Unuttuk!
Ağza alınmayacak hakaretleri birbiri ardına nasıl sıraladığımızı…
Şehitlerimizin acısını…
Gelen-giden zamları…
Anamızı alıp gittiğimiz günleri…
Boş laflarla kandırıldığımızı…
Ve daha nicelerini…
Demiştim unutacağız diye. Zam’anla unutulur demiştim. Bakın herkes nasıl işinde gücünde. Nasıl da yaşanıyor geçmiş unutulunca. Nasıl da söylenenler duyulmaz olmuş bir anda…
Şaşırtıcı doğrusu.
Unutulan referandumlar, yapılan seçimler, verilen ve tutulmayan başıboş vaatler…
Atanamayan öğretmenler…
KPSS mağdurları…
Yarış atı gibi koşturulan küçücük bedenler…
Denize düşene can simidi atmak yerine, “tüh keşke ayağına taş bağlasaydık iyiydi” cinsinden düşünceler.
Resmi bayramı iptal etmeler…
Göz boyamalar…
Feneri söndürmek yerine voltajı artırmalar…
Halkı gerilime bağlamalar…
Hep aynı şeyler işte, biz de safız unutmaya meyilliyiz, hemen unutuyoruz.
Unutmayı seviyoruz…