KÜÇÜK TEFERRUATLAR

Hüsnü Yücel

  KÜÇÜK TEFERRUATLAR
 

Bazen öyle küçük teferruatlar  vardır ki, yetkililer o nu farkedemeyebilirler.Farketmesi gerekenler ise farkettiklerini onları denetleyenlerin farkedemeyeceklerine inanırlar ise, o zaman durum vahim demektir.

İşte o zaman küçük teferruatlar büyür ve işin içinden çıkılamaz hale gelir. Daha önce de yazdım.

Zabıta Belediyelerin gözü ve kulağıdır.

Onların görevi sokağın hal ve hareketini denetlemektir.
Belediyelerin sadece zabıtalar için hazırlanmış Zabıta Yönetmeliği vardır. Balkona gelişi güzel asılı çamaşırdan başınıza çamaşır suyu damlıyorsa , bundan dahi zabıta sorumludur ve onu engellemek  için yetkilidir. Olayı rapor eder ve encümene yazar. Encümenin gerekli cezayı uygulamak zorundadır.
 

Çünkü şehirde yaşamanın bir bedeli vardır.

Kimse kimseyi rahatsız edemez.

Belediye yasaları bunu emrediyor.

Gelin görün ki, Ordu' da zabıta görevini yapmıyor veya yaptırılmıyor. 

Sınırsız bir adam kayırma var.

Ordu kenti seyyar esnafın işgaline uğramış.

Nerede ise her köşe başında bir baraka var.  Seyyar esnaf olmaktan çıkmışlar ve elektrik  ve suya da abone olup sabit esnaf olmuşlar.

O zaman vergi mükellefi olan esnafın günahı ne?

Gelelim inşaat çalışmalarına. Bilhassa şehir merkezinde devam eden inşaat çalışmalarında hiç bir denetim yok.

İnşaat malzemeleri kontrolsüz bir şekilde yollara ve kaldırımlara dökülüyor.

Aslında ve yasalara göre inşaat sahibi eğer kaldırımları işgal ediyor ise,yayaların geçebileceği ve can güvenliğini sağlayan geçici geçit yapmak zorunda.

Buna tüp geçit diyoruz.Üstü ve yan tarafları ahşapla çevrili geçici bir geçit yapmak zorunda.

En büyük aymazlık ise, inşaat çalışmaları bittikten sonra sergileniyor.

İnşaat bitiyor fakat çile bitmiyor.

İnşaatın bütün kalıntısı  ve pisliği günlerce orada kalıyor.

Düz Mahalle de hemde Belediye Konservatuarının yan tarafına Kızılay Binası
yapıldı. Biten kaba inşaatın bütün pisliği günlerdir alınmıyor , aldırılmıyor.

Bilhassa yağmur  yağdığında ne yaya ne de araçla geçmek mümkün değil. Çok merak ediyorum. Zabıta bunu görmüyor mu? Yoksa bunları engelleme görevinin kendilerine ait olduğunu bilmiyorlar mı?
Daha da önemlisi Zabıta denetlenmiyor mu?

Bu sadece bir örnek.

Ordu' nun tümüne yayıldığındaküçük teferruatlar birikiyor birikiyor ve Ordu kenti çile kenti oluyor.