DOSTLAR....

Dr. Mustafa ÇUKURYILDIZ

Dostluk; yaşamaktır, sevmektir, öğrenmektir, özlemektir, sevilmektir, kızmaktır, bağışlamaktır, fedakarlıktır, kucaklaşmaktır, ıslanmaktır, kupkuru olmaktır, sürüklenmektir, dostluk; hayattır!…  

Ve tabiî ki Dostlarımız!... 

Can YÜCEL…

DOSTLAR IRMAK GİBİDİR…

KİMİNİN SUYU AZ, KİMİNİN ÇOK,

KİMİNDE ELLERİNİZ ISLANIR YALNIZCA,

KİMİNDE RUHUNUZ YIKANIR BOYDAN BOYA…

Diye söyler!...  

Köroğlu"nun “tüfek icat oldu mertlik bozuldu!...” sözü zamanla “delikli demir icat oldu mertlik bozuldu!...” şeklinde de değiştirilerek söylenir… 

Telefonlar da, cep telefonları da, MSN-Elektronik posta da icat olduktan sonra galiba dostlukların da ihmal edildiği, bozulmaya başladığı ve insanların yalnızlaştığı söylenir durur sohbetlerde!…  

Sorunlarımızın kıskacında çoğumuz; kendimize ve dostlarımıza zaman ayırmakta sıkıntı çekiyoruzdur, dostlarımızı hep ihmal ediyoruzdur belki de şu sıralar!…  

Bir süre için kendimizi iletişim araçlarından uzaklaştırıp ta kendimizle baş başa kaldığımızda; aslında etrafımızdaki dostlarımızla ne denli bütünleştiğimizi, kendimiz fark etmesek de; onları ne kadar çok sevdiğimizi, ne kadar çok sevildiğimizi dostlarımızı istemeden de telaşlandırarak bazen de üzerek anlıyoruzdur!...  

Kısa bir süre içinde olsa; bende etrafımdaki tüm iletişim araçlarından uzakta kalmak istedim. telefonlardan, internetten, tamamen uzak bir kısa zaman geçirdim!... Bakalım bunlarsız da olabiliyor muymuş diye denemek istedim ama olamadığını öğrendim sonunda!... 

Bu süre içinde; yüzlerce kez arayan ama bana ulaşamayan; Ünye"den Av.Aysun ve eşi Hüseyin Duman, Ordu"dan; Mecit Tanrıverdi, Halil Bayramoğlu, Fatsa"dan; Kemal Koç, Çamaş"tan; CHP ilçe Başkanı Hakan Şimşek, Çaybaşı"n dan; CHP ilçe Başkanı İbrahim Yeşilyurt ve Korgan"dan Turhan Ateş gibi birçok dostlarımın telaşa kapılmalarına ve endişelenmelerine bilemeden sebep olmuşum!...  

Ve Dostlarım haklıca bana sitem ettiler, kızdılar!... 

Tabiî ki Dostlar ihmal edilmemeli!... Eskiden dedelerimiz ve ninelerimiz dostlarını özlediklerinde Atlarıyla, Eşekleriyle yağışlı ve soğuk havalara aldırmadan sadece dostlarıyla hasret giderebilmek için, onları görebilmek için saatlerce belki de günlerce yolculuklar yaparlarmış!...  

Şimdi bizlerin birçok olanaklarımız var eskilere göre; dostlarımızla, arkadaşlarımızla aramızdaki bağları devam ettirebilecek, sürekli birlikte olabileceğimiz!... 

Dostluk; birazcıkta fedakarlık ister, tıpkı dedelerimizin ninelerimizin yaptıkları gibi!... Ee bizlerde onların torunları değilmiyiz!... 

Yaşamımızı Dostluk ve Dostlarımız hep güzelleştirecektir!... 

Ve ruhumuzu boydan boya yıkayan Tüm Dostlara selamlar!...

************************************** 

EĞER 

çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse  
sen aklı başında kalabilirsen eğer  
herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır  
hem kendine güvenebilirsen eğer  
bekleyebilirsen usanmadan  
yalanla karşılık vermezsen yalana  
kendini evliya sanmadan  
kin tutmayabilirsen kin tutana  
 
düşlere kapılmadan düş kurabilir  
yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer  
ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir  
ikisini de vermeyebilirsen değer  
söylediğin gerçeği büken düzenbaz  
kandırabilir diye safları dert edinmezsen  
ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz  
koyulabilirsen işe yeniden  
döküp ortaya varını yoğunu  
bir yazı turada yitirsen bile  
yitirdiklerini dolamaksızın dile  
baştan tutabilirsen yolunu  
yüreğine sinirine dayan diyecek  
direncinden başka şeyin kalmasa da herkesin  
bırakıp gittiği noktaya  
sen dayanabilirsen tek  
 
herkesle düşüp kalkar erdemli kalabilirsen  
unutmayabilirsen halkı krallarla gezerken  
dost da düşmanda incitemezse seni  
ne küçümser nede büyültürsen çevreni  
her saatin her dakikasına  
emeğini katarsan hakçasına  
her şeyiyle dünya önüne serilir  
üstelik oğlum ADAM OLDUN demektir.

             Rudyard Kipling 
 

bir araştırma,  
Kadınların hayatının 4 ana döneme ayrıldığını ortaya koymuş:  
 
1) Herşeye ağzı açık ayran budalası olarak baktıkları, söylenen her güzel lafa kolay kandıkları 17 - 25 yaş arasındaki KAZ Dönemi.  
 
2) Güzelliklerinin farkına vardıkları, o yüzden hep kapris üstüne kapris yaptıkları 25 - 35 yaş arasındaki NAZ Dönemi.  
 
3) Hayatı (erkekleri) tanıyıp gözlerinin açıldığı 35 - 45 yaş arasındaki KURNAZ Dönemi.  
 
4) Mihrabın yıkıldığı, herşeyin bittiği 45 yaş sonrası ENKAZ Dönemi 
Erkeklerin hayatıda 4 ana döneme ayrılir...  
 
1. 17-30 yas arasi: KAZ Dönemi. 
 
2. 30-40 yas arasi: KAZ Dönemi.  
 
3. 40-60 yas arasi: KAZ Dönemi 
 
4. 60 ve sonrasi : 'ENKAZ yada EN KAZ' Dönemi 

Sevgi ve saygılarımla!...

DrMustafa ÇUKURYILDIZ

cukuryildiz@hotmail.com