İnternette bir ORDUKENTGAZETESİ okuru olarak; en üstteki sürekli güncellenen haberlerin ve köşe yazarlarının düşüncelerini okumanın dışında en ilgimi çeken yerlerden biri olan; okurların düşüncelerini paylaştıkları yorumlar bölümünü sürekli takip etmekteyim!...
Yorumlar bölümünü çok önemsemekteyim çünkü; okuyucunun anlatılmak isteneni nasıl değerlendirdiği ve eleştiri ve önerisi ayrıca haber ve yazıya da ayrıca derinlik kazandırmakta!.
Ayrıca eleştiri ve katkı ciddi bir medeni cesaret göstergesidir
Bizim Ordu"lu dostlarımız cesurca düşüncelerini ifade etmek yanında yüksek bilgi ve kültür donanımına sahip olduklarından yazılanları zor beğenmelerinin yanında beğenilerini de nazikçe ifade edip katkı yapmaktan da oldukça keyif almaktalar!... O yüzden bu bölüm yazıları benim en merakla takip ettiğim bölümdür!... (ORDUKENTGAZETESİ çalışanları ve değerli Yazar dostlarımız alınmasınlar
)
Çok değerli yorumcuların yanında; bir tanesini anlatacağım; Şuayip KARABAY isimli okuyucunun birçok yazıya bazen eleştirel ama çoğunluklada iyi niyetle ve nazik ifadeyle kendi önerilerini eklediğini görüyordum ve yorumlarını dikkatle okumaktaydım
Ama geçenlerde; bir yazıya yorumu beni oldukça etkiledi
Çünkü Şuayip Karabay; kendisini tanımıyorum ama edindiğim izlenimle kendi halinde bir tarım emekçisi olan, kendi menfaatlerini korumak için düşüncelerini paylaşmaktan kaçınmayan ve halkın özelliklede fındık üreticilerinin vicdanının sesini dillendiren dürüst ve namuslu bir adam görünümünde!
Beni etkileyen Şuayip Karabay"ın bir habere yaptığı yorumdur ve bu yorumu yazıya ekliyorum
İNSAN HAKLARIMI VARDI?
Şuayip KARABAY
Sayın başkan TMO Yapmış olduğu bir işte çifçi ileri ana depolardan gün aldı sonra alım yerleri artırıldı. Vatandaş iki yerden gün almak zorunda kaldı birini iptal etmedi çünkü hangisine güvenecek. Rakım 1500 yerde alım yaparsan vatandaş bilmiyormu 12 ayda orada alım olmayacağını. Vatandaş ilk almış olduğu güne fındını getiriyor sonra internet ortamında ayarlama yapıldı deniyor çifçi 50 km yola almış olduğu elindeki internet cıktısıyla gidiyor sonra öreniyorki yarısını verebiliyor. Lütfen çifçiyle dalga geçmesinler çifçi artık son sabrını gösteriyor. İnsan hakları komusyonları masa başından kalkın bugün türkiyede işkence karakollarda yapılmıyor devlet çifçisine yapıyor. Bület arıca manısa çifçisi battık derken bülent bey ukala bir tavırla çifçiyi azarlıyor.BİZLER SESİMİZİ CIKARMADIMIZ ŞÜRECE BİZİM İŞKENCE GÖRMEYİ HAK EDİYOREUZ.Bu benim son yazım çünkü internet parasını ödeyemiyorum anlıyacağınız insan gibi yaşama hakım elimden almıştır fındıa fiyat vememesi sebebiyle. ORDU KENT GAZETESİ CALIŞANLARINA SAYGILAR VE BAŞARILARININ DEVAMINI DİLERİM.
25 Eylül 2008 Perşembe 11:44
Şimdi içten gelen samimi ve halkın vicdanının sesi olan bu yorumu okuduktan sonra kelimelerin bir anlamı kalıyor mu!
.
Sadece şunu söyleyeceğim BU GÜNLER DE GEÇER!...
***************************************
Son yıllarda iletişim sektöründeki baş döndürücü gelişmeler dünyayı gerçekten küçük bir köye dönüştürdü
Bu gelişimin sonucu olarak; küreselleşme olgusu da hayatımıza girdi ve ekonomik ve sosyal yansıması olarak ta; üretim, reklam ve pazarlama gücünü ellerinde tutanlar; bol reklam ve insanın aklını başından alacak cazip görünen pazarlama yöntemleriyle en ücra köşelere kadar ulaşıp kendi ürettiklerini akıllıca pazarlamayı başarmaları sonucu küçüklerin çoğunun aradan çıktığı, tasfiye edildiğini yaşayarak görmekteyiz
Emperyalizmin mantığı nazik bir ifadeyle AKILLICA ÜRET APTALCA TÜKETTİR!... arka planda GÜÇLÜ OLAN YAŞAR!... mantığına dönüştü
Yıllarca her önüne geleni ezip geçen, küçüklere yaşama olanağı tanımayan, burnumuzun dibi Irak"ta, Afganistan"da insanlık dramları yaşatan ve birçoklarının sessizce izlediği bu sistem estirilen rüzgarlarla da yelkenlerini iyice şişirerek günümüze kadar egemenliğini sürdürmeyi başardı ama; şimdilerde tüm dünyayı kasıp kavuran ekonomik krizle de kendi yaşamını koruma derdine düştü!...
