"Bu yeni yılın adı nedir senin ülkende
Kutlanan gün Ortaçağ'ın hangi diliminde" Adnan YÜCEL
Ne zaman barıştan, kardeşlikten, umuttan bahsetsem yüreğim burkulur. Ve aklıma hep Sivas gelir.
Aklıma hep bedenleri yangın yeri olmuş insanlar, çocuklar, gençler gelir.
Barış yerine savaş, umut yerine karanlık kaplar dört bir yanımı.
Yüreğim burkulmuş, yumruğum cebimde sıkılmış; Ahmed Arif"in şiiri gelir bir ıslıkla dudaklarıma;
Dostça olsun isterim/ Dostlukta düşmanlıkta/Olmaz hâlbuki hiçbiri/ Geçer süngüler namluya/Başlar gece devriyesi jandarmaların
Farkında olmadan son mısrayı, Başlar hainlerin ateşli uluması şeklinde söylerim, alev vurur dudaklarıma.
Tutamam kendimi ağlarım.
Gözyaşlarım kalbimde saklı.
02 Temmuz 1993 Sivas Madımak otelinin önünde semahlar, türküler, halaylar, tiyatrolar yerine can pazarı yaşandı. Gece olduğunda benzinler, bidonlarla taşındı, taşıtlar ateşe verildi, binler onbinler oldu gece ilerledikçe, bizler televizyonun karşısında kavrulduk
Dostlar direndiler sabaha kadar madımakta. Yardım beklediler, kurtarılmayı beklediler ama kalabalıklar acımasızdı. Geceye karanlık çökmüştü.
Her biri, bir birinden değerli 33 dost, 33 can sizleri: Asım Bezirci, Metin Altıok, Nesimi Çimen, Hasret Gültekin, Muhlis Akarsu, Muhibe Akarsu, Ahmet Özyurt, Asaf Koçak, Asuman Sivri, Behçet Safa Aysan, Belkıs Çakır, Carina Cuanna, Erdal Ayrancı, Edibe Sulari Aybaba, Gülender Akça, Gülsün Karababa, Handan Metin, Huriye Özkan, İnci Türk, Kenan Yılmaz, Mehmet Ata, Muammer Çiçek, Menekşe Kaya, Murat Gündüz, Nurcan Şahin, Özlem Şahin, Sait Metin, Sehergül Ateş, Serkan Doğan, Serpil Canik, Uğur Kaynar, Yasemin Sivri, Yeşim Özkan; hiç birinizi unutmadık. Unutmayacağız. Şiirlerimizde, türkülerimizde, semahlarımızda hep yanımızdasınız.
Madımak otel mi olur, müze mi olur, lokanta mı olur, anıt mı olur bilemem. Ne olursa olsun yapılanlar asla unutulmayacaktır.
Ve Sivas"ı, Unutmak Kendini İnkârdan Başka Bir Şey değildir.
Şair Adnan Yücel" in aşağıdaki dizeleri ile Sivas"ta yaşama hakları ellerinden alınan canların ruhları şad olsun.
"Acılarımız tohum eker
Gözyaşlarımız fidan diker toprağa
Yağmurlu türkülerle coşarız ancak
O birbaşımıza orman kalabalığımızda"