Tek yönlü düşünce ile, tek yönlü okuma ile, tek yönlü anlaşma ile birlik olmaz. Bir yön okunuyorsa, diğer yönde okunmalı, bir düşünce savunulacaksa karşı düşünce de ele alınmalı. Ve eğer bir anlaşma yapılacaksa, bu anlaşmanın maddeleri iki tarafı da doyurmalı...
Herkes başı telaşına düşmüş, ivik divik sıyrılma planları peşinde…
Projeler, planlar havada uçuşuyor…
Ben - sen kavgası kol gösteriyor…
Yarım yamalak işlerle övünenler, kürsülerde gövde gösterisi yapıyor…
Senelik kömür merdiven altlarında yan yatıyor…
Din elden gidiyor çağrıları yapılıyor…
Büstler yıkılıyor…
Kopyalar çekiliyor, şifreler dağıtılıyor…
Tek kelimelerle insanlar yargılanıyor…
Lafla peynir gemisi itekleniyor…
Karaya oturan gemi milim ilerlemiyor…
Halk açıklama bekliyor…
Kimsenin gık’ı çıkmıyor…
Güzel ülkem esaret altına giriyor…
Her şeyden haberi olanlar, üç maymunu oynuyor…
Günümüzde ilerleyen sanat dalı tiyatro seçiliyor…
Rolünü kapan sahneye çıkıyor…
Zararlı olan yatırımların foyaları, etkisiz elemanla sıfırlanıyor…
Yalancının mumu körükleniyor…
Ülkem turizmde ilerlemiş, yabancı hocalar geliyor…
İşsizlik azalmış, herkes boş gezenin boş kalfası olmuş…
Uyuyan güzel masalının adı, uyuyan ülke olmuş…
Bunu duyan yedi cüceler, sihirli elmaları halka dağıtmaya koyulmuş…
İyi şirinlerin kâbusu kötü adam gargamel mutlu orman ülkesini ele geçirmiş…
Bu masal da diğer ülkelerin diline pelesenk olmuş…
Halimizi duyan kötü kurt da, ananelerimiz, geleneklerimizi yok etmiş…
Söyleyecek başka söz var mı bilemiyorum. Durumun vahameti bundan ibaret. Düşüncelerin bile rahat dile getirilemediği bir ülkede, halden şikayet etmek ne kadar etik olur bilemem ama görünen köy uzakta olmasa gerek…