Medeniyetler ilerledikçe; mutluluk, özgürlük, huzur, refah, güven, umutlar, hoşgörü gelişir; korkular, savaşlar, açlıklar, endişeler azalır gibi gelir bizlere
Yüzlerce yıllık uygarlık tarihinde; Sokrates"ler, Aristo"lar, Eflatun"lar, köleliğe karşı başkaldıran Spartaküs"ler insanlığın özgürleşmesi, uygarlaşması ve özgürleşmesi için kafalar yormuşlar mücadeleler vermişler!...
Oysa bugün geldiğimiz yerde; medeniyetlerin ilerlediğini düşlerken tam tersi işsizlik, yoksulluk, açlık ve yaşam korkusu, eşitsizlikler, adaletsizlikler daha da yaygınlaşmaya başlar oldu
Emeğinin karşılığını alamadığı için yoksullaşan, işsiz kalan, karnı aç, mesleksiz, eğitimsiz, kendini savunabilecek örgütsüz kalıp boğazına kadar borçlanan ve gittikçede umutlarını kaybeden, kendi ayakları üzerinde duramayan bir toplum olmaya doğru Türkiye hızla sürükleniyor!...
Çoğunluğu Fındık üreticisi bölge olarak; Ordu-Giresun da ama genel olarak da Türkiye"de tüm tarım, hayvancılık, sanayiciler, tüccarlar, işçiler, memurlar, emekliler olmak üzere; yaşamımız da çoğunlukla vahşi yaşamın olduğu Afrika Savanlarındaki yaşama benziyor
Medeniyetin hiç olmadığı Afrika"daki Savanlarda sabah çok erkenden başlar!...
Hayat Savanlarda çok acımasızdır
Sabah erken olunca Aslan"ı ve Çita"yı bir korku bir endişe kaplar, yaşaması en yavaş koşan Ceylan"ı yakalayabilmesine bağlıdır!... Ceylanda korku içindedir, en hızlı koşan Aslan ya da Çita"dan daha hızlı koşabilirse hayatta kalabileceğini bilmektedir ve bu korkuyu her sabah hayat acımasızca yaşatacaktır onlara!
İstikrar var diyenlere güvenerek krediler çeken, bunlarla hayallerini süsleyen otomobil ve ev alan, her şey düzelecek umuduyla hakkı gasp edilen verilmeyen emekçiler dayanak noktası olarak kullandığı kredi kartları ile son dayanma noktasına gelen, tarım ürünlerini, fındığını değerinde satar ailemim geçimini sağlarım, borçlandığım esnafa borcumu öderim umuduyla sürekli bekleyen, bekledikçe daha da gerileyen bir toplum haline dönüştü Türkiye!...
Şimdi utançtan sokağa çıkamayan, sevdiklerinin yüzlerine bakarken gözlerini yere döndüren, her gün borçlularından kaçmak için yeni numaralar üreten, bunların sorumluları olarakta kimin olduğunu sorgulamayan ve tepki göstermeyen ve kendini bu durumların düşürenlerden hesap sormak yerine; kurtuluş umudunu yine onlara bağlayan sessiz bir toplum ortaya çıktı
Artık Türkiye"de ki memurlar, işçiler, emekliler, üreticiler, esnaf artık hayata her gün Afrika"daki Savanlardaki Ceylan gibi vahşi bir hayat yaşamaya başladılar
Ben bugünlere baktıkça; en çok Aristo, Sokrates, Eflatun"lara ve köleliğe karşı başkaldıran Spartaküs"lerin emeklerine üzülüyorum!...
DrMustafa ÇUKURYILDIZ