Dostluk; yaşamaktır, sevmektir, öğrenmektir, özlemektir, sevilmektir, kızmaktır, bağışlamaktır, fedakarlıktır, kucaklaşmaktır, ıslanmaktır, kupkuru olmaktır, sürüklenmektir, dostluk; hayattır!
Ve tabiî ki Dostlarımız!...
Can YÜCEL
DOSTLAR IRMAK GİBİDİR
KİMİNİN SUYU AZ, KİMİNİN ÇOK,
KİMİNDE ELLERİNİZ ISLANIR YALNIZCA,
KİMİNDE RUHUNUZ YIKANIR BOYDAN BOYA
Diye söyler!...
Köroğlu"nun tüfek icat oldu mertlik bozuldu!... sözü zamanla delikli demir icat oldu mertlik bozuldu!... şeklinde de değiştirilerek söylenir
Telefonlar da, cep telefonları da, MSN-Elektronik posta da icat olduktan sonra galiba dostlukların da ihmal edildiği, bozulmaya başladığı ve insanların yalnızlaştığı söylenir durur sohbetlerde!
Sorunlarımızın kıskacında çoğumuz; kendimize ve dostlarımıza zaman ayırmakta sıkıntı çekiyoruzdur, dostlarımızı hep ihmal ediyoruzdur belki de şu sıralar!
Bir süre için kendimizi iletişim araçlarından uzaklaştırıp ta kendimizle baş başa kaldığımızda; aslında etrafımızdaki dostlarımızla ne denli bütünleştiğimizi, kendimiz fark etmesek de; onları ne kadar çok sevdiğimizi, ne kadar çok sevildiğimizi dostlarımızı istemeden de telaşlandırarak bazen de üzerek anlıyoruzdur!...
Kısa bir süre içinde olsa; bende etrafımdaki tüm iletişim araçlarından uzakta kalmak istedim. telefonlardan, internetten, tamamen uzak bir kısa zaman geçirdim!... Bakalım bunlarsız da olabiliyor muymuş diye denemek istedim ama olamadığını öğrendim sonunda!...
Bu süre içinde; yüzlerce kez arayan ama bana ulaşamayan; Ünye"den Av.Aysun ve eşi Hüseyin Duman, Ordu"dan; Mecit Tanrıverdi, Halil Bayramoğlu, Fatsa"dan; Kemal Koç, Çamaş"tan; CHP ilçe Başkanı Hakan Şimşek, Çaybaşı"n dan; CHP ilçe Başkanı İbrahim Yeşilyurt ve Korgan"dan Turhan Ateş gibi birçok dostlarımın telaşa kapılmalarına ve endişelenmelerine bilemeden sebep olmuşum!...
Ve Dostlarım haklıca bana sitem ettiler, kızdılar!...
Tabiî ki Dostlar ihmal edilmemeli!... Eskiden dedelerimiz ve ninelerimiz dostlarını özlediklerinde Atlarıyla, Eşekleriyle yağışlı ve soğuk havalara aldırmadan sadece dostlarıyla hasret giderebilmek için, onları görebilmek için saatlerce belki de günlerce yolculuklar yaparlarmış!...
Şimdi bizlerin birçok olanaklarımız var eskilere göre; dostlarımızla, arkadaşlarımızla aramızdaki bağları devam ettirebilecek, sürekli birlikte olabileceğimiz!...
Dostluk; birazcıkta fedakarlık ister, tıpkı dedelerimizin ninelerimizin yaptıkları gibi!... Ee bizlerde onların torunları değilmiyiz!...
Yaşamımızı Dostluk ve Dostlarımız hep güzelleştirecektir!...
Ve ruhumuzu boydan boya yıkayan Tüm Dostlara selamlar!...
**************************************
EĞER
çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse
sen aklı başında kalabilirsen eğer
herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır
hem kendine güvenebilirsen eğer
bekleyebilirsen usanmadan
yalanla karşılık vermezsen yalana
kendini evliya sanmadan
kin tutmayabilirsen kin tutana
düşlere kapılmadan düş kurabilir
yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer
ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir
ikisini de vermeyebilirsen değer
söylediğin gerçeği büken düzenbaz
kandırabilir diye safları dert edinmezsen
ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz
koyulabilirsen işe yeniden
döküp ortaya varını yoğunu
bir yazı turada yitirsen bile
yitirdiklerini dolamaksızın dile
baştan tutabilirsen yolunu
yüreğine sinirine dayan diyecek
direncinden başka şeyin kalmasa da herkesin
bırakıp gittiği noktaya
sen dayanabilirsen tek
herkesle düşüp kalkar erdemli kalabilirsen
unutmayabilirsen halkı krallarla gezerken
dost da düşmanda incitemezse seni
ne küçümser nede büyültürsen çevreni
her saatin her dakikasına
emeğini katarsan hakçasına
her şeyiyle dünya önüne serilir
üstelik oğlum ADAM OLDUN demektir.
bir araştırma,
Kadınların hayatının 4 ana döneme ayrıldığını ortaya koymuş:
1) Herşeye ağzı açık ayran budalası olarak baktıkları, söylenen her güzel lafa kolay kandıkları 17 - 25 yaş arasındaki KAZ Dönemi.
2) Güzelliklerinin farkına vardıkları, o yüzden hep kapris üstüne kapris yaptıkları 25 - 35 yaş arasındaki NAZ Dönemi.
3) Hayatı (erkekleri) tanıyıp gözlerinin açıldığı 35 - 45 yaş arasındaki KURNAZ Dönemi.
4) Mihrabın yıkıldığı, herşeyin bittiği 45 yaş sonrası ENKAZ Dönemi
Erkeklerin hayatıda 4 ana döneme ayrılir...
1. 17-30 yas arasi: KAZ Dönemi.
2. 30-40 yas arasi: KAZ Dönemi.
3. 40-60 yas arasi: KAZ Dönemi
4. 60 ve sonrasi : 'ENKAZ yada EN KAZ' Dönemi
Sevgi ve saygılarımla!...
DrMustafa ÇUKURYILDIZ