2 Aydır süregelen bir kampanyanın sonucu olarak bu güne geldik. 15 Kasım 2008 gününden bu güne değin zaman zaman önümüze çıkan yakın engelleri" de geride bırakarak 04.02.2009 tarihine ulaştık.
Bu tarihe yeni onlarca Üzmez"ler ve acılar yaşayarak ulaştık. Ne yazık ki resmi kayıtlara geçen sayıya göre son 5 yılda 1091 kadın töre ve namus yüzünden kurban oldu ülkemizde.
Bu gün topladığımız imzaları TBMM Dilekçe Komisyonu"na teslim ederek işimiz bitti, görevimizi yaptık diyerek gönül rahatlığı içinde evlerimize dönmeyeceğiz. Evlerimize döneceğiz ancak yarın bu uzun yolculuğumuz için yeni bir proje üretip, yeni bir yöntemle ülkemizde yaşanan bu sorun çözümlenene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Bu sorunun asıl sahipleri olan bizler çıkmış olduğumuz yolculuğun zorluklarının, erkek egemen toplumla ve toplumun muhafazakarlığıyla mücadelenin güçlüğünün farkındayız. Binlerce kişinin sesli dile getirilemeyen sorunlarını bizler bu gün hem dile getiriyor, hem de eyleme dönüştürüyoruz. Bunun bedelini ödemeye hazırız. Mücadelemizi Güldünya, Berivan, Ayşe, Yasemin"in yaşamlarının son bulması ile ödediği bedeli dünyaya getirdiğimiz evlatlarımız ve torunlarımızın yaşamaması için sürdüreceğiz.
VAKİT YOK GÖREV BAŞINA.
Törelerin ve geleneklerin neden olduğu kadın ölümlerinin önüne geçilmelidir.
Kadına, çocuklara yönelik şiddet, tecavüz ve taciz olayları durdurulmalıdır.
Ç ocukları taciz ve tecavüzden kurtarmak için koruyucu önlemler alınmalıdır.
Ki Hüseyin Üzmez ve diğer Üzmez"ler gibi çocuk tacizcileri sapkınlıklarına gerekçe ve dayanak bulamasınlar.
Diyanet İşleri Başkanlığı kadına ve çocuğa yönelik şiddeti ve tacizi meşrulaştıracak açıklamalarda bulunamamalılar.
Yaşanan bu tip olaylar karşısında duyarlılığı artırmak ve mağdur kesimin yanında müdahil olmak ülkeyi yönetenlerin görevi olmalıdır.
Adli Tıp Kurumunu siyasallaşmış bir kurum olmasına son verilmeli, bu kurumda olması gereken kadrolara yer açılmalı, gerekli tıbbı cihazlar çok gecikilmeden temin edilmelidir.
Kadın, çocuk, namus adına yetkililerin yapmış olduğu gerici açıklamalara engel olmak şarttır.
VAKİT YOK GÖREV BAŞINA.
Böylesine yüzyılların köklü sorununun çözümü genel ve yerel parlamentonun ortak ürettiği projeler ve ortak çalışmalarla olacaktır.
Asgari parlamento temsilini dahi yakalamayacak gibi gözüken yerel parlamentolarda daha fazla gecikmeden kadın sesinin, kadın cinsinin, kadın kimliğinin varlığının temsil edilmesi için siyasi partiler harekete geçmelidir.
Yasal güvenceler sağlanmalı toplumsal duyarlılık harekete geçirilmeli.
Toplumun yarısının cinsiyetinden ötürü baskı, taciz gördüğü yok sayıldığı bir ülkenin mutluluğu mümkün değildir.
Ülkenin diğer sorunlarının farkındayız demokratik her türlü mücadelede varız.
Bedenimizin, beynimizin, cinsiyetimizin sahibiyiz.
BUNUN FARKINDA OLMAYANLAR VAKİT YOK. GÖREV BAŞINA.
Geç kalınan her dakika bir yaşamın sonu,
Geleceğin yok olması,
Yeni bir tecavüz ve nice hayatların sonu olabilir.
O nedenle Üzmezleri üzmeye devam edeceğiz.04.02.2009
Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı Kadın Komisyonu adına Emel Sungur