Fatsa Örneğinde Galeyan!

GünayDın

 

Fatsa Örneğinde Galeyan!

 
A. Yıldız
 
Galeyana gelmek tuhaf bir insan psikolojisidir.
Ustaca kurgulanmış bir fısıltı, bir afiş, bir yazı, bir haber vs galeyan için yeterlidir.
 
Öncesi ve sonrası yoktur.
Bir azgın sel, bir azgın ateşe dönüşür galeyan yıkar-yakar.
Hem galeyana geleni hem de hedefini…
Kazananlar ise sadece galeyanın kurgulayıcılarıdır.
Kurgulayıcıların en sevdikleri plato ise Ortadoğu coğrafyasıdır.
Uzun yıllardır en etkili Oscarlık dizi dizi galeyan kurgularını bu platoda
gerçekleştirmektedirler.
Dizilerinin her bölümünde galeyanlar sonrasında mutlaka kaos vardır.
Son sahnelerde ise esas aktörler ortaya çıkar.
Duruma ve ihtiyaca göre bazen darbe yaparlar, bazen de demokrasi falan
getirirler.
Ama en önemlisi ″Ekonomik Kararlar″ bu dizi senaryoların vazgeçilmezidir.
Hepimiz izledik mi?
Kahire’de, Trablus’ta, Bağdat’ta, Kerkük’te, Musul’da, Şam’da, Hakkari’de
Maraş’ta, Sivas’ta, Başbağlar’da, Fatsa’da ve daha nicelerinde.
 
Örneğin Fatsa !
 
Galeyan dizilerine iyi bir örnektir.
Öyle bir Fatsa ki, 1968’te falancıların giremediği Fatsa’ya fazla değil on yıl sonra
1978’den sonra bu sefer diğer falancılar giremez olmuştu.
Ya da bugün!
 
Hatırlayalım.
2 Nisan 1968 günüydü.
TİP Fatsa’da ilçe kongresi yapacaktı.
Kongre için TİP genel sekreteri Nihat Sargın, Malatya Milletvekili Şaban Erik,
Kocaeli Senatörü Fatma Hikmet İşmen Fatsa’ya gelmişti.
Kongre Fatsa’da bulunan Park Sineması’nda yapılacaktı.
TİP’liler Fatsa’ya gelmeden bir gün önce ilçede ″Çağrı″ adıyla bir bildiri
dağıtılmıştı. Bildiride özet olarak ″Allah Peygamber sözü ile kandıranlara inanma. ″ ″Aybar geliyor″, ″Nazım Hikmet öncümüzdür″ gibi sloganlar yer almaktaydı.
 
TİP Genel Sekreteri ve milletvekilleri Fatsa’ya gelmiş ve kongrenin yapılacağı
Park Sinema’sına gidiyorlardı.
Ama galeyana gelen yaklaşık dört binden fazla kişi tarafından aniden hücuma
uğramışlardı.
Canlarını zar-zor kongrenin yapılacağı sinemaya atabilmişlerdi.
Bu arada TİP Fatsa ilçe başkanı da yerlerde sürüklenmişti.
Sığındıkları sinema da galeyana gelenler tarafından ablukaya alınmış ve tahrip
edilmişti.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
(1968 yılında Fatsa’da halkın galeyana gelmesine neden olan bildiri)
 
 
TİP’liler tesadüfen Fatsa’dan sağ-salim çıkabilmişlerdi.
Daha sonra, galeyana sebep olan bildiriyi TİP’liler kendilerinin dağıtmadığını, söz
konusu bildirinin A.P tarafından dağıtıldığını ileri sürmüşlerdi.
A.P’liler ise böyle bir bildiriyi kendilerinin dağıtmadıklarını ileri sürmekteydiler.
Ortada tek bir ihtimal vardı. Bildiri dizi filmin gereğiydi ve bu coğrafyanın
senaristleri tarafından hazırlanmıştı.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
(1968 yılında Fatsa’ya TİP’lileri sokmayan halk)
 
Anlaşılamamıştı o zamanlarda.
Gelelim 1980 yılının Temmuz ayına.
Aynı Fatsa’nın Cem Sineması’na .
Yaklaşık on yıl önce TİP’lileri buraya sokmayanlar bu sefer 
de karşıtlarını
Fatsa’ya sokmamak ant içeceklerdi.
 
(1980 yılında Fatsa’da Cem Sineması’nda devrim andı içen halk)
 
Hemen birkaç ay sonrası ise malum.
İşte galeyan böyle bir şey.
Neden mi biz hep galeyana geliyoruz.?
Çünkü önümüzü konulanların neden ve sonuç ilişkisini hesaplayamıyoruz.
Mesela,
Bugünler de Suriye’de neler oluyor?