz’da ise Kemalî çetelerin! başbuğu Mustafa Kemal Bilecik’e doğru hareket ediyordu. Aynı gün Tarsus çayı Fransızlara direnen Kuvvacı Molla Kerim ve müfrezesinin kanıyla kıpkızıl akıyordu. İşbirlikçiler ise Sevr’in imzası için Paris sokaklarında sürtüyordu. 20 Temmuz’da zaten Sevr’i imzalamak için karar almışlardı. Ayasofya camisinde ise işbirlikçi sözde imamlar Mustafa Kemal ve onun yolunda vatanı namusu bilen Molla Kerimleri ve Hafız Abdullahları vaazlarında dinsiz hainler olarak ilan ediyor ve işgal altında (Darûlharpte) Cuma kıldırıyorlardı. Mütareke basınından Alemdar ise 30 Temmuz’da ‘‘Hükm-ü İdamın İnfazı’’ başlıklı şöyle bir haber yapıyordu.
Haber, Ermeni Tehciri davasında Divan-ı Örfi Mahkemesinde! yargılanan Erzincanlı Hafız Abdullah Avni’nin idam infazı tutanağıydı.
Tutanaklara göre Erzincanlı bir Otelci olan Hafız Abdullah’ın idam anı şu şekilde anlatılıyordu.
(Sadeleştirilmiş hali)
‘‘ Sekiz aydan beri tutuklu bulunan Hafız Abdullah Avni’nin Divan-ı Örfice (Özel Mahkemece ) görülmüş olan muhakemesi sonucunda idam hükmü verilmiş ve idam infazı tasdik olunmuştur. Dün sabah alafranga saat beşte Beyazıt Meydanında idam dilmiştir. Abdullah Avni’nin son sözleri kendisine sorulduğunda; saat, elbise ve diğer eşyalarının aynı davadan tutuklu kardeşi Gani Bey’e (Tehcirde Edirne Müfettişi) teslim edilmesini söylemiştir.
İdamından evvel sehpanın altına konan sandalyeye çıkarken ise;
-BUNE KADAR YÜKSEK SANDALYE BİRAZ DAHA KÜÇÜĞÜ YOK MUYDU ? demiştir.
Bu esnada ipin hemen çekilmesini söyleyen bir memura da,
-ÇEKİN! ÇEKİN!!! diye karşılık vermiştir...
Asıldıktan sonra meydanda bir süre teşhir edilmiş ve daha sonra Topkapı dışarısına götürülerek defin edilmiştir. Boynuna asılan levhada ise Erzincan Ermenilerinin katl ve imhasına karışanlardan olduğu yazılmıştır.’’
Mütareke basını Alemdar böyle kına yakıyordu haberi verirken…
Üstelik Türk Milletinin emperyalistler ve uşaklarınca top yekûn imha edilmeye çalışıldığı zamanlarda…
Kıpkızıl kanlarıyla bize vatan olan Molla Kerimler ve Hafız Abdullahlar biz de sizleri unutmadık unutmayacağız.