LİBYA , TÜRKİYE ve KIBRIS
Yeni Emperyalizmin Ayak Sesleri
Libya ve Kıbrıs arasında nasıl bir bağlantı kuracağımı merak ettiğinizi biliyorum. Akdeniz’in sıcak sularının kıyısında olmak dışında, bu iki coğrafya arasında nasıl bir bağlantı olabilir?
Libya, Kıbrıs Barış harekatı sırasında, Türkiye’ye uygulanan Amerikan ambargosuna karşı Türkiye'ye askeri ve sivil alanda yardım yapan tek ülkedir.
Kıbrıs Barış Harekatı sırasında Türkiye’nin Libya Maslahatgüzarı'nın gece yarısı saat 2 : 00'de telefonu çalmış ve telefonun diğer yanında Libya lideri Muammer Kaddafi yüksek ses tonuyla konuşmaya başlamıştır. Muammer Kaddafi, Türk maslahatgüzarına, Kıbrıs olaylarını yakından takip ettiğini, böyle durumlarda cesaret gösteren devletlere emperyalist ülkelerin elbette ambargo koyacaklarını, yakıt, yedek parça ya da daha başka bir şeye ihtiyaç olursa Libya depolarının Türklere açık olduğunu, Libya'nın elinde olmayan bir şeye ihtiyaç olması durumunda ise adımıza alabileceklerini bildirmiştir.
Peki, Libya’yı işgale giden ülkeler ile Türkiye arasında nasıl bir ilişki vardır.
Libya’ya 20 uçakla bomba yağdıran Fransa, Kurtuluş Savaşı sırasında Ermenilerle birlikte Adana, Maraş, Gaziantep ve Şanlıurfa’yı işgal etmiş ve bu bölgede küçük bir Ermenistan devleti kurmaya çalışmıştır. Türkiye’nin AB üyesi olması önündeki en büyük engel ve Ermeni Soykırımı yalanının arkasındaki en büyük destekçi de Fransa’dır.
Libya’ya denizatlılarından müttefiki ABD ile birlikte Tomahawk füzesi yağdıran İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu’ndan kiraladığı Kıbrıs adasını ilhak etmiş, Çanakkale’de yüz binleri şehit verdiğimiz çarpışmalarda işgal güçlerinin arasında aktif olarak yer almış, Kurtuluş Savaşı sırasında Türk topraklarının Yunan askerlerince işgal edilmesine destek olmuş, İstanbul’u fiili olarak işgal etmiş ve Anadolu topraklarında Türk kanı dökülmesine açık destek vermiştir.
Libya işgaline üs vererek destek olduğunu açıklayan İtalya, Kurtuluş Savaşı sırasında işgal güçleri arasında yer almış ve Antalya ve Konya’ya İtalyan işgal birlikleri girmiştir. İşgal güçleri ile aralarında çıkan anlaşmazlıklar sonucunda İtalyanlar işgal ittifakından kopmuş olsa da Anadolu topraklarında işgal askeri bulunduran ve Türk kanı döken ülkeler arasında yer almıştır.
Libya’da destekledikleri ve silahlandırdıkları güçlerle isyan çıkarıp bu ülkeyi işgal etmeye giden emperyalist ittifak, Suudi Arabistan’da ya da Bahreyn’deki halk isyanları nedeniyle bu ülkelerdeki diktatörleri desteklemeyi tercih etmektedir.
Kıbrıs adasına Barış Harekatı yapılırken Türkiye’ye karşı ambargo uygulamayan tek ülke olan Libya, bugün Kıbrıs adasındaki İngiliz üssü Ağrotur’dan kalkan uçaklarla bombalanmaktadır.
Bütün bu gerçekler ortada dururken, “Libya’da asrın diktatörüne karşı demokrasi mücadelesi veriliyormuş” gibi çığlıklar atan iğrenç işbirlikçilerin ağızlarından dökülen salyaları görmüyor değiliz. Tarihi, emperyalist işgali, ikiyüzlülüğü, petrol planlarını ve haksız savaşlarda ölen masum insanları düşündükçe, EMPERYALİST İŞGALLERE KARŞI uyanık olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Bir ülkede emperyalist dış güçlerce para ve silahla beslenen isyancılar yaratıp bağımsız devletler işgal edilmeye başlanırsa, sıranın Türkiye ya da KKTC’ye gelmeyeceğini kim iddia edebilir. Türkiye ve KKTC’de emperyalist ülkelerin fonlarıyla desteklediği işbirlikçi sivil (!) toplum örgütleri ve dernekler yaratmalarının anlamı ne olabilir? Bu gelişmeler, yeni emperyalizmin yeni taktiği ile ilişkili olabilir mi?
“Bağımsız bir ülkede iç karışıklıklar yaratıp bir ülkeyi işgal etmek” : Yeni emperyalizm, bu yöntem ile kaç ülkeyi daha işgal edecek göreceğiz.