TOPRAKLARA GERİ DÖNÜYOR

Emel SUNGUR

Bir dönemin genç kadın ve erkeklerinin daha sonraki yıllarda, ana baba olduğu yıllarda çocuklarına isim takarken ilk akıllarına gelen Sinan isminin nereden kaynaklandığını hepimiz biliriz. Sinan Cemgil ( Yazıcıoğlu ) o yıllar ODTÜ Mimarlıkta okuyan yakınlarımın bana tanıttığı yurt söyleşilerine ortaklık yapan, tartışmaları yönlendiren mazimde böyle yer eden Sinan Cemgil. Sinan Cemgil"den unutulmaya arkasında bıraktığı anılar dışında; THKO, Nurhak ve “ Çift Jandarma geliyor kaymakam konağından” daha sonraki yıllar yaşamın unutulmazı olarak o dönemin anıları ve yazılı tarihi olarak bizi bu güne getirdi.

Elbette bir de Şirin Cemgil ismi o dönemin unutulmazıydı. Sinan Cemgil"in yoldaşı, yareni, mücadele arkadaşı ve bir devrimci kadın . Yıllarını tükettiği, uğruna en sevdiklerini yitirdiği bu topraklara geri dönüyor.  Ve yaşamını seçtiği ideoloji için verdiği bu  mücadeleler nedeniyle cezalandırılıp HASRET olarak gittiği bu topraklara yarım kalan anılara  geri dönüyor.

İlk ve son olarak Şirin Cemgil"i 1 Mayıs 1977 Taksim alanında görmüştüm ( yanlış anımsamıyorsam belleğim beni yanıltmıyorsa) elinde pankart tutuyordu, saçları çok beyazlanmıştı, hatta yanımdaki arkadaşıma “bu saçları” sormuştum sanki neden olabileceğini bilmiyor  gibi.

. Karacaahmet Mezarlığında cumartesi günü toprağa verilecekmiş. Ne yazık ki bu ülkeye en fazla acı çektirenler yargılanmadan hala yaşıyorken ülkemin değerleri, beyinleri ülkenin geleceğinin özgürleşmesinin önüne engel olunup bu topraklardan uzaklaştırılanlar teker teker bu topraklara dönüyor ama bu biçimde dönüyor. Yok edilen sadece kişiler değildi; yazarlar, çizerler, eğitimli kesimler, çalışan beyinler, bu gün dahi yerini dolduracak  kişilerin yetiştirilmediği o günün gelecekleriydi. Yok edilen  ülkemin geleceğiydi. Kurgusu kendilerince başarılı olan yaşanan darbeler ve gelinen son; radikalleşen İslam dini, ülkeyi yöneten, yönlendiren, muhafazakarlaştıran Sünni mezhep egemenliği ve ırkçılık.

Başardılar dediklerim şimdilerde “ressamlık” yapıyor mu onu bilmiyorum ama yargılanmadan bu dünyadan  göç ederlerse çok ucuz kurtulmuş olarak göç ettiklerini bu günden söyleyebilirim.

Sevgili Şirin Cemgil işte arıyorsanız bir devrimci kadın var mı o dönemlerde diye ( çünkü ne yazık ki erkek egemen toplum kendi cinsi dışında kavga arkadaşları olduğunu belleklerinden çoktan silmiş) soranlara bir yanıt  bir devrimci kadın, bir yoldaş Şirin Cemgil ve Taylan"ın anası ayni zamanda bir ana Şirin Cemgil.

Sürgün bir ömür aşka sürgün, sevdasına hasret, toprağından uzak.

Gücüme gidiyor bir ömrü her şeye sürgünle tüketmek  Bu özgürlük, barış, bağımsızlık sevdalılarının yaşamlarının   her şeye sürgünle tükenmesi çok ağırıma gidiyor.

Toprağın bol olsun, sevdan ve sevdalınla bir kez daha yoldaşlık yapacaksın, belki de yılların hasretini gidereceksin. Bizlere bir görev bırakarak uzaklaştın aramızdan diğer gidenler gibi “darbeciler yargılan sının ” kavgasını omuzlarımıza bıraktın.

Bizde devam edeceğiz. 24. Nisan 2009 ANKARA