BİR CeHePe YAZISI

Hakan GAZİOĞLU

 

   Siyasi jargonuma giren ilginç kelimelerden birini, Deniz Baykal yerini Kılıçdaroğlu’na bırakmadan birkaç yıl önce CHP’nin eski tüfeklerinden bir ağabeyimin CHP’nin içinde bulunduğu durumu özetlemek için kullandığı “Cenab-ı Hak Partisi” sözü oluşturur. Özellikle Baykal’ın kara çarşaf açılımından sonra CHP’de ki AKP’lileşmenin özeti gibidir.

      Büyük umutlarla gelen Kılıçdaroğlu ise daha “taze gelinken” 8 Mart dünya emekçi kadınlar gününde baş örtüsü dağıtınca, AKP modelinin Türkiye için biçimlendirilen siyasi bir rol model olduğunu ve düzen partilerinin bu modele uygun yapılandırıldığını CHP’nin “solcu” başkanı değişen “simge ve imgeler” üzerinden bize göstermişti.

      Çokça yazıldı çizildi, CHP sol bir parti değildi. Yıllarca devrimci solun önünü kesen, solun oylarını sömüren ve soğuran bir partiydi. Bu hiç değişmedi CHP açısından. Hatta adı dağlara taşlara yazılan “komünist Karaoğlan” Ecevit; 99 seçimleri öncesinde “komünizmin Türkiye’ye gelmesini ben engelledim” diyecek ve bunu seçim çalışmalarında kullanacaktı.

     Ecevit haklıydı, Türkiye 80 öncesinde devrimci durum belirtileri gösterirken, sol ülkenin en etkili siyasi gücü haline gelirken hep birlikte milletcek “Bolşevik” olmaktan kırıp Ecevitçi oluvermiştik.

      CHP yıllarca sola etmediğini bırakmadı lakin bu kez söz konusu olan cumhuriyetti. CHP solu harcarken aslında bu ülkenin ilerici birikimini, laik, yurtsever ve aydınlanmacı geleneğini tüketmekte bir beis görmedi. Ve son kertede cumhuriyetten vazgeçti.

     Bizim açımızdan bu durum şaşılası değil. Aksine bu doğal bir süreç. Halktan vazgeçenlerin cumhuriyetten vazgeçmeleri son derece doğal. Trajik olan hala CHP’ye inananlardır, travmatik olan CHP’nin hayal kırıklığına uğrattığı ilerici ve demokrat insanlardır.

     Artık yol bitmiş sona gelinmiştir. CHP ile olmamıştı ve olamazdı…

     HER DEVRİN PARTİSİ CHP… 
 

     1950’ye kadar tek partili dönemin özelliklerini taşıyarak liberal korumacı  bir politika izleyen CHP, dünyada değişen konjonktüre uygun olarak devlet eliyle sosyal demokratlaştırılarak Avrupa’da ki sosyal demokrat partilere benzetilmek istenmişti.

     Avrupa sosyal demokrat partileri Marksist bir kökenden gelip ve bir dizi sosyo-politik süreçten geçerek sosyal demokratlaşırken; CHP, 2.savaş sonrası kurulan halk iktidarları ve sosyalist cumhuriyetlerin prestijli dünyasında devlet tarafından bir örnek “demokratik model” olarak sunulmaya çalışıldı. Aynı zamanda ülkede ki devrimci ve ilerici atılımların önünün alınmasının bir aracı olarak solun içine sokulan bir “Truva atı” rolünü uzunca bir süre üstlendi.

     Dönemin soldan yana esen rüzgarına uygun olarak “toprak işleyenin, su kullananın” gibi sosyalist söylemlerle ortaya çıkan Karaoğlan, solun oylarını sömürürken Türkiye solu tarafından bile umut olarak görülmüş ve “Ecevit gelmezse faşizm gelir” söylenceleriyle 78’de iktidar yapılmıştı. Olan olmuş,toprak yine burjuvazinin,su yine burjuvazinin ve faşizm gelmiş,Türkiye solu bu süreçten hiçbir şey kazanamadığı gibi yok edilme operasyonuna uğramıştı.

     80 sonrasının buldozerinden kurtulan Türkiye solcusunun aklı karışmış, gücü tükenmiş ve CHP’de umut arar olmuştu. Lakin Türkiye’de işler değişmiş, liberalleşme, özelleşme ve piyasalaşma başat siyasi tarz haline gelmiş CHP ise bu yeni dönemin partisi olmayı bile isteye çoktan üstlenmişti. Eski halkçı, demokrat ve aydın konsept yerini liberal bir dönüşüme bırakmıştı.

     80 sonrasının CHP’si demokrat halk partisinden liberal tandanslı  bir partiye evrilmiş bütün halkçı ve demokratik unsurları  bünyesinden arındırırken, CHP içinde ki kavganın esasını bu durum oluşturmuştu. Altı ok’un kalmadığı tartışmaları daha bitmemişken, CHP, AKP döneminde artık elinde iğreti duran laisist kimliği bırakmış, ülke sorunlarını AB ve ABD’ye yapılan şikayet bazlı çözüm önerilerine havale ederek, gerici piyasacı ve Amerikancı bir AKP rol modeli olarak ortaya çıkmıştır.

     Yazılacak çok şey var lakin sözün özü:

     88.yılında CHP yine bu devrinde partisi olmak uğraşındadır. CHP artık cumhuriyetten kurtulmaya çalışmaktadır fakat doğru olan iyi insanların CHP’den kurtulmasıdır. CHP’den kurtulmak AKP’den de kurtulmaktır.