DERİN DEŞARZ NE OLDU?

Hüsnü Yücel

 

Erol Karaer soruyor." Derin Deşarz ne oldu Sayın Başkan?" diyor.

İstersen ben kısa ve öz cevap vereyim.
 
Derin deşarz projesi "AB HİBE PROJESİ" idi ya, birilerine hibe edildi.
"Haydan gelen huya gider" diye düşündüler herhalde.
 
Bu proje Ordu dışından bir firmaya ihale edildi.
Bu firma aynı işi Ordu'da hala ihale işleri yapan hatırı sayılır ve koruma altında olan bir firma  ile taşoran olarak anlaştı.
 
Kamuoyu tepkisinden kaçmak için yüklenici tabelalarına şirket isimlerini de  koydurmadılar.
İşi taşeron olarak aldılar ama bu işten fazla para  kazanmak için sistemin boşluğundan da faydalanmasını iyi becerdiler.
 
Yapılacak işin büyük kısmı ÖZEL İMALATA DAHİL EDİLDİ.
BU ŞU DEMEKTİR.
EĞER YAPTIĞINIZ İŞ ÖZEL İMALATA DAHİL EDİLİRSE TENZİLAT DIŞI ÖDEME  İLE MALI  GÖTÜRÜRSÜNÜZ. ÇÜNKÜ ÖZEL İMALATLAR TENZİLATA DAHİL EDİLMEDİĞİNDEN AB HİBESİ ONLARA YARADI.
Ordu kamuoyu uyumaya devam ettiği sürece, daha çok  AB Hibeleri birilerine HİBE edileceğe benziyor.
 
 Erol Karaer sorusunda çok haklı. "Derin Deşarz ne oldu?" diyor Erol Karaer ?
 
Daha geçen ilkbaharda Adalardan bir Vapur getirildi Ordu'ya.
 
"Adalardan bir yar gelir" şarkısı  ile Sayın Başkan basın mensuplarını da tekneye alarak Karadeniz'in azgın sularına   açılıp, " Masmavi denizimiz tamam.  Artık Ordu'nun her yerinde rahatça denize girebilirsiniz " demedi mi ?
Derin deşarzın devreye sokulduğunu müjdelemedi mi?
 
Bugün gelinen noktaya bakar mısınız ?
Yeni bir AB HİBE PROJESİ ORDU KAMUOYUNA sunuluyor.
Bunun ile ilgil basın toplantısı yapılıyor.
Belediye Meclis üyeleri olarak biz bile davetli değiliz.
Allah aşkına bu toplantıya  meclis üyelerinin davet edilmemesini nasıl izah edebilirsiniz ?
 
Çünkü meclis üyeleri olarak bizim orada bulunmamız onların oyunlarını bozuyor.
Bu toplantıyı izleyen ve adalar vapuru ile derin deşarz turu atan basın mensupları bu soruyu neden sormadılar acaba ?
Ben söyleyeyim.
Soru soran doğruca kara listeye dahil ediliyor.
Kara listeden çıkmak ise bir kaç ayı buluyor.
" Al gülüm, ver gülüm var ya ".
Hani aklıma geldi de soruyorum. 
 
Bakanlık teftişlerinde "yöneticilik yapamaz" diye kırmızı çizgi ile dosyaları kabarık olanlar " yönetici" yapılırsa bunun bir müeyyidesi yok mu  ?
Sahiden yok mu?
Kara kara düşünmek ve dağları  aşmaya ne gerek var.
 
Her şeyin bir cevabı vardır nasıl olsa Erol Karaer. Derin Deşarzdaki  sır perdesi gibi.