Sayın Başkan, mutlaka hatırlamanız gerekir. Meclis toplantılarının
birinde söz alarak size bir ricada bulunmuştum. Belediye seçimlerini
yeni kazanmanın sarhoşluğu ve Belediye'de estridiğiniz kasırga
ile önünüze geleni cezalandırdığınız günlerdi.
Bu kasırgadan en çok
etkilenenler ise size destek vermediğine inandığınız bazı basın
kuruluşları ve bazı Belediye personeli idi.Bu basın kuruluşları
arasında da Kanal 52 televizyonu başı çekiyordu.
Seçimden hemen
sonra Kanal52 televizyonunun sahibinin fabrika duvarlarını
yıkmak üzere bütün kepçe ve dozerleri seferber etmiştiniz.
Belediye personellerinden ise Belediye Memur Sen Başkanı'nından
başlamıştınız .Pardon, Sendika Başkanı'na yasal olarak dokunamadığınız
için işe Sendika Başkanı'nın eşini tayin etmekle başlamıştınız.
Sendika Başkanı'nın eşini İmar Müdürlüğü kaleminde çalışırken sadece
eşinden dolayı cezalandırarak taaaa Karapınar'a göndermiştiniz.
Ben Belediye meclisinde söz alarak aynen şunları söylemiştim.
"Sayın Başkan seçimler bitti. Ordu halkı size yüzde elliden fazla
oy verdi. Siz hala size oy vermeyen diğer yüzde kırktan hesap sormaya
kalkıyorsunuz .İlk olarak televizyon sahibi bir iş adamımızın fabrika
duvarını ele aldınız. Ordu'da yıkılcak yer var ise gelin SONDAN DEĞİL,
BAŞTAN YIKMAYA ÇALIŞALIM .YIKIMA KÖYDEN DEĞİL ŞEHİR MERKEZİNDEN
BAŞLAYALIM demiştim.
Burada tek düşüncem iş adamımızın uğradığı haksızlığı dile getirmek idi.Belediye personeli ile ilgili de şunları söylemiştim.
Sayın Başkan, siz sırf bana seçimlerde destek vermedi diye o şahsa gücünüz yetmediği için o şahsın eşini cezalandırdınız..
Bu insan hakları ihlalidir. Böyle bir uygulamanın Afrika ülkelerinde bile kalmadığını
söylemiştim.Siz gene bildiğinizi yaptınız.Amenna saddakna.
Çünkü GÜÇ sizde.
Ben yine bir adım atarak bu haksızlıkların düzeltilmesi için sizi
makamınızda ziyaret etmiş aynı hassasiyetimi dile getirmiştim.Siz ne
yaptınız sayın Başkan?Sen misin benden bunu isteyen bu sefer BENDEN
dolayı Belediyede çalışan bir akrabamı kapının önüne koydunuz.Son
çıkan torba yasası ile ilgili yasanın gayesi emekliliği gelen personeli
emekliliğe teşvik etmek iken, siz sadece benim akrabam olduğu için CIMBIZLA
bulmuş gibi emekliliğine on yıldan fazla olan akrabamı kapının önüne koydunuz.
Yine Sendika Başkanı 'nın eşi ve benim akrabamı cezalandırarak bu yolu seçtiniz.
Biz size Belediye meclis toplantısında bunu tekrar sorduğumuzda yine değişik
gerekçeler ile doğruyu söylemeyip kaçamak cevaplar verdiniz. Bu iki personelin biri eşinden biri de benden dolayı kapının önüne kondu.
Siz hala hiç bir şey olmamış gibi davranıyor ve bana rastladığınız her yerde gülümseyerek bir
şeyler ima etmeye çalışıyorsunuz.
Ben sizin ima etmek istediğiniz her şeyi anlıyorum Sayın Başkan.
SAMANI ZAMAN SATAR . HER ŞEY BİR ANDA OLMUYOR İŞTE.