ANALİZ VE PROJE

Ersin ERDOĞAN

ANALİZ VE PROJE
Analiz kelimesinin hemen herkes az veya çok ne anlama geldiğini bilir.

Son günlerde sıkça duyduğumuz “Gerçekçi Proje” kavramının da ne anlama geldiğini artık yavaş da olsa öğreniyoruz. Ama analiz ve proje arasındaki ilişkiyi bir türlü kavrayamadık. Oysa proje tasarımcıları bir projenin faaliyetlerine doğru teknikler ile yapılmış analizler neticesinde karar verileceğini bilirler.
Başkasının parasıyla fink atanların, “bir fikrim geldi” deyip ortaya çıkanların, ya da “gece rüyasında görüp sabah uygulamaya başlayanlar” ın proje diye lanse ettikleri ucubelerin ne hale geldiğini üzülerek seyrediyoruz.
Daha önce hep direttiğim gibi doğru analiz edilmemiş projeler bu ülkenin kaynaklarını heba etmekten öteye gidemez.

Burada vereceğim bir örnek ile ne demek istediğim anlaşılır sanıyorum.
1992'de Bolivya'da bir kentte, okul yaşında olup ta okula gitmeyen kızların bu durumlarını düzeltmek için o bölgedeki yerel yönetim bir dizi uygulama başlatmaya karar verir. Kız çocuklarına önlük verilir, çanta verilir, kitap defter verilir, servis hizmeti verilir, hatta para bile verilir ama kız çocuklarının yine de okula gitmediği görülür. Bu olmadı denip ailelerine maddi yardım yapılır, konferanslar verilir hatta ceza bile uygulanır. Ama yine de kız çocukları aileleri tarafından okula gönderilmez. Bu arada bilinçsizce harcanan kaynaklar da heba olur gider.
Bu sorunu aşmaya kararlı olan yönetim uluslar arası yardım arar.

Bir proje tasarımcısı bu sorunu çözebileceğini söyler ve işi üzerine alır. Bu proje tasarımcısı hemen o kente gider ve çalışmalara başlar. Topladığı verileri analiz tekniklerini kullanarak analiz eder.

1 aylık çalışmadan sonra proje metnini hazırlar ve yerel yönetime teslim eder.

Hazırlanan projede her eve içme suyu şebekesinin bağlanması ana faaliyeti öngörülmüştür. Yerel hükümet ortaya çıkan bu öneriye şaşırır. Uzmana “bu ne kel alaka” bile derler. Uzman ise diretir “siz her eve içme suyu şebekesi bağlayın ondan sonra bakın kız çocukları okula gidiyor mu gitmiyor mu diye”.
Çaresizlik içindeki yönetim “her şeyi denedik olmadı birde bunu deneyelim bari” der ve projeyi uzmanın önerdiği metot ile uygular. Sonuç ne mi? Söyleyeyim; O kentteki bütün kız çocukları okula gider.
Uzmanı ödüllendirmek için kente davet eden yönetim kendisine sorar:

 “Biz o kentte içme suyu şebekesinin eksikliğini biliyorduk ama bunun kız çocuklarının okula gönderilmemesi ile ne alakası vardı bunu anlayamamıştık” der. Uzman cevap verir; “her çalışmayı yapmışsınız ama analiz yapmamışsınız. Eğer yapsaydınız o kentte kız çocuklarının o bölgenin geleneklerine göre evlerin su taşıyıcıları olarak kullanıldığını görürdünüz” demiş.
Yani o uzman, kentsel hizmet eksikliklerini belirlemeye yarayacak göstergeler elde ederek okul yaşında olup da okula gitmeyen kızların sayısını, su hizmetleri eksikliğinin çarpıcı bir göstergesi olarak saptamış ve çözümü her eve içme suyu şebekesi bağlanmasında görüp gerekli yatırımı yapması için yerel yönetimi bilgilendirmiştir. Yapılan proje ile her eve içme suyu şebekesi tesis edilmiş ve kız çocuklarının okula gönderilmeyişi sorununun çözüldüğü görülmüştür.
Şimdi neden analizsiz proje yapılamaz, yapılsa bile başarılı olamaz dediğimi her halde kendini proje fabrikası sananlar anlamışlardır.