Bir fıkra var; Yolcu uçağı havada giderken; büyük bir hava boşluğuna düşer ve yan yan takla atar ve kendi etrafında döner!... Tüm yolcular etrafa savrulmuşlardır ve çok korkmuşlar, paniklemişler!...
Kısa süre sonra kaptan pilot; Sayın yolcularımız; büyük bir hava boşluğuna düştük, ama korkmayın her şey kontrol altında, koltuklarınızı dik tutun kemerlerinizi bağlayın, hepinize iyi yolculuklar!... der
Uçak yeniden rotasında düzgün giderken bu kez daha büyük bir hava boşluğuna denk gelir ve burnunun üzerinde bir takla atar. Tüm yolcular etrafa savrulmuşlardır ve büyük bir korku panik içindedirler, uçak neredeyse düşer gibidir!...
Biraz sonra kaptan Pilot; Sayın yolcularımız; biraz öncekinden çok daha büyük bir hava boşluğuna denk geldik ama korkmayın şimdi hepsi geçti, her şey kontrol altında, koltuklarınızı dik tutun, kemerlerini bağlayın, hepinize iyi yolculuklar!... der ve herkes rahatlamış vaziyette yolculuk devam eder
Aradan 15-20 dakika zaman geçer, tüm yolcuların korkusu da geçmeye başlamıştır ama tam bu sırada öyle bir hava boşluğuna düşülür ki; uçak hem yan döner, hem burnunun üstünde taklalar atarak düşmeye başlamıştır, tüm yolcularda çığlık sesleri birbirine karışır, aradan biraz zaman geçer ve kaptan Pilot mikrofonda seslenir
EŞŞEDÜELLLAAaaaaaaaaaaaaaa
Dünyada birçok ekonomist uyardı; Bu gidiş iyi değil, küçük ülke ekonomileri gittikçe borç ve üretimsizlik batağına sürükleniyor, acilen tedbirler alınmalı!... diye ama verilen cevap; Her şey iyi merak edilecek bir şey yok bunlar dünyayı algılayamamışlar, siz korkmayın!...
Dünyada birçok ekonomist uyardı; Bu gidiş iyi değil, dünya ekonomileri suni olarak çok şişti, ekonomiler resesyona(durgunluğa) girebilir, acil tedbirler alınmalı!... diye ama verilen cevap; Her şey iyi merak edilecek bir şey yok, az sıkıntı var tedbirler alındı, bunlar geçici krizler, merak etmeyin, bunlar dünyayı algılayamamışlar, siz korkmayın!...
Dünyada birçok ekonomist uyardı; Bu gidiş iyi değil, kriz patlacak ve bu tsunami gibi herkesi alıp götürecek!... diye yapılan uyarılara şimdi verdikleri cevap; EŞHEDÜELLAAAAaaaaaaaaaaaaaaaaa
.
Dünya ekonomilerindende şimdi sesler çıkıyor şimdi gerçekten EŞHEDÜELLAAAAaaaaaaaaaaaaaaaaa
.
Evet dünyanın durumu şimdilerde gerçekten çok zor durumda; dünyanın refah seviyesi en yüksek ülkesi İzlanda batıyor ve kurtarmak için Rusya İzlanda"ya kredi açıyor, ABD ve AB ülkeleri neredeyse tüm finans kurumlarını devletlerin himayelerine almalarına rağmen yapılan tüm tedbirler, yardımlar anında buharlaşıyor, halkların yıllar içinde yaptıkları tasarruflar çok değer kaybediyor
Ülkemizde de durum pek parlak değil!... Dünya kadar dış ve iç borç, ihracatımızın çoğunu yaptığımız AB ülkelerinde alım gücünün düşmesiyle azalacak tüketimin ülkemizde yaratacağı zaten başımıza bela olan üretimin azalmasıyla işsizliği arttıracak olması!...
Tüm bu kriz ortamında ise tek şansımızın; yıllardır krizlerin içlerinde yaşaya yaşaya krizlere karşı neredeyse bağışıklık kazanmış olmamız!... Ama acil tedbirler ülkemizde de alınmalıdır, artık dış dünyada yaratılan suni rahatlıkla sürekli borçlanarak, düşük kur, yüksek reel faiz sayesinde geleceğin ipotek edildiği ülkemiz; bu tsunamiden en çok zarar görecek ülkelerin başında gelmektedir
Cambazlar sürekli gündemi değiştirerek halkın gerçekleri tartışmasını ve öğrenmesini belki bir süre daha engelleyebilirler ama kriz kapıda ve içeriyi çok zorluyor!
Bizlerde artık halk olarak yapılan yanlışlıklarla yüzleşmeye başlamalıyız
Saygılarımla
DrMustafa ÇUKURYILDIZ