DUYUYORUM ANNE!
Duyuyorum anne!
Kalp atışalrımız birbirine karışıyor ve bazen bu ritimle şarkılar söylüyorum. Sen beni duyamıyorsun belki ama ben seni duyuyorum. Sana anne demem gerektiğini melekler öğretti. Birde babam olacakmış. O da beni çok sevecekmiş. Tıpkı senin gibi…
Biliyorum anne!
Daha doğmama çok var. Ama ben çok sabırsız bir bebek oldum galiba… Bir an önce kucağında olmak istiyorum. Sıcaklığını hissedebiliyorum. Kokunu da içime çekmek istiyorum anne…
Bir bağ var anne!
Bizim aramızda oluşan şu göbek bağı denilen bağdan ibaret olamaz değil mi anne? Bu sadece benim beslenmemi sağlıyor. Oysa ben seni görmeden çok sevdim anne!
Konuşuyorlar anne!
Hak diyorlar, özgürlük diyorlar, inanç diyorlar. Yönetim şekli diyorlar, demokrasi var diyorlar. Bir de devrim sözü geçiyor arada… O ne demek anne?
Gürültü var anne!
O kadar çok ki sesler, beynimi tırmalıyor. Bağırmalar, çağırmalar, sesler çok anne, çok!
Duyuyorum anne!
Seni duyuyorum o seslerin arasında. Yapmayın! Karnıma vurmayın, hamileyim diyorsun. Ve canın yanıyor anne… Benimde canım yanıyor. Ağlıyorsun ve dayanamıyorum anne. Ve ardından bir sürü can acıtıcı şeyler hissediyorum anne. Sonra bir şey duyamıyorum anne!
İnsanlığın değerini yitirdiği şu son günlerde neler yaşıyoruz ve nice çağ gerisi şeylere maruz kalıyor ki akla hayale sığmayacak mantık dışı işler çevriliyor. “Modern Türkiye” dedikleri kavramın sadece lafta olduğunu alenen görmüş bulunmaktayız. Canlar yanıyor… İnsan kaybediyoruz, gelecek kaybediyoruz ve bizim elimiz kolumuz bağlanmaya çalışılıyor.
Sebep?
İstenen şekilde plan, komplo düzenlenebilsin diye sindirilmeye çalışılan bir gençlikle karşı karşıyayız. Göz görsün, kuşlak duysun, eller dokunsun ama dil söylemesin düzeninde hızla ilerliyoruz.
Yazık.
Bize de, gençliğimize de, ülkemize de yazık.
Bize yazık! Kendimize güvenimiz olmayan bireyler haline geliyoruz. Ve sanıyorum ki “la havle” bile çeviremez duruma geleceğiz. Bu yolda ilerliyoruz.
Gençliğimize yazık! Bize emanet edilen bu güzel vatanımda ezik ve sinik bir gençlik olarak dış ülkelerin gözünde bir hiç olacağız. Çok yazık…
Ülkemize yazık! Türkiye olarak çizilen profilimiz yerle bir olmak üzere. Püf denilse yıkılacak.
Duyuyorum anne!
Biz biz olmaktan çıkıp böcek sürüsü olma girişimlerine yem olduk. Halimiz perişan, halimiz vasat, halimiz içler acısı…
CANAN YÜCEL