Yavru vatanda NÜFUS TARTIŞMASI
Türkiye Düşmanlığının Arka Planı
Kıbrıs Türklerini yalnız bırakmak, ayakta kalmaları için her türlü özveride bulunmaktan kaçınmayan Anavatanlarından koparmak, devletlerini ve varlıklarını ortadan kaldırmak için karanlık planlar yapan içimizdeki ve dışımızdaki malum güçlerin yeni bir tartışma alanı yaratarak “sahte bir gündem” oluşturmaya çalıştıkları ve bu doğrultuda Nüfus Tartışması yarattıklarını görüyoruz. Bu uyanıkların bu konuda başarılı oldukları, bütün güçlerini seferber ederek başta basın-yayın organları olmak üzere KKTC’deki bazı siyasi partileri ve bir ölçüde de KKTC devlet yönetiminin üst düzeylerindeki bazı isimleri etkiledikleri gözlerden kaçmıyor. Bu tehlikeli sinsi plana karşı bir şeyler yazmak zorunlu hale geldi. Bu yazıyı yazarken, KKTC Cumhurbaşkanı’nın Nüfus Sayımı yapılmasını isteyen bir açıklamasını okuyunca gerçekten hiç şaşırmadım.
KKTC’de yayınlanan Kıbrıs adındaki bir gazetede, Kıbrıs Türklerinin seçmen sayısının 1970’lerde bugünkünün yarısı olduğunu yazıp gerçekleri çarpıtma çalışanların gerçek niyetlerini bilmemiz gerekir. Bir ülkedeki seçmen sayısı, ortalama olarak nüfus artışıyla paralel gider. Örneğin, Türkiye’de 1970’de nüfus 35,6 milyon iken, bugün 70 milyonu aşmıştır (Bakınız ; http://www.belgenet.com/arsiv/nufus.html ). Bu rakam, iki mislinden fazla artışı gösterir. 1970’lerden bugüne kadar ülke nüfusunun ya da seçmen sayısının iki misli artışında doğal olmayan bir durum varmış gibi izlenim vermek, insanların gözünün içine baka baka bu konuda çarpıtma yapmak, sinsi planın parçası ya da aracı olmak anlamına gelir.
Rumların 250 bin dolayında yabancı nüfusunu hiç tartışmayan Türkiye Düşmanları, KKTC’deki Türkiyelilere kafayı takmışlar. Bunun ardında yatan neden ise Kıbrıs Türklerini Anavatanlarından koparmaktır. Türk askerinden de kurtuldular mı, Kıbrıs Türklerini “ham” diye yutacaklar. Yemezler!
KKTC’de nüfus fazlalığı konusunda sahte bir gündem yaratmaya çalışanlarla ilgili daha önce de yazılar kaleme almıştım. Bunları da hatırlayarak bu konudaki sinsi planı açığa çıkarmaya çalışalım.
Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere ülke nüfusunun arttırılması için ciddi bir çaba varken ve AB ülkelerinde vatandaş sayısı arttırılmaya çalışılırken, KKTC’de Türkiye düşmanlığı kaynaklı bir vatandaşlık ve nüfus artışı fobisi oluşturulmaya çalışılıyor. Bazı KKTC hükümeti üyeleri, bazı önemli konularda çok cesur kararlar alıp uygularken, nüfus tartışması gibi konularda Türkiye düşmanlarının yarattığı sahte gündemin de etkisiyle bu tartışmalara katılıyor ve bu tartışmayı yapanlara prim veriyor. Anavatanları Türkiye ile ilişkilerde sıkıntı yaratılmasına zemin hazırlayacak bu tür tuzak konularda hükümetin tek sesli davranması gerekli görünüyor.
Bugüne kadar nüfus ve vatandaşlık konuları üzerinden politika yapan Rumcu ve Türkiye düşmanı kimliğinde faaliyet gösteren KKTC’deki marjinal kesimlerin ağzını sulandıran bazı uygulamalar ve açıklamalar, hükümet için ciddi bir olumsuz puan yaratacaktır. Bu tür tavırlar, BKP, YKP ve Baraka kültürü temsilcileri gibi Türkiye düşmanlığından yemlenen muhalefetin ağzını sulandırır ve bu tartışma bütün topluma yayılmaya çalışılır. Olan da budur.
Bir ülkenin dışa kapalı biçimde ve nüfus artışı korkusuyla yaşaması kadar aciz ve mantık dışı bir seçenek olamaz. Eğer nüfus artışından korkuyorsanız, niçin AB’ye üye olma hedefiniz vardır? AB üyesi olunca ülkenize gelecek Yunan vatandaşlarına, Bulgarlara, Romenlere ve diğer AB üyesi ülke vatandaşlarına engel mi olabileceksiniz?
KKTC’yi 250 bin nüfuslu bir köye çevirmeye çalışan ve sonra da Rumlara yama yapma hayali kuranlara prim veren bir yönetimin Kıbrıs Türklerinin aydınlık geleceğini yaratması, ülkeyi refaha ulaştırması ve KKTC’yi uluslararası toplumun güçlü bir üyesi haline getirmesi çok zordur.
KKTC Hükümetinin nüfus artışı paranoyası ve vatandaşlıklar konusunda korkakça davranması ve oyunlara gelmesini büyük bir tuzağa düşmek olarak yorumluyorum. Bu konuda sorumlu davranıp yanlışları vurgulamak, dünyaya açılmaya çalışan Kıbrıs Türklerinin asli bir görevidir. Benden uyarması.