HERKES YAPTIKLARININ HESABINI VEREBİLMELİ;
Temiz bir toplumda yaşama isteği bir ülkede yaşayan her yurttaşın en büyük hayalidir. Bu hayale ulaşabilmenin yolları da toplumda genel Ahlak kurallarına uyma ve herkesin yaptıklarından hukuka karşı sorumlu olmalarından ve hukuka güvenmekten geçmektedir!...
Türkiye"de de halkın en büyük isteği temiz toplumdur. Türkiye"de DENİZ FENERİ ev, Ergenekon gibi davalar sürekli gündemlerdeyken şimdi de; parti Genel başkan yardımcılığı döneminden; Sn Abdullah Gül hakkında kayıp trilyon davası gündeme geldi ve tartışmaların odağına oturdu!...
Halkın genelinin takip ettiği, moral, ahlak ve devlet yönetimi anlayışını yakından ilgilendiren bu ve benzeri davaların üzerlerindeki örtüler kaldırılıp aydınlatılabilmesi Türkiye"de temiz topluma ulaşılabilmesi ve halkın endişelerinin giderilmesi bakımından önemlidir!...
Öğretim üyelerinden, YÖK eski başkanına, muvazzaf subaylardan emekli komutanlara, gazetecilere, yazarlara, siyasi parti liderlerine, yargının en yükseklerinde hizmet vermiş hukukçulara kadar geniş bir yelpazenin özelliklede tek ortak noktaları AKP"yi eleştirmek olan birçok kişinin Ergenekon davasında ya evlerine baskınlar, ya da gözaltılar yapıldı!...
Ama; Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sadakalarını toplayıp bunlarla kendilerine gemiler alan, özel giderlerinde kullanan, siyasi düşüncelerini iktidara taşımak için özel televizyonlar kuran kişilerin Almanya"da Deniz Feneri ev davasından mahkum olmalarına rağmen Türkiye"de bu konuda yargı sürecinin hızlandırmak için fazla çabalar atılmaması, hatta yavaşlatıldığı düşüncesi halkın aklında bazı şüphelerin ve güvensizliklerin oluşmasına sebep olmaktadır
Ergenekon davasında Bu davanın savcısıyım diyen başbakan Sn RTE, nedense Deniz Feneri ev davasında aynı heyecanlı tutumunu göstermemektedir!...
Ve son olarak; Sn Abdullah Gül hakkında Genel Başkan yardımcılığı yaptığı Partisinin kayıp trilyon davasından yargılanması için Sincan mahkemelerinin verdiği yargılama kararı üzerine hemen sert tartışmalar yaşanmaya başladı!...
Bir hukuk devletinde; işlenmiş bir suç ve bu suça karışanlar varsa; tüm suç ve suçluların sıradan vatandaştan cumhurbaşkanına varana kadar herkesin bağımsız yargı tarafından yargılanabilmesi O ülkenin geleceği açısından çok önemlidir... Türkiye'de de bağımsız yargı ve hukuk tüm insanlarımızın ortak güvencesi olmalıdır, herkes ama herkes yargıya hesap verebilmelidir...
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan ve Milletvekillerinin işledikleri düşünülen suçlardan yargılanabilmelerinin O ülkenin en güvenilir kişileri olması gereken politikacıların saygınlığı ve ülkenin geleceği bakımından önemi büyüktür1
Türkiye halkı yıllarca kirli siyaset ve kötü yönetimler neticesi gittikçe yoksullaşmış, gelecekten umudunu kaybetmeye başlamıştır,
Halkın isteği; herkesin yaptığı yanında kalmamalı, hesap verilmeli düşüncesiyle "TEMİZ TOPLUM" özlemidir...
Türkiye'nin önünde şimdi bir fırsat var...
"Temiz Toplum" oluşabilmesi için bu davalar fırsat bilinerek; toplumda; yargı, asker, akademisyen, iş adamları dahil herkesin yargılanabildiği bir yerde sadece politikacıların yargılanamadığı düşünüldüğünde; yolsuzluğa ve diğer suçlara politikacılarında bulaşmış olabileceği düşünülerek kürsü dokunulmazlıkları hariç tüm Milletvekili "Dokunulmazlıkları" hemen kaldırılıp, suç işleyen herkesin sıradan vatandaştan cumhurbaşkanına kadar herkesin hesap verebileceği halka gösterilmelidir...
Böylelikle; kalpazanlık, ihaleye fesat karıştırma, resmi evrakta sahtecilik, rüşvet gibi suçlardan yargılanmaktan kaçınılmayacağını, her kesin hukuka hesap verdiği, böyle suçlardan yargılanan milletvekillerinin olup olmadığını öğrenir, halkın özlemi olan "TEMİZ TOPLUM" özlemlerini gerçekleşebilir!...
DrMustafa ÇUKURYILDIZ