1974 KIBRIS BARIŞ HAREKATINDA LİBYA VE KADDAFİ

Doç. Dr. Birol ERTAN

 

Libya lideri, Baykal’dan ‘Ben askerlerle yemek yiyeceğim. Siz de gelin ve onlara Kıbrıs harekatını anlatın’ diye ricada bulundu.

Baykal, ‘Sevinerek kalırız ama uçağı kaçırırız’ dedi. Bunun üzerine Kaddafi ‘Önemli değil, benim uçağımla gidersiniz’ deyince kaldık. Sonra Türkiye’ye Kaddafi’nin ucağıyla döndük.

1974 KIBRIS BARIŞ HAREKATINDA LİBYA VE KADDAFİ  

Bu köşede yıllardır kendi düşüncelerimizi yazıp duruyoruz. Bugün ise değişik bir şey yapacağım. İnternet gezintilerimden birinde gördüğüm bir yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Yüreği olan her insanın gözlerini yaşartacak bu yazıyı kaleme alan diplomat Erden Işık’a, bu değerli yazısı için teşekkür ediyorum. Kendisinden izin almadan yazısını bu köşede kullandığımız için bizi bağışlasın. Kaleme aldığı bu yazının kamuya mal olmasında ve Kıbrıs Türkleri tarafından bilinmesinde yarar var. 

Yazının alındığı  kaynak :

Erden Işık, http://www.ereglitr.org/1974-kibris-baris-harekatin-da-libya-ve-kaddafi/, 1 Nisan 2011.

  Yıl 1974… Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan hemen sonraki günler… Türk Silahlı  Kuvvetleri adaya başarılı bir çıkarma yapmış ve oradaki Türkleri kurtarmıştı. Onuru kırılan Yunanistan ayaktaydı. Türk-Yunan savaşı her an patlayabilirdi. Türkiye’nin böyle bir savaş için silahlı kuvvetleri hazırdı ama ciddi silah eksikliği vardı.

Taner Baytok, o dönemde NATO’da görevli bir diplomattı.

Türkiye, İran ve Irak’a  silah için başvurdu. İran biraz oyaladı, sonra uyduruk bazı malzemeler gönderdi. Irak ise “Sizin istedikleriniz bizde yok. Ama, Libya’da var” dedi. Dışişleri, Libya ile hemen ilişki kurdu. Libya, Kaddafi’nin kapattığı ABD üssünde bol miktarda silah ve malzeme olduğunu, bunları gönderebileceklerini bildirdi. Kısa bir süre sonra da 4 uçak dolusu silah ve malzeme Türkiye’ye gönderildi. 

O sırada Ecevit iktidardaydı. Hasan Esat Işık, Milli Savunma Bakanı’ydı. Işık, Taner Baytok’u çağırıp Kaddafi’ye teşekkür mektubu gönderileceğini bildirdi. “Sen, atla Libya’ya git ve yeni silah isteğimiz de olduğunu ilet” talimatı verdi. Genç diplomat bakana şu öneride bulundu: “Efendim, gönderilen ve yeni alacağımız silahların parasını da vereceğimizi bildirelim.”

Bakan bu öneriyi kabul etti ve Baytok Libya’ya uçtu.

Baytok, Libya Genelkurmay Başkanı’na Türkiye’nin silahların parasını ödemek istediğini iletti ve yeni silah isteğinde bulundu.

Libya Genelkurmay Başkanı, “Sizden para almayız. Depolarda ne kadar silah, malzeme varsa hemen gönderelim” dedi.

Heyetteki Türk subaylar üsse giderek işe yarayacak silah ve malzemeleri belirledi. Bunlar, 4 DC 9 uçağına yüklenerek Türkiye’ye gönderildi. 

*** 

Her şey Kaddafi’nin kesin emri ile olup bitivermişti. “Kaddafi’nin çevresi öyle kalabalık ki, sokulmak olanaksız. İte kaka yol açtık veDeniz Baykal’ı Kaddafi’nin yanına götürdük. Kaddafi, Baykal’a iltifatlarda bulundu. Türklerle gurur duyduklarını söyledi. ‘Birkaç gün kalın, konuğum olun’ dedi ve ertesi gün saat 10.00’da randevu verdi. 

Ertesi gün gittik. Deniz Bey, Kaddafi’ye Kıbrıs harekâtını anlattı.

Kaddafi, ‘Neden tamamını işgal etmediniz?’ diye sordu, sonra da ‘Eğer Yunanistan kıpırdarsa, size elimizden gelen bütün yardımı yaparız’ dedi. 

Libya lideri, Baykal’dan ‘Ben askerlerle yemek yiyeceğim. Siz de gelin ve onlara Kıbrıs harekatını anlatın’ diye ricada bulundu.

Baykal, ‘Sevinerek kalırız ama uçağı kaçırırız’ dedi. Bunun üzerine Kaddafi ‘Önemli değil, benim uçağımla gidersiniz’ deyince kaldık. Sonra Türkiye’ye Kaddafi’nin ucağıyla döndük.

Ben bir diplomat olarak Türkiye’nin çok zor günlerinde Kaddafi’nin gösterdiği bu dostluğu hiç  unutamam. Bunu bir vefa borcu olarak anlatıyorum.” 

Evet, o dönemde Kaddafi, hiçbir ülkenin yapmadığını yapmıştı Türkiye için.  

A. Erden Işık