ONU SEN SANDIM!
Elleri pamuk gibi yumuşacık, teni pürüzsüz ve bembeyaz, gözleri güneşin geliş açısına göre kahvenin her tonuna giriyordu rengi… Bulut bulut, tül tül uçuşuyordu bakışları, kulağıma hoş geliyordu her söylediği kelime, kurduğu her tümce…
Canım!
Canım kanım deyip içine sokası geliyor insanın. Dizlerine yatınca huzur sanki hep yanında oluyor ve seni hiç bırakmayacakmış gibi geliyor.
Gittin benden canım!
Şimdi hangi uzak diyarlarda bir köşeye çekildin. Bulut bulut bakışların kimin yolunu gözler oldu. Toprak kahvesi mi oldu gözlerin, güneş batarken olduğun kentte… Hangi aşkın kollarındasın? Hangi tende can aramaktasın? Hangi canda yaşama tutunabilmek için tek dal aramaktasın?
Seni o sandım…
Tül tül uçuşan saçlarını gördüm. Hemen peşine takıldım. Tutup kolundan bırakmayacaktım. O pamuk ellerini sıkıca tutup, kahvemsi gözlerine bakıp, doya doya ağlayacaktım. Sarılacaktım sıkı sıkıya… Öpecektim doya koklaya… Tutuşup kül olacaktım bakışlarınla… Ah bu hayat var ya…
Neyse ya…
Adımlarımı serileştirmiştim. Beni fark etme diye de bir o kadar sessiz geliyordum ardından. Ellerimi uzatıyorum yakalayamıyorum. Saçların kaçıyor avuçlarımdan. O kadar yumaşak ve hafif ki dokunamadım sanki…
Tam yakaladım dedim, çok acele ettin. Yola attın kendini… Gelen aracı fark etmemiş olmasın ki seni zor tuttum. Ölebilirdin. Kolundan yakaladım, kendime çektim. Gözlerime baktın…
Ahh!
Bu bakışlar mavi maviydi. Denizin suları gibi, gökyüzü gibi… İnceciktin, zayıftı bedenin. Toprak rengi değildi bakışların. O kokmuyordun da!
Sen o değildin, o da sen değildin.
Seni o sandım.
Onu sen sandım dedim. Kime dedi masum bir ses tonuyla. Ürktüm. Aynı şeyi yaşamak üzereydim. Aynı şey, aynı şey, aynı, aynı, …
O haşhaşlı ekmeği çok severdi. Ekmekçide görmüş, vitrinde. Hemen dedim koştum. Arkamı döndüğümde yerde yatıyordu. Etrafımıza insanlar toplanmıştı. Aç gözlerini dedim açmadı. Bana bak ne olur gitme dedim dinlemedi.
Gitti…
Kim dedi…
Sustum…
Dikkatsizliğe feda etmiştim seni... Nerdesin be annem? Bak gidişinin üzerinden ne kadar zaman geçti ben hala her baktığım yerde seni arıyorum. Kaybetmek kötü birşeymiş. Bunu en ağır şekilde sen öğrettin. Onu sen sandım anne…
Onu sen sandım.
CANAN YÜCEL